1998 yılında yapılan bir oyunun sektörün bugününü bile etkileyeceğini, dahası hala kendini oynatabileceğini kim düşünürdü ki? Tabi söz konusu oyun gerek hikaye anlatımı, gerekse de oynanışı ile çağ açıp çağ kapatan Half-Life değilse. Gelin Valve'ın oyun dünyasına armağanı niteliğindeki Half-Life hakkında duyunca çok şaşıracağınız bazı bilgilere göz atalım.
Half-Life oyun dosyaları arasında yeterince derinlere inerseniz oyunda bol bol kullandığımız Gluon Gun'ın dosyalar arasındaki adının 'weapon_egon' olduğunu görebilirsiniz. Hayalet Avcıları filmindeki Egon karakterine doğrudan bir gönderme olduğu açık olmakla birlikte silahın da avcılarımızın sırtlarındaki Proton Pack'lere benzerliği dikkat çekici.
'Forget About Freeman' bölümünde karşımıza çıkan ve normalde etkileşime geçemediğimiz bu asansöre no_clip komutu ile girerseniz sizi tatsız bir sürpriz bekliyor. Asansörün içine girince bir üçgen göreceksiniz. Bu üçgene dokunmak şansınıza bağlı olarak sizi birkaç oda ilerde tavana çarptırarak öldürebilir veya oyununuzu çökertebilir.
Kendisi az kalsın ikonik karakterimiz Gordon Freeman yerine serinin ana karakteri olabilirdi. Geliştiriciler bu fikirden geliştirme aşamasında vazgeçmiş olsalar da Ivan sizce de epey karizmatik değil mi?
Ters giden bir askeri deney sonucu farklı yaratıklar dünyada terör estirmeye başlar. Bu yalnızca The Mist'in değil Half-Life'ın da konusu. Tabi benzer konular daha önce pek çok eserde de işlense de The Mist ve Half-Life arasındaki benzerlikler bununla sınırlı değil. The Mist'teki askeri üssün adı Arrowhead (ok başı) iken Half-Life'ın geliştirme aşamasındaki kod adı Quiver yani ok kılıfı idi.
Biz yıllardır Half-Life 3'ü bekleyeduralım Valve adım atmamakta kararlı. İlk oyundan 2016 yılına kadar Valve'da çalışmış olan Marc Laidlaw 'Epistle 3' olarak adlandırılan senaryosunda 'Gertie Fremont', 'Hyperborea' gemisi ve 'Disparate' adlı düşmanlardan bahsediyor. Tüm bunların lisans sıkıntıları çekmemek için Gordon Freeman, Borealis ve Combine gibi terimlerin farklılaştırılmış halleri olduğu açık.
Half-Life'ın ilk oyununda no_clip konutu ile erişilebilen gizli bir odanın boydan boya Valve'ın kurucusu Gabe Newell'ın suratı ile kaplandığını görebilirsiniz. İşin bir diğer ilginç yanı ise sonraki güncellemelerde de oda aynen yerinde dururken bu kaplamaların kaldırılmış olması.
Half-Life 2 ile birlikte Gordon Freeman'ın kuşandığı silahlara Gravity Gun da eklendi. Ancak ilk aşamada bu silah yerine nesneleri uzaktan hareket ettiremeye olanak sağlayacak Physgun adlı bir silah düşünülmüştü. Sonradan bunun oyunda yaratabileceği sorunlar yüzünden silah değiştirilerek oyunun nihai halinde Gravity Gun karşımıza çıktı.
Hem de son yıllarda Deathloop ve Dishonored gibi başarılı işleriyle tanıdığımız Arkane Studios tarafından geliştirilecekti. 'Return to Ravenholm' adındaki bölüm serinin kalanına göre çok daha ürkütücü bir tonda seyredecekti ancak proje Valve tarafından rafa kaldırıldı.
Junction Point Studios ayrıca Half Life 2 için karlı bir Ravenholm'da geçen ve Magnet Gun adlı bir silahın kullanıldığı bir bölüm üzerinde çalışıyordu. Projenin başında ise Deus Ex serisinden tanıdığımız Warren Spector vardı. Tabi bu proje de yalan oldu.
Half-Life 2 için yüz modellemeleri oluşturan Valve bunları sıfırdan yapmak yerine gerçek insanlardan modelledi. Valve bu esnada benzersiz suratlar bulmak için de elinden geleni yaptı. Örneğin serinin kilit karakterlerinden biri olan Eli Vance'in suratı bir evsizden modellendi.
Sessiz sedasız dünyanın kaderine etki eden karakterimiz ilk oyunda bir at kuyruğuna sahipti. Bunu oyun dosyalarındaki modellemelerinden veya birinci şahıs kamera açısından çıktığınızda kendiniz de görebilirsiniz. Hatta Valve tarafından da desteklenen, ilk oyunun hayran yapımı remastered sürümü diyebileceğimiz Black Mesa'da Freeman tesise ilk girerken güvenlik görevlisi bu at kuyruğuna da gönderme yapar.