İngiltere'de başlayan kadınlara oy hakkı mücadelesi bir asır devam etti ve sonuç olarak başarıyla sonuçlandı. Daily Mail'den derlediğimiz fotoğraflar da çektikleri acıların büyüklüğünü sergiliyor.
İngiltere'de başlayan kadınlara oy hakkı mücadelesi bir asır devam etti ve sonuç olarak başarıyla sonuçlandı. Daily Mail'den derlediğimiz fotoğraflar da çektikleri acıların büyüklüğünü sergiliyor.
Bundan bir asır öncesine kadar, oy kullanma hakkı olmayan kadınlar ikinci sınıf vatandaş olarak muamele görüyorlardı.
1897'de bu harekete öncülük edecek olan National Union of Women's Suffrage Societies kuruldu. Bu harekete dahil olan kadınlara da 'süfrajet' adı verildi. Süfrajetler, protestolar ve dilekçeler gibi barışçıl yöntemler kullanarak kadın haklarını savunmayı amaçlıyordu.
Bu sebepten 1906 yılında Women's Social and Political Union'ı (Kadınların Sosyal ve Politik Sendikası) kurdu. Sendikanın ilkesi 'sözler değil eylemler' olarak kabul edildi ve nüfusun büyük çoğunluğu eylemlerini ekstrem buldu.
Onlar cinsimiz için aç kaldı, can verdi, savaştı. Bu hakkı kazanabilmek için her ulusun geçmişindeki kadınlar acı çekti. Maalesef ülkemizde takdir edilmekten ziyade insanların kazanabilmek için can verdiği bu hakkı ellerimizle teslim etme çabasındayız.
Bu yazıya tek bir cümle yakışır: Teşekkürler ATATÜRK!
Atatürk'ü sevmeyen bir kadın takımı var. At gözlüklerini sıyırıp biraz diğer ülkelere baksalar kazandıkları hakların aslında bir hediye olduğunu görecekler. Batılı devletlerde kadınlar bu haklarını kazanmak için canlarını verdiler. Atatürk ise "Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın" dedi ve kadına insan olma yolunda tüm haklarını verdi.
Yazıyı okurken aklıma sadece Mustafa Kemal Atatürk geldi