Oyuncular bilir, oyun oynarken yaşanan kimi anlar vardır ki o an ne kadar sinirli ve stresli olsanız da bütün bunları size unutturup ferah bir rüzgar gibi yüzünüze çarpıverir. Biz de her oyuncunun aşina olduğu, insanı anında ferahlatan 10 anı bir araya topladık, bakalım siz bunlardan kaçına aşinasınız?
Özellikle Souls türünün sevdalıları iyi bilirler. Bazı boss'lar vardır ki ne yaparsanız yapın asla geçemezsiniz. Günlerce uğraşır, saldırı şemasını ezberler, internetten yardım ararsınız ama bir türlü başarılı olamazsınız. Sonra bir gün sihirli bir an gelir, yetenek ve biraz da şansın yardımı ile zorlu düşmanınızı alt edersiniz. Düşününce bile bi' rahatlama geldi.
Bir üst lige yalnızca bir tık uzaktasınız ve hayal ettiğiniz konumla aranıza giren tek şey bir maç. Nefeslerin tutulduğu anların ardından gelen zaferin tadı ise kesinlikle paha biçilemez.
Her oyuncunun laneti hiç zor olmasa da çeşitli sebeplerle bir türlü geçemediği bölümlerdir. Ya zıplamayı beceremeyiz, ya reflekslerimiz yavaş kalır ama mutlaka normal şartlarda bizler için çocuk oyuncağı olacak bir şeyi nutkumuz tutulmuşçasına yapamayız. Üzerimizdeki şanssızlık kalkınca ise değmeyin keyfimize!
Neredeyse hepimizin çevresinde bir oyunda kendine çok güvenen ve karşısında duramayacağınızı iddia eden bir arkadaşı vardır. Bu arkadaşı o çok sevdiği ve uzman olduğu oyunda yenmek, hele ki ortada bir de iddia varsa insanı öyle rahatlatır ki bu hissi kelimelere dökmesi epey güç.
Yeni çıkan oyunların sistem gereksinimleri malum. Minimum sistem gereksinimlerine baktıktan sonra 'acaba' diyerek yüklenen oyunu yaşlı mevcut PC zorlanarak da olsa açtığında sizin de içinize bir ferahlama çökmüyor mu?
Kontrollü bir ortamda günün stres ve yorgunluğunu atma şansı sunmaları açısından video oyunları oldukça kıymetli birer eğlence aracı. Eve gelip en rahat kıyafetlerimizi giydikten sonra favori oyunumuzun başına oturmak ise günün geri kalanında kafayı boşaltmak için müthiş bir yol.
Farklı karekterlere sahip rekabetçi oyunları oynayan oyuncular iyi bilirler, kimi zaman esas savaş başlamadan önce verilen mücadele de ufak bir çarpışma gibidir. Oynarken en rahat hissettiğiniz, rakiplerinize adeta kabusu yaşattığınız o karakteri herkesten önce siz seçtiyseniz deyim yerindeyse içiniz soğur, oyun daha başlamadan keyifli bir hale gelir.
ADC'nize support olacak, zorlu bir zindana girerken sizi koruyacak o kişiyi bulduysanız oyun oynamanın keyfi bir üst noktaya çıkar. Daha siz adımınızı atmadan ne yapacağınızı adeta hisseden bir oyun arkadaşı ile oyun oynamanın zevki anlatılmaz yaşanır.
Bu bir oyuncunun yükselebileceği en üst mertebelerdendir. Oyunu o kadar iyi oynarsınız ki rakip takım sizi hile programı kullanmakla suçlar. Aslında olan şey ise çelik gibi refleksler ve akıl dolu stratejik hamlelerin bir araya gelmesidir.
Takım arkadaşlarınız oyuna erken veda etmiş ve her üyesi ayakta olan bir rakip takımla baş başasınız. Herkesin gözü sizin üzerinizdeyken soğuk kanlılıkla takımınıza maçı kazandıracak o son hamleyi yapıyorsunuz... Maçın adrenalini damarlarınızdan yavaşça çekilirken size kalan şey ise kocaman bir ferahlama olacak.