Soba kelimesi de Öz Türkçe gibi ama aslında Macarca 'szoba' kelimesinden türemiş. Bu kelime, 'şömine' veya 'ocak' anlamına gelirken, Eski Yüksek Almanca 'stuba' ile de bağlantılı.
Yemelere doyamadığımız çikolata, İspanyolca 'chocolate' kelimesinden türetilmiş. Bu kelime, Aztek dilindeki 'xocoatl' kelimesinden geliyor.
Karakol da Moğolca 'qaragul' kelimesinden alınmış. Bu kelime, 'gözcü' veya 'nöbetçi' anlamına geliyor.
Peçete ise İtalyanca 'pezzetto' kelimesinden geliyor. Bu kelime, 'küçük parça' anlamına gelirken, kökeni 'pezzo' yani 'parça'ya dayanıyor.
Evlerimizin olmazsa olmazı masa kelimesinin kökeni Latince 'mensa'ya dayanıyor. İtalyanca'da da aynı şekilde kullanılan bu kelime, dilimize zamanla yerleşmiş.
Yazın yemelere doyamadığımız karpuz, hem Farsça 'χarbūz' hem de Eski Yunanca 'karpóō' fiilinden türetilmiş. Eski Yunanca’daki fiil, 'meyve vermek' anlamında kullanılıyormuş.
Her gün giydiğimiz pantolon aslında Fransızca 'pantalon' kelimesinden türetilmiş. Fransızca’daki bu kelime, İtalyanca 'pantalone'den alınmış. 'Pantalone' ise, eski Venedik güldürü tiyatrosunda şalvarlı yaşlı adamı tanımlayan bir terimmiş.
Bahçe kelimesinin kökeni Farsça 'bāġçe'ye dayanıyor. Farsça 'bāġ' kökünden türetilmiş.
Anahtar da Yunanca 'aniχtḗrion' kelimesinden türemiş. Bu kelime 'açkı' anlamına gelir.
Martı ise İtalyanca 'martin pescatore' yani 'balıkçıl kuşu' deyiminden türetilmiş. Bu deyim, Latince 'maritimus' kelimesinden gelmiş.
Türk mutfağının ayrılmaz parçası salça, aslında İtalyanca 'salsa' kelimesinden geliyor. Bu kelime, Latince 'tuzlu' anlamına gelen 'salsus'tan türemiş. Demek ki salçanın tuz ile bir bağlantısı varmış!
''Nee fasulye de mi?'' dediğinizi duyar gibiyiz. Evet! Türk mutfağının vazgeçilmez yemeklerinden fasulye de aslında Yunanca 'fasúlia' kelimesinden alınmış.
Çeşme, Farsça 'çaşme' kelimesinden türetilmiş. Zamanla dilimizdeki değişimlerle 'çeşme' halini almış.
Kış çaylarının vazgeçilmezi ıhlamur, Yunanca 'flámulon' veya 'flamúron' kelimelerinden türetilmiş. Bu kelimeler 'sancak' veya 'flama' anlamında da kullanılmış.
Efendi kelimesi, Orta Yunanca 'avthéndis' kelimesinden alınmış. Bu kelime 'bey' veya 'sahip' anlamında kullanılmış.
Son olarak Sofra kelimesi, Arapça 'sufra(t)' kelimesinden alınmış. Bu kelime, 'üzerinde yemek yenen yer' anlamına gelirken, aynı zamanda 'yolcu yiyeceği' anlamında da kullanılmış.
Günlük yaşantımızda sıkça karşılaştığımız sokak kelimesi, Arapça 'zuḳāḳ' kelimesinden türetilmiş ve aynı zamanda Akatça 'sūḳāḳu' kelimesinden de etkilenmiş.
Cikolatayi kim oz turkce zannediyordu acaba??
Genel kültürümü geliştiririm diye girdiğim içeriğin bomboş çıkması... hala ıhlamurla sancak arasındaki ilişkiyi düşünüyorum. onedio'nun vasat editörlerinin bu halktan çaldığı zamanın hesabını kim verecek?
Türkiye Türkçesinin zaten karma bir dil olduğunu bilmeyen yoktur herhalde...