Türkçemize 'oyuncu tarafından oynanamayan karakter' olarak çevirebileceğimiz NPC'ler yüzlerce oyunda karşımıza çıkıyor. Kimini verdiği zorlayıcı görevler, kimini ise unutulmaz replikleriyle hatırlıyoruz. Bir avuç kodlamadan ibaret olan bu yüzlere kötü davransak da NPC'ler oyun dünyasının temel taşlarıdır, hatta hakkı ödenmeyen emekçileridir.
İşte hiçbir zaman unutmayacağımız 11 NPC...
Skyrim'deki maceramızda ilk yoldaşlarımızdan biri olan Lydia sarkastik yorumları ve sonu gelmeyen envanteriyle her an imdadımıza koşmuştu. Kendisi kapı önünde sürekli durması ve savaş esnasında durduk yere ölmesiyle de aklımızdan çıkmıyor elbette.
Büyüleyici bir yapım olan Undertale ise bizi ziyadesiyle ilginç olan Sans ile tanıştırmıştı. Olmadık yerlerde karşımıza çıkan, masum olduğu kadar korkutucu gülümseyişiyle de aklımıza kazınan Sans, Undertale oynayan herkesin gönlünde özel bir yere sahip.
Dragon Age severlerin hiçbir zaman unutmayacağı Leliana ise anlamlı sözleri ve bükülmez sadakatiyle sevgimizi kazanmıştı. Casuslar lideri olan hanımefendi Dragon Age: Origins serüveninde de bizzat yanımızda savaşmıştı.
Gerçek Metin2 oyuncularının asla unutmayacağı Demirci binlerce oyuncunun dolunayını yakmış ve birçok bedduanın hedefi olmuştu. Oyuncuların adeta para akıttığı bu kudretli zanaatkar, maalesef hiçbir zaman görevini hakkıyla yapmadı.
Post-nükleer Boston şehrinde gezerken yanımızdan bir an olsun bile ayrılmayan Dogmeat, Fallout serisinin en sevilen karakterlerinden biri olmuştu. Tüylü dostumuzun esinlendiği gerçek hayattaki River ise geçtiğimiz aylarda bize veda etti.
The Elder Scrolls serisinin dördüncü halkası bizi Oblivion'a davet ediyor, aynı zamanda Adoring Fan gibi bir karakterle de sabrımızı sınıyordu. Her yerde karşımıza çıkarak bize methiyeler düzen bu hayran, gülünç saç tipi ve sonu gelmez iltifatlarıyla unutulmaz NPC'lerden biri olmaya hak kazandı.
Dark Souls'da karşımıza çıkan ve güneşi selamlayan şövalye Solaire, oyunda kurtarabileceğimiz karakterlerden biri olmuş ve sürekli karşımıza çıkmıştı. Kaskının altındaki güler yüzü ve çaresiz Lordran diyarındaki arayışı bu şövalyenin gönlümüzde taht kurmasını sağlamıştı.
Geralt of Rivia'ya hayat verdiğimiz The Witcher 3: Wild Hunt'da, Ciri'nin arayışına çıkıyor ve Kıta'nın dört bir yanında yolculuk ediyorduk. Arayışımızın ilk durağında denk geldiğimiz Kanlı Baron, pişman bir aile babası olarak karşımıza çıkmıştı. Ailesine yardımcı olmamızı isteyen Baron, hem oyunun hem de oyun dünyasının unutulmaz isimleri arasına girdi.
World of Warcraft'ın süslü şövalyesi Johnny Awesome ise oyunun sevenlerinin asla unutmayacağı bir Blood Elf olarak akıllara kazandı. Kibri ve gururu yüzünden çevresindekiler tarafından alay konusu edilen Awesome, ince çığlığıyla World of Warcraft'ın efsane NPC'lerinden biri oldu.
Gülünç sesi ve mutlak kayıtsızlığıyla adeta bir huzur kaynağı olan köylüler, Minecraft'ın en ikonik yüzleri arasında yer alıyor. Elbette onları da bu listeye eklemeden olmaz.
'Hey sen, sonunda uyandın' diyen Ralof ise soğuk bir diyardaki unutulmaz maceramızda duyduğumuz ilk ses olmuştu. Çıkışından bu yana 11 sene geçse de Skyrim, hatırlamaktan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğimiz müthiş bir yapım olarak anılarımızda yer edecek.
İlk duyduğumuz o cümle ise Ralof'u oyun dünyasının en ikonik NPC'lerinden biri yaptı.
Lydia bazen Breezehome'da yatak odası kapısının önünde dururdu çıkamazdım. Adeta yeter bu kadar macera biraz da benle ilgilen der gibi. Hiç shout atıp onu iteklemeye kıyamazdım. 10 tane Serana'ya değişmem seni Lydia.
gavat demirci pvp svlerde de yakıyor. Büyülü metal var neyse ki