Bugün çektikleri filmden sonra Hollywood'u ve film kariyerlerini tamamile bırakmayı düşünmüş 17 oyuncuya ve sebeplerine bakacağız.
Bugün çektikleri filmden sonra Hollywood'u ve film kariyerlerini tamamile bırakmayı düşünmüş 17 oyuncuya ve sebeplerine bakacağız.
GQ ile yaptığı röportajda, paparazziler tarafından ilk kez fotoğraflandığında hissettiklerini, 'Halk için sadece bir karakter olmaktan nefret ettim ve kendimden çok uzak hissettim,' sözleriyle açıkladı. Kendini bir afiş fotoğrafı gibi hissettiğini ve bu durumun onun gerçekliğini sorgulamasına neden olduğunu ve paranoyak bir yaşam tarzı oluşturduğunu ifade etti.
NJ ile yaptığı röportajda, çocukluğun deneyimlenmesi gereken bir zaman olduğunu ve insanların gözü üstündeyken geçen bu sürecin onun için zorlayıcı olduğunu belirtti. Oyunculuktan vazgeçmeyi bile düşündüğünü ve çocuk oyunculuğunun bazen kötüye kullanıldığını düşündüğünü ifade etti.
Özel yaşamın kaybının zorluğunu, ilk dönemlerde yaşadığı zorlukları ve bu süreçte annesine oyunculuğu bırakmayı düşündüğünü söylediği bir anısını paylaştı.
Özellikle gençken insanların kendisine karşı saygısız olduğunu ve kişisel alanına saygı duymadıklarını, bu durumun onda yarattığı huzursuzluğu ve daha az ün kazanacak işler almayı bile düşündüğünü anlattı.
Yönetmen Jim Gillespie ile yaşadığı zorlukları, yönetmenin kendisine karşı tavırlarını ve tehlikeli bir dublör sahnesinde neredeyse yaralanmasını anlattı. Ryan Phillippe ve Sarah Michelle Gellar'ın desteğiyle yönetmeni görmezden gelmeye karar verdi ve bu şekilde filmi tamamlayabildi.
Dizi hakkında, 'Korkunçtu ve her anından nefret ettim,' dedi Prinze. Kiefer Sutherland ile yaşadığı sorunlardan bahsederken, 'Kiefer dünyanın en profesyonel olmayan adamıydı. Arkasından konuşmuyorum çünü aynısını yüzüne de söylerim. Onunla çalışan herkesin bunu söylediğini düşünüyorum. Ve o zamanlarda sadece işi bırakmak istedim. Bu yüzden sadece durdum,' ifadelerini kullandı.
Evans, 'Sette ilk kez mini panik ataklar yaşamaya başladım. 'Oyunculuk benim için doğru şey mi emin değilimdim, kendimi olması gerektiği kadar sağlıklı hissetmiyorumdum' dedi. Aslında bu anksiyete, onun Marvel Sinematik Evreni'nde Kaptan Amerika/Steve Rogers rolünü almasını neredeyse engelledi, çünkü bu rolün onun ününü sadece daha da artıracağını biliyordu.
Serinin kendisine istediği türde bir eğitimi sürdürme konusunda zorluk çıkardığını belirtti. 2009 yılında Brown Üniversitesi'ne başladığında, 'Bu şöhret meselesi geri dönülemez bir noktaya geliyordu. Bu adımdan geri adım atacaksam şimdi tam zamanı diye hissettim,' dedi.
Watson Vanity Fair'e 'Bu işte gerçekten neye imza attığınızın farkına varmak' gerektiğini, özellikle 'Harry Potter fenomeninin farklı bir alana adım attığını' belirtti.
'Aynadaki kişiyle bağlantı kuramıyordum ve bu çok rahatsız edici bir duyguydu,' diye konuştu.
Özellikle gaz odası sahnesinin zor olduğunu belirterek, 'Bir odada, bazıları tamamen çıplak olan adamlarla birlikteydim, karanlıktı ve kapıyı üzerimize kapattılar, bu sadece... korkunçtu,' dedi Butterfield. 'Birkaç kez çıkıp 'Yapamam' dedim. Çekimler arasında molalar verdik, oyunlar oynadık. Ama bir çocuk için her şey hala zordu.' diye devam etti.
Çekimler bittikten sonra annesine artık oyunculuk yapmak istemediğini söylediğini belirtilse de, şimdi bunu hatırlamadığını ve ebeveynlerinin her zaman ne istiyorsa onu desteklediğini söyledi. Birkaç yıl sonra oyunculuğa geri döndü.
