Bazen bu hayatta sadece 'başarısız' olduğunuz şeyleri görebilirsiniz. Sadece kara bulutlar dolanabilir etrafınızda. Bu normal bir histir, ama bambaşka açılardan bakmaya başlamanızın tam zamanıdır artık. 'Küçük şeyler'i sakın göz ardı etmeyin, bir malikanede yaşamıyor olabilirsiniz, milyoner olmayabilirsiniz, arabanız eski model olabilir, işsiz bile olabilirsiniz, bu demek değildir ki siz bir 'başarısız'sınız. Tam aksine, işte ne kadar başarılı olduğunuzun 20 kanıtı.
Drama olgunluk göstergesi değildir. Biz büyüdükçe, 'olgunluk' konusunda ister istemez gelişiyoruz. Belki geçmiş ilişkileriniz 'drama' doluydu, gözyaşı, tutku, ihtiras bilmem ne, ama artık bunları aştıysanız, o zaman başarılısınız.
Yardım istemek zayıflık göstergesi değildir. Esasında, bu bir güç göstergesidir. Kendini izole etmiş kimse hayatında başarıya ulaşamamıştır. Hedeflere ulaşmak çoğu zaman takım çalışması gerektirir. Yardım ya da destek istemek insani olarak olgunlaştığınızın işaretidir.
Başkalarından, ya da kendinizden bile gelecek olan 'kötü davranışlara' artık toleransınız yok. İnsanları artık hareketlerinden sorumlu tutuyorsunuz. Artık hayatınızda 'enerji emicileri'ne ihtiyacınız yok.
Hayır bu hiç bencilce falan değil. Kendini sevip, değer vermek bir başarıdır. Kendinizi o kadar seviyorsunuz ki sizi mutsuz eden ya da size tam olarak 'iyi gelmeyen', aşağı çeken, bir amaca hizmet etmeyen herhangi bir şeye 'hayır' demeyi başarabiliyorsunuz.
Aslında ne zaman aynaya baksanız, gördüğünüz kişiyi takdir etmelisiniz. İdeali budur, ama önemli değil. Eskiden olduğundan çok daha fazla takdir ediyorsanız kendinizi, bu bir başarıdır. Kendinizi sevin, harikasınız.
Kimse her zaman %100 başarılı olamaz. Realist olun biraz. Hayat zafer ve yenilgilerden ibaret. Başarısızlıklarınıza, hatalarınıza bakın ve daha iyileri için size yol göstermelerine izin verin. Gerçekte 'engel' diye bir şey yoktur, bunlar sadece mükemmel yolculuğunuzun birer parçasıdır.
Eğer gerçekten 'arkanızı kollayan' insanlarla 'arkanızı kollayacağını söyleyip asla yapmayan' insanları ayırt etmeye başladıysanız ve eliyorsanız, başarıyorsunuz! Bu bazen acı dolu bir 'farkındalık' olabilir, ihanete uğramış hissedebilirsiniz, ama sonunda kimin ne olduğunu görüp, zehri bir an önce kesip atmaktan daha mantıklı bir şey yok.
Çünkü anladınız ki şikayet edecek bir şey yok. Bazı şeyler 'olması gerektiği gibi.' Tabi bazı berbat hayat tecrübeleri ve tahmin bile edilemeyecek kayıplar yaşamadıysanız. Bahsettiğimiz şikayet etmeler, söylenmeler günlük hayatla ilgili. Sadece nefesinizi boşa tüketirsiniz. Ve başarılı insanlar bunu er geç anlarlar. Onların hayatında sadece güzel şeyleri 'takdir' harika şeyler için 'şükür'e yer vardır.
Ne yani diğer insanlar başarılı diye siz başarısız olmadınız ya? Aksine, yükseğe doğru çıkan insanları alkışlamaktan, onların enerjisinden faydalanmaktan çekinmeyin, bu çok güzel bir şey. Kendi pozitif enerjinizi yaratmanızda ve hedeflerinize ulaşmanızda yardımı olacaktır!
