Oynatmaya Az Kaldı! Üniversite Okudum, İşe Girdim, Hayatımı Kurdum Ama Bu Ekonomik Düzende Daha Fazla Tutunamıyorum!

Hayatımı anlatmak gibi olacak ama olsun, herkesin içini dökmeye ihtiyacı var sonuçta…

Onedio editörünün notu: Kullanıcı tarafından hazırlanan bu içeriğe görsel desteği ve imla değişikliği dışında herhangi bir müdahalede bulunulmamıştır.

Lise son sınıftan bu yana çalışıyorum ve kendi hayatımı kazanıyorum, sorun bakalım herhangi bir birikimim var mı? YOK!

Annem ve babam ayrı olduğundan annemi çok zorlamamak adına lise son sınıftan itibaren çalışmaya başladım. Üniversite için para biriktirmeyi istiyordum. Aklımda hep yaşadığım şehrin dışına çıkmak vardı, öyle de yaptım. Bir yıl boyunca çalıştım, kazandıklarımı biriktirdim.

Üniversiteyi kazandım, şanssızlıkta dünya lideri olduğum için yurt çıkmadı ama ucuz bir aparta yerleştim.

Bir yıl boyunca kazandığım parayla o apartta dokuz ay kaldım. Parayı peşin ödemiştim, bu nedenle geleceği düşünmeliydim. Hazırlık okuyacağım için dersleri çok dert etmedim ve marketlerde stant görevlisi olarak çalıştım. Kah sucuk pişirip tadım yaptırdım, kah krem sürdürdüm. Günlük kazandığım parayla da tüm haftayı kapattım. Öğlenleri yemekhanede yedim, akşamları boş geçtim. Çoğu zaman tek öğünle günü geçirdim ve bir seneyi atlatmayı başardım. Elimde yine HİÇ para kalmadı.

Memlekete döndüm ve bir tanıdığın yanında üç ay çalıştım, sağ olsunlar burs gibi de bir şey verdiler ayrılırken…

İkinci sene arkadaşlarla eve çıktık, çünkü aparttan daha ucuza geliyordu. Bu arada öğrenci işçi olmak için başvurdum ve sene ortasında okulun gazetesinde çalışmaya başladım. Asgari ücretin yarısını alıyordum ve gerçekten krallar gibi yaşıyordum. Bazı aylarda para biriktirdiğim, sıkışınca anneme bile gönderdiğim oluyordu.

Ama ne yaptılar? O ücreti yarıya indirdiler!

Emeğimden hiçbir şey eksilmedi ama maaşım yarıya indi. Gene de başardım. Biriktiremedim, daha küçük yaşadım ama başardım. Okulun çeşitli projelerinde yer aldım, TÜBİTAK’tan geçici burslar kazandım, çok sıkıştığımda yine markette stant açtım ve başardım. Okuldan mezun oldum.

Altı ay işsiz kaldım. Ablamın yanında, sevgilimin desteğiyle hayata tutundum.

İlk bulduğum işe kendimi attım ve asgari ücretin biraz üzerinde bir maaşla işe başladım. İlk hedef ablamın yanından ayrılıp eve çıkmaktı tabii ama öyle yapmadık, evlendik. Eşimin az bir birikimiyle cesaret edip kredi çektik ve ev aldık. Evet, altı sene önce buna cesaret etmek mümkündü. O zaman da her şey çok pahalıydı ama uçurum bu kadar büyümemişti. Ev kirası öder gibi kredi ödemeye başladık, şimdi ev kirasının yarısı oldu. Altı senede ev kiraları iki katına kadar çıktı!

Kendimi attığım işten istifa ettim, edebildim! Şimdi olsa asla cesaret edemeyeceğim bir şeyi yaptım ve evden çalışmaya başladım.

İki yayınevi için redaksiyon yaparak para kazandım. O arada bebeğimi dünyaya getirdim. İki yıl ona evden çalışarak baktım ama bilin bakalım ne oldu? Evet, ilk etapta gayet iyi gelen o para pul oldu! Kazandığım üç kuruş haline geldi iki yıl içinde ve iş aramaya başladım. Neyse ki buldum, kazanmaya başladım.

Hafiften birikim de yapıyorduk. Kenara köşeye bir şeyler atıyorduk.

Tek istediğimiz yazın oğlumuzla birlikte ferah bir tatil yapmaktı. Büyük hedeflerimiz, isteklerimiz yoktu. Yaptık da… Gezdik, dolaştık, elimizdekini harcadık. Bir haftalık tatilde yaklaşık bir yıllık birikimi hiç ettik. Peki, ne oldu? Tatilimizin üstünden henüz bir ay geçmeden dolar ve euro o kadar yükseldi ki geleceğimizi göremeyecek hale geldik.

