İSTANBUL (AA) -KAAN BOZDOĞAN - Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını tedbirleri kapsamında okuldaki eğitimlerine ara verilen ve hareket alanları kısıtlanan özel gereksinimli çocuklara, 'Evde Kal, Pilates Yap, Zinde Kal Projesi' ile evde spor yapma alışkanlığı kazandırılıyor, egzersizlerle fiziksel gelişimlerine katkı sağlanıyor.
Eğitimlerini uzaktan sürdüren Beşiktaş Şehit Hüseyin Tunç Özel Eğitim ve Uygulama Okulu öğrencileri, Beden Eğitimi Öğretmeni Pınar Demiray'ın başlattığı proje sayesinde pilatesle tanıştı. Demiray'ın girişimleri ve hayırseverlerin destekleriyle malzemelerine kavuşan çocuklar, çevrim içi platformlar aracılığıyla salı ve perşembe pilates eğitimi alıyor. Demiray'ın eğitmenliğinde pilates hareketlerini yapan öğrencilere kimi zaman velileri de destek verip eşlik ediyor.
Aynı zamanda projenin koordinatörlüğünü de yapan Demiray, AA muhabirine, bu yıl ilk kez özel eğitim ve uygulama okulunda görev aldığını, okulda otistik, down sendromlu, hafif ile orta engelli çocukların eğitim gördüğünü söyledi.
Demiray, salgın dolayısıyla öğrencilerle okulda fazla vakit geçiremediğini, ancak pilatesin her ortamda yapıldığını ifade ederek, bu süreçte Kuzey adında bir öğrencisinin evde pilates yaptığını öğrendiğini 'Acaba diğer çocuklar da pilates yapabilir mi?' diye düşünerek, hemen harekete geçtiğini anlattı.
Kuzey'in otizm hastası olduğunu ifade eden Demiray, 'Uzaktan beden eğitimi dersi işlerken ailesi evde malzeme olduğunu, (Kuzey'in) pilatesi çok güzel yaptığını söyledi. Bunun üzerine çocuğun sporda çok yetenekli olduğunu fark ettim. Diğer öğrencilerimle de bunu yapabileceğimi düşündüm fakat bu süreçte malzemenin yetersiz olduğunu gördüm. Projeyi hazırladıktan sonra malzemeler için çevremdeki arkadaşlarımdan ve hayırsever insanlardan destek istedim ve buldum. Böylece bütün öğrencilere pilates seti hediye ettik. Destek olan herkese teşekkür ediyorum.' diye konuştu.
- 'Çocukların ve ailelerinin yüzündeki mutluluk her şeye değer'
Demiray, projenin sömestr tatilinin iyi değerlendirilmesi açısından faydalı olduğunu kaydetti.
Pandemi sürecinde çocukların evde kaldığını anımsatan Demiray, şöyle devam etti:
'Bu çocuklar evde yeme içgüdüleriyle, dürtüsel hareket ediyorlar. Böyle olunca obez olmaya yakınlar. Obezite oranları yüksek... Bundan dolayı çocukların hareket becerilerini geliştirmek, kaslarını güçlendirmek, bağışıklığını arttırmak için pilatesi sömestr tatilinde ailelerimizle, öğretmenlerimizle beraber yapmaya karar verdim. İlk dersten bu yana tamamen ücretsiz ve gönüllü olarak bu dersi veriyorum. Çünkü çocukların ve ailelerinin yüzündeki mutluluk her şeye değer. Onları izledikçe çok büyük manevi haz alıyorum. Öğretmenlik duygusunu tatmin eden en büyük duygu bu. Bu süreci sömestirden sonra da devam ettirmek istiyorum. Aynı zamanda projeyi farklı platformlara da taşımak istiyorum. Biz şimdilik bunu sadece kendi okulumuzda uyguladık ve başarılı oldu. Başka okullarda da uygulanabileceğini düşünüyorum.'
Öğretmen Demiray, proje ile salgının etkisiyle oluşan sıkıntı ve stres unsurlarını ortadan kaldırmayı çabaladıklarını, süreci bu şekilde birbirlerine destek olarak geçirmeleri takdirde çok daha güzel projelerde buluşacaklarını belirtti.
İlçe milli eğitim müdürlüğü ve okul idaresinin de desteğini alan projeden ailelerin son derece memnun olduğunu vurgulayan Demiray, 'İnsanlardan, çevremden, idaremden, amirlerimden, velilerimden, öğretmen arkadaşlarımdan destek gördüm. 'Bunu yapalım' dediler. Onlar böyle deyince bana kalan şey sevdiğim, aşkla yaptığım işi dört duvar arasına değil dışarı taşımak oldu. Uzaktan da olsa gönül bağı bir olduktan sonra her şey mümkün, her şey yapılabilir. Bizim çocuklarla en büyük bağımız, gönül bağımızdır, sevgimizdir.' dedi.
- 'Sevgiyle, özveriyle çocuklarımızın aşamayacağı, yapamayacağı hiçbir şey yok'
Okul Müdürü Serap Eroğlu ise proje önerisine seve seve destek olduğunu söyledi.
İlk kez bir özel eğitim okulunda çalıştığını anlatan Eroğlu, çocuklarda akademik alanda sağlanamayan başarıyı sanatsal ve sportif faaliyetlerle telafi ettiğini belirtti.
Eroğlu, projeyi sürdürülebilir hale getirmeyi amaçladıklarına dikkati çekerek, 'Bu proje sosyal sorumluluk projesi fakat 'eTwinning' olarak da bu projeyi kullanabileceğimize kanaat getirdik ve hemen oraya da başvurumuzu yaptık. 'eTwinning' tabanından yola çıkarak Erasmus'a da başvurumuzu yapacağız. Belki yurt dışına çocuklarımız gidemeyebilir ama yurt dışından çocuklarımızı ağırlayabiliriz. Yeni bir okulumuz yapılıyor, çok donanımlı bir okul olacak. Öğrencilerimizi ağırlayabileceğimiz yerlerimiz de olacak.' değerlendirmesini yaptı.
Engelli çocukların sosyal hayata katılmasının büyük bir kazanç olduğunu dile getiren Eroğlu, çocuklara faydalı olmanın en önemli hedefleri olduğunu, böyle bir adım atmanın inanılmaz mutlu ettiğini ve heyecanlandırdığını söyledi.
Eroğlu, bu vesileyle çocukları sportif ve kültürel etkinliklerle daha çok hayata katabileceklerini kaydederek, 'Şu an zor bir süreçteyiz, her şeyi interaktif yapmaya çalışıyoruz. Uzaktan uzağa olsa bile onların heyecanını görmek beni çok heyecanlandırdı. Zaten bu meslekte heyecan olması şart, heyecanın bittiği yerde öğretmenlikte hayat bitmiştir. Ondan sonrası sadece geçim kaynağı olarak sağlanan sıradan bir meslek haline getirir.' değerlendirmesini yaptı.
İşlerinin insan olduğunun altını çizen Eroğlu, bu projenin heyecanını yeniden tetiklediğini ifade etti.
Eroğlu, 'En büyük engel sevgisizliktir, özverisizliktir' şeklinde genel bir mesajlarının olduğunu aktararak, 'Sevgiyle, özveriyle çocuklarımızın aşamayacağı, yapamayacağı hiçbir şey yok. Bunu, pilatesle bir kez daha görmüş olduk.' şeklinde konuştu.