Kendi ifadeleriyle aktardığı gibi, bu dönemde Faris, kariyer yolunda nereye gitmek istediği üzerine derin düşüncelere daldı. Finansal bağımsızlığa ulaşıp ulaşamayacağı ve emekli olup olamayacağını merak ettiğini ifade etti. Ancak sonunda, projeleri ve zamanını daha seçici bir şekilde değerlendirmeye karar verdi.
'The Sunday Project' programında yaptığı açıklamada oyunculuğu bırakma düşüncesini espriyle karışık dile getiren Blanchett, annesi ile Avustralya'da bahçeyle ilgilenmeyi ve düşünmek için sakin zamanlar geçirmeyi umduğunu belirtti. Mayıs ayında Cannes'da da benzer duygularını yineleyerek, oyunculuğu bırakmayı sürekli olarak düşündüğünü ifade etti.
Hollywood Reporter'a verdiği demeçte, dizinin sonunda dizlerinin üzerinde yorgun düştüğünü ve bir daha hiç çalışmak istemeyecek kadar bitkin olduğunu anlattı. Ancak bu hissin çok uzun sürmediğini ve sonunda yaşadığı deneyim için minnettar olduğunu dile getirdi. James, Anderson hakkında yapılmış hemen hemen her röportajın video kaydına sahip olduğunu ve onları ezbere bildiğini, böylece rolü için yoğun bir hazırlık süreci geçirdiğini açıkladı.
Son filmin birçok kişi için zorlu bir deneyim olduğunu ve bu deneyimin, endüstri dışında insani deneyimler yaşaması gerektiğine dair düşüncelerini tetiklediğini ifade etti. Woodley, oyunculuğa ara vermenin ve farklı şeyler yapmanın zamanının geldiğini hissettiğini söyledi. Bunun üzerine menajerine daha fazla senaryo göndermemesini istedi ancak 'Big Little Lies' projesi için menajeri ısrarcı oldu. Bu proje sayesinde oyunculuğa olan aşkını yeniden keşfetti.
'GoT' sonrasında bir iyileşme merkezinde bir süre geçirdiğini ve bu durumun serinin doğası ve yıllarca yaptığı şeylerden dolayı olduğunu açıkladı. Sonrasında, kendine odaklanmak için oyunculuktan bir mola verme kararı aldı. COVID kapanmasının büyük bir kısmını bu TV şovunu atlatabilmek için harcadığını, ancak sonunda mesleğini özlediğini ve bu işi yapmayı istediğini fark ettiğini söyledi.
Entertainment Weekly'ye verdiği röportajda, 'Artık oyunculuk yapmak istemiyordum' diyerek, eğer bu tür fırsatlar onu bekliyorsa, oyunculuğa olan ilgisinin azaldığını dile getirdi. Ancak 'The Social Network' filmi için gelen senaryo ile yeniden ilham bulduğunu ve Hollywood'u bırakmadığını, ancak perspektifinin değiştiğini belirtti. Rooney, bundan sonra, ancak kendisini zorunlu hissettiği projelerde yer almayı tercih edeceğini ifade etti.
Yönetmenin, 'Bu çok gerçekçi görünüyor. Çok acı dolu. Ağlarken daha güzel olabilir misin? Yüzünle şu hareketi yapma. Düz tut yüzünü. Gözyaşlarını CGI ile ekleyebiliriz.' demesi üzerine Alba, kendi yeteneklerini ve duygularını sorgulamaya başladığını belirtti. 'Yeterince iyi miyim? İçgüdülerim ve duygularım yeterince iyi değil mi? İnsanlar onları o kadar çok mu sevmiyor ki benim gerçek bir insan olmamı istemiyorlar?' diye düşündüğünü aktardı. Ve bu deneyimden sonra, 'Artık bu işi umursamıyorum.' diyerek, endüstriye olan ilgisinin azaldığını ifade etti.
W Magazine'e verdiği röportajda, 'Filmi yapmadan önce oyunculuğu bırakacağımı bilmiyordum. Paul ile filmi yapmadan önce çok güldük. Ancak sonra gülümsememiz durmuştu çünkü ikimiz de bir üzüntü duygusuyla ezildik,' dedi. Bu duygusal etkinin beklenmedik olduğunu ve ne yarattıklarını anlamadıklarını, bununla yaşamanın zor olduğun ifade etti. Day-Lewis, hikayeyi anlatırken içinde kalan 'üzüntünün' sanatçı olarak üzerinde hissettiği sorumluluğun bir parçası olduğunu açıkladı.
Hay sizin derdinizi seveyim! Neymiş şöhret zor gelmiş yok rol arkadaşı dinlemiyormuş, yok rolde çıkamıyormuş ayy canlarım. Günün sonunda aldığınız kaşe tüm bunları unutturuyordur ama ondan bahsetmek yok tabii.