Hiç mıymıntı falan değilsiniz. Bu dünyaya katabileceğiniz çok güzel özellikleriniz var. Yetenekleriniz, allah vergileriniz var hatta. Sadece bunu bilmekle kalmıyor, bunu kovalıyorsunuz da. İşte başarı budur.
Eğer hayatınızda heyecanla beklediğiniz bir şeyler, bir ümit, bir beklenti yoksa, içten içe ölüyorsunuz demektir. Başarılı insanlar her zaman tutkulu ve mantıklı bir şekilde takip edebilecekleri hedefler koyarlar. O heyecanın onları yönetmelerine izin verirler.
'Başarısızlıklar' hayatın bir parçası olabilir, ama siz yine de dimdik hedef ve hayallerinizin arkasında durmalısınız, çünkü ancak bu şekilde o hedef her neyse mükafatını alabilirsiniz. Daha önce de 'zafer'in ne demek olduğunu tattınız. Sizi ateşlemesine izin verin!
Empati yapamayan insan, içten çürümüş insandır. Empati, pozitif enerjiyi ve sevgiyi yaymanın en güzel penceresidir. Başarılı insanlar bunu çok iyi bilirler. Yakınlarını da tıpkı aileleri gibi severler. Acılarını ve mutluluklarını paylaşırlar.
Aşk riskli bir şeydir, hatta bazı insanlar için korkutucu bile olabilir. Hepimizin en çok istediği ama belki de en çok korktuğu şeydir. Çünkü reddedilmekten, terk edilmekten korkarız. Ama eğer kalbinizi aşka, sevmeye ve sevilmeye açabilecek kadar büyük yürekliyseniz, başarılısınız!
Biliyorsunuz hayattaki her pis, her kaka şey sadece size olmuyor. Size özel değil. Çoğu zaman, hayatınızdaki tecrübelerin yaratıcıları sizlersiniz. Başarılı insanlar bunu bilir, ve kötü hayat tecrübelerinin onları aşağı çekmesine izin vermezler. Kurban rolü oynamak, oturup haline ağlamak yerine, ayağa kalkar ve fethederler.
Biliyorsunuz ki herkesi memnun edemezsiniz. Toplumun insanları yargıladığı standartlar bazen hiç realist ve adil değil, bunun da farkındasınız. İşte bu yüzden size doğru olan neyse, 'doğru olan, kural olan' odur. Olduğunuz kişiyi seviyorsanız, başarılısınız.
Hayatınız hayal kırıklıklarıyla dolu olabilir, -eğer sadece onları görmek isterseniz-. Aksi takdirde, bunlar sizin öğrenmeniz için yaratılmış fırsatlar. Eğer bir şeyler öğrendiyseniz, asla negatif tecrübe diye bir şey yoktur.
Gerçekle yüzleşelim, hayatta değiştiremeyeceğiniz çok ama çok şey var. Bunları kabullenin, sindirin. Ama değiştirebileceğiniz ve ipleri elinizde tuttuğunuz şey 'olaylara olan bakış açınız'dır. Olaylardaki negatif bakış açınızı pozitife çevirmeyi öğrenirseniz, başarılısınız demektir.
Bir şey sizi mutsuz ediyor ve 'çaresiz' değilsiniz. Değiştirmek için yapabileceğiniz şeyler var. İşte bu noktada başarılı insanlar ayağa kalkar, değiştirebileceklerini değiştirirler ya da en azından bu konuda bir şeyler yaparlar!
Yatağa uzandığınızda 'mutluyum' diyebilmek ve bunu hissedebilmek, başarı'nın sözlük anlamıdır. Banka hesabınızdaki para yüzünden olabilir, evinizin güzelliğinden olabilir, seyahatlerinizin bolluğundan olabilir, fark etmez. Mutluysanız, başarılısınız. Eğer 20 maddenin 20si size uymuyorsa, korkmayın da. Bir kaç tanesi bile doğru yolda olduğunuzu gösterecektir size. Sürekli 'yükselin', motivasyonunuzu ayakta tutun.