Adana'da bir firmada satış temsilcisi olarak çalışan Saime Kandiltaş (34), 16 yaşındayken annesi tarafından para karşılığı başka bir aileye satıldı. Üvey annesiyle birlikte yaşamaya başlayan Kandiltaş, 2010 yılında H.Y. (37) ile evlendi. Çiftin bu evlilikten A.R. (6) ve Ö.İ. (8) isimlerini verdikleri iki çocukları dünyaya geldi. İddiaya göre Kandiltaş, 5 yıl önce eşi H.Y.’den şiddet görmeye ve ölümle tehdit edilmeye başlandı.
Bu duruma dayanamayan Kandiltaş, eşinden boşanma kararı alarak dava açtı. H.Y., iddiaya göre “Çocukların velayetini vermezsen boşanmam” diyerek eşini kararından vazgeçirmeye çalıştı. Kararlı olan Kandiltaş, eşinin bu teklifini kabul edip, çocuklarının velayetinden vazgeçti. Çift, çocukların annede kalması için protokol imzalayıp, geçtiğimiz haziran ayında boşandı. Kandiltaş, eşinin protokole uymaması nedeniyle o günden bu yana çocuklarını göremiyor.
Bu tür tehdit alıp hiç korunmayan ve sonrası karatopraga gidenler gibi olmasın sonun artık kadın cinayetleri son bulsun olaya bir insan ve anne olarak bakın hiç bir çocuk anasız kalmayı ve ana sevgisinden mahrum yaşamayı haketmiyor babasizlik 10 acı ise bilen bilir anasızlık tarif edilmez
Kendilerinden güzel olanı, başarılı olanı, eğitimli olanı, nazik olanı, görgülü olanı vs. kaldıramayan bir erkek güruhu var arkadaş. Sadece kaba kuvvetleri yettiği için de egolarını bu şekilde tatmin ediyorlar. Mesela çocuklar adamda kaldı tamam da annenin verdiklerini verebilir mi? Eğitimleri ile yemeleri içmeleri ile sağlıkları ile anneleri kadar ilgilenebilirler mi? Ayak bağı olarak düşünmez mi? Ego diye bir şey maalesef var.
Anadolu nun dünyanın en ağır insanlık dramlarının yaşandığı yerlerden biri olduğunu düşünüyorum.. bu görüşüme adana ve ist in dünyada uyuşturucu tüketiminde ilk 5 olduğumu öğrendikten sonra daha çok inanmaya başladım.. Hep iyi şeylerde birinci olacak değiliz ya