Sosyal medyada son yılların öne çıkan isimlerinden biri Mika Can Raun, TikTok'ta çektiği videolarla hayatımıza giren bir fenomen. Son dönemlerde de sizin de bildiğiniz gibi yaşadığı değişim ve özel hayatıyla sık sık gündemde yer alıyor. Sadece bunlar değil elbette... Mika, yaptığı açıklamalar ve paylaşımlarıyla da konuşuluyor. Biz de Mika'ya ulaştık ve hayatıyla ilgili merak edilen soruları sorduk. Kendisi de bizi kırmayıp samimi cevaplar verdi.
'İnsanlar beni 18 yaşında tanıdılar ve 18 yaşında gördüler. Zamanla her insanın olduğu gibi benim de fikirlerim değişebiliyor. Bunu tamamen fikir değişikliğine, değişiklik adı altında bir şey olarak yorumluyorum. değişmek… Değişmenin beni hayata olumlu bağlayacağını düşünerek yapmış olduğum bir şey olarak düşünüyorum. Fikrimi değiştiren hiçbir şey olmadı. Sadece komik ama gerçekten durup dururken. Yeni bir haftaya girmiş, haftanın başı. Bir anda aklıma gelip, bir anda yaptırdığım bir şey oldu. Öyle fikrimi değiştiren büyük bir olay ya da ‘Ben bunu düşünüyordum, şimdi gerçekleştirebildim’ diye bir şey yok. Tamamen can sıkıntısından denebilir.'
'Bu soru bana en çok sorulan sorulardan. Hep net olarak ailemle aramın çok iyi olduğunu, tamamen bana yıllarca emek verdiklerini ve gerçekten Allah’a dua ederken ‘Allah’ım şu insanlara gönlünden ne geçiyorsa ver’ dediğim insanlardan biri benim ailem. Ailemle aram çok iyi. Hala annem gelir benimle oturur. Babama sevgililerimi anlatırım. Hatta ben oturup annemle babama ilk ilişkimi anlatmış insanlardan biriyim. Bu operasyonlardan sonra oturup ‘Anne, böyle oldu, şöyle oldu’ diye anlatırım. Hiçbir zaman hiçbir problem olmadı. Onlar bana çok önem ve emek verdiler. Çok iyi büyütüldüm. Onlar bana kötü bir şey yapsalar da ‘Elbet bir nedeni vardır’ diye yorumlarım ve ailemin çok kıymetini biliyorum. Onları çok seviyorum. Onlar da beni… 15 yaşıma kadar ellerinden ne geliyorsa benim için yaptılar.'
'Bu soruya hiçbir zaman net bir şey söylemem. Sürekli ne kadar iş yaptığına, işin kalitesine, ne yaptığına, ne kadar vakit geçirdiğine göre bu miktar değişiyor.'
'Sevgilimle ben, ben taksideyken yolda tanıştım diyebilirim. O bana bakıyordu, ben de ona bakıyordum. O bana biraz sert bakıyordu, ben de ona ‘Aaa benden nefret eden biri’ diyerek dilimi çıkartıp el hareketi çektim. Sonra taksi biraz ilerledi. Ben onu kaybettim, o da beni. Sonra bir şekilde yine aynı yolda denk geldik. Bu sefer o bana el salladı, ben de ona el salladım. Bir daha asla karşılaşmadık. O günün akşamı ben TikTok’tan canlı yayın yapıyordum. Canlı yayınımda beni görüyor ama beni tanımıyor. Taksideki’nin Mika olduğunu bilmiyor. Orada bana ilgi çekmek için 3 tane aslan hediyesi atıyor. Bir tanesi 7.500 civarında. Oradan görüyorum, ekleşiyoruz, konuşuyoruz. Daha sonra yan yana geliyoruz. '
'Estetik çok hapalı bir şey. Pahalı estetik eşittir kalite estetik. Benim ve çevremde gördüğüm bu. Zaten benim çalıştığım doktorlar da hiçbiri asla TL ile çalışmıyor. Tamamen Euro bazlılar. İyi bir doktor olup TL’yle çalışan bilmiyorum. Hiç duymadım. Toplamda çok büyük paralar ediyor.'
'İnanın ben de bilmiyorum. Bilinçaltıma mı giriyor, bir şey mi oluyor bilmiyorum. Ben mesela çektiğim hikayeyi bir daha çekmem ya da oturup üzerine düşünmem. Düşünmeden açar, konuşur ve paylaşırım. İçimden o an ne düşünüyorsam çat diye çekip atıyorum. Kelimelerim nasıl doğduğu hakkında hiçbir fikrim yok.'
'Ben aruz ölçüsüyle yazıyorum ve aruz ölçüsü şeklinde de besteliyorum. Zaten yazdığım sinirin benim kafamda melodik bir alt yapısı oluyor. Keza öyle olmasa da arkada ya bir müzik çalışıyordur ya da bir senfoni vardır. Ben ondan yola çıkarak yazmışımdır. Daha önce besteleyip birçok şiirimi verdiğim sanatçı var. Kitap çıkarmayı kesinlikle düşünüyorum. Şiirlerimde benim düşüncelerim ve göstermek istediğim bir şey var belli ki… Onu insanlara verme, ulaştırma gibi bir yol olarak görüyorum kitabı. Yakın bir tarihte düşünüyorum o yüzden.'
'Korkmuyorum, her an her şey olabilir. Benim bir sözüm var her yerde tekrarlarım. ‘Kazanmaktan veya kaybetmekten korkma, hiç durma yeter. Belirsizlik ve boş düşüncelerle durmak insanı öldürür. İyi de olsa kötü de olsa elbet bir nedeni vardır.’ O yüzden popülerliğim gidecek diye bir korkum yok.'
'Adayı çok özlüyorum. Hayatım boyunca adada yaşamayı çok isterdim. Şu anki işlerimi yürütebilseydim. İleriye dönük böyle bir düşüncem var. Şu anda şehirde yaşamak zorundayım. Şehiri de seviyorum ama ada her zaman benim için bambaşka. Ben orada doğdum, büyüdüm, yaşadım. Ben hep orada geliştim küçük bir yer olmasına rağmen. Şimdi şehirde toplantılar oluyor, arkadaşlarım, iş yaptığım insanlar bu tarafta, hareket bu tarafta olduğu için maalesef şehirdeyim şu an. Geri dönmeyi de tabii ki düşünüyorum. Hatta, kısa bir sürede Burgazada’da bir ev almayı düşünüyorum.'
Özel röportaj bide,sevdirmeye çalışmayın haberini yapan editör kardeşim paranı verelim de bitsin bu mika sevgin🤮
Yağdı yağmur çaktı şimşek Sen de mi şair oldun ulan eşekoğlueşek
Şunları başımıza salıyosunuz sonra homofobik yorumlar yapınca yobaz biz oluyoruz