Twitter'da Furkan Şenharputlu isimli vatandaş için 3 yıl 4 ay hapis cezası aldı. Kendi anlattığına göre ise bu cezanın gerekçesi oldukça ilginç. Şenharputlu'nun iddiasına göre kendi ADSL modemi üzerinden internet dolandırıcılığı yapıldı ve suç üzerine kaldı. Kendisi sesini sosyal medyada duyurmaya çalışıyor.
Arkadaşlarına da “canım A101’den hediye çeki kazandın“ diyerek mesaj atmışlar. Hesabı çalınan kişinin arkadaşı, arkadaşımdan geliyor mesaj diye güvenip kredi kartı bilgilerini paylaşmış. O kredi kartıyla oyun sitesinden 300 ve 400 TL’lik alım yapmışlar.
Sonra düşündükçe sabit değil dinamik IP kullandığımı, bunun ev ağına bağlı cihazlardaki bir zararlı yazılımla uzaktan yapılabileceği gibi birkaç ihtimalden bahsettim. Oradaki memur da, böyle çok olay geliyor, bir sