'Bence rap müziğin kendi içinde alt dallara ayrılmasında bir problem yok. Dünya çok hızlı değişiyor ve her yıl yeni müzisyenler yetişiyor. Bir önceki nesilden dinledikleri müziğin üstüne yeni ve kendi dünyalarına uygun eklemeler yapmalarını, ya da müziği sağaltmalarını son derece doğal ve hayatın olağan akışına uygun buluyorum.
Zaman zaman anlamakta zorluk çeksem de, dinlediğim bazı şeyler hoşuma gitmese de her kuşağın ve her demografik grubun kendi müziğini yapmak/dinlemek gibi bir özgürlüğe sahip olması çok güzel bence. Bu durumun gözümü korkuttuğunu hissettiğim ufak bir zaman dilimi oldu, ama bu düşünce yapısından hızla çıkmayı becerdim.
Çünkü ben, beni ya da diğer müzisyenleri kaç kişinin dinlediğini düşünerek müzik yapamazdım. Hedefim hiçbir zaman herkes tarafından sevilen bir yıldız olmak olmadı. Kendi doğrularımı, kendi sevdiğim biçimde şarkılara dönüştürmekti beni mutlu eden şey. Bu samimiyeti yitirmediğim müddetçe yaptığım şeyin modasının(eğer bir modası varsa) geçmeyeceğini umuyorum. Şarkıların formları her zaman değişir, her zaman değişmiştir. Ama özünde doğru, samimi yazılmış bir şarkı tarzı, formu ya da dili ne olursa olsun insanları etkiler diye düşünüyorum.'
yalnız bu arkadaşta yaş aldıkça maşallah ne güzel oldu ..
Şanışer kardeşim yorumu okursan eğer , yeni Susamam'da aynı zamanda göçmenler, Yunanistan şımarıklığı ve asgari ücrete de değin.
Çooookkk konsere gittim, hiçbirinde Şer-Soko konserlerinde eğlendiğim kadar eğlenmedim. Gerçekten de acayip keyifli bir ortam oluyor, herkes arkadaşmış gibi sohbet edebiliyor(Sıra beklerken zaten arkadaş oluyorsun 🙃), omuz omuza şarkı söyleyebiliyor, tartışan kargaşa çıkaran olmuyor vs vs. Arkadaş ortamında toplanmışsınız gibi işte. Sarp'la Samet de aynı samimiyetle ortama renk katıyor. 2 kere gittim, yine gelsinler yine gideceğim. Ve tüm samimiyetimle söylüyorum, Sarp da Samet de sevgimizi sonuna kadar hakediyor. Her şeyden önce duruşlarıyla, tavırlarıyla benim kalbimde çok ayrı bir yere sahipler. 💙 İyi ki varlar. 💙