Şimdi dolar 7’ye, euro da 8 liraya dayandı. Gazetelerden okuyamasak da pek çok şeye zam yapıldı.

Eylülde oğlumun kreşine zam yapılacak mesela. Akaryakıt, doğalgaz, elektrik, su… Kendi çapımızda tasarruf önlemleri aldık. Yeni hiçbir şey almayacağız, dışarıda hiçbir şekilde yemek yemeyeceğiz, sakız bile alsak yazacağız, olabildiğince araba kullanmayacağız, uzun bir süre tatil yapmayacağız. Önümüzde bayram var, evimizde oturacağız. Tek tatilimizi hiçbir şey yapmadan geçireceğiz.

Ekonomiden zerre anlamadan giriştiğimiz bu tasarruf hareketiyle ne olacağını da biliyoruz: HİÇ!

Tasarruf etmeye çalışsak bile zamların yansımasıyla birlikte elimizde yine hiçbir şey kalmayacak. Günü kurtaracağız, çocuğumuzun eğitimi için birikim yapamayacağız, geleceğimizi göremeyeceğiz.

17 yaşımdan beri çalışıyorum, günü kurtarıyorum, zaman zaman birikim de yapabiliyorum ama şimdi elimde ancak ay sonunu görebileceğim kadar para var.

Tam 15 senedir çalışıyorum. Öğrencilik zamanlarımı saymasak bile 9 senedir iş güç halindeyim. Durmadan, dinlenmeden çalışmamızın sonucunda ancak bir ev ve bir araba sahibi olabildik. Onların da hâlâ borçlarını ödüyoruz.

Tabii ki bizden daha kötü durumda olan insanlar var ama bu kadar çalışmanın emeği bankada kalanla ay sonunu çıkarabilmek mi?

Bu ülke gerçekten de bu hale geldi mi? Orta direkle zengin arasındaki uçurum bu kadar açıldı mı? Orta direk diye bir şey kaldı mı? Bunlar size beyaz yakalı insan dertleri gibi gelebilir ama değil! Bu ülkede çocuğumun geleceğini göremiyorum. Eğitim, adalet, sağlık sistemleri bitirilmişken ve ekonomi çökmüşken ne yapacağımı bilmiyorum. Daha fazla nasıl tutunabileceğimizi bilmiyorum.

Aynı gemideyiz, birlikte batıyoruz ama birilerinin kurtulma şansı var. Bilin bakalım o birileri kim?

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
YORUMLAR
13.08.2018

''Evin var araban var daha ne istiyon?'' diye yorumlayacak arkadaşlara sesleniyorum. Bir insan sadece açlıktan ölmemek için yaşamamalı. 15 sene boyunca çalıştıysan, güzel de bir aile kurduysan, bu 15 senelik emeğinin bir getirisi olmasını beklersin. Ben inanmıyorum ki bu insan yatlar katlar benim olsun, tonla para harcayayım, lüks arabalarla seyahat edeyim diye düşünsün. Bence bu yazı hepimizin çevresindeki birçok insanın yaşamak istediği hayatın elde edilemeyiş durumunu anlatan ve bundan haklı olarak yakınan bir yazı. ''Mutlu olmak lüks, tek ihtiyacınız aç kalmamak'' diye düşünmemize neden olan insan bozmaları olmadan daha huzurlu yaşarız belki ?

Pasif Kullanıcı
13.08.2018

yazdığın şeylerden bazıları doğru ama ev araba çocuk ve tatil bu dördünü yapmışsan boşa ağlamaya gerek yok ülkenin yarısından fazlası tatile ancak köyüne gidebiliyor iken sen güzel bi tatil yapabildiysen ne ala. evlendim düğün takım borca gitti balayı yapamadım ve bayramda balayına gitmek varken kayınvalidemlerin yanına gitmek zorunda bırakıldım. evim var diyemiyorum yarısına kayınvalidem ortak. arabam zaten yok. e o zaman ben intihar edeyim.

14.08.2018

eve arabaya takılmayın, düzenli olarak sinema, tiyatro, vb. sosyal etkinliklere katılamıyorsanız, senede bir de olsa tatile çıkamıyorsanız (en ucuz pansiyonda 3-5 gün kalmak bile düşüncelere sevk ediyorsa), ayda bir bile olsa, değişiklik olsun diye dışarıda yemek yiyemiyorsanız (ben zaten dışarda yemek yemiyom pis oluyo falan gibi cevaplar yazmayın lütfen) artık insanlıktan otluğa doğru evriliyorsunuz demektir. karnım doyuyor buna da şükür doğru bir bakış açısı değildir, önemli olan ne kadar insanca yaşadığınızdır!..

15.08.2018

biz müslüman ülkeyiz tuvalet kağıdı 200tl olsa şükretceksin 300tl değil diye pis gavur seni >:( (!)

TÜM YORUMLARI OKU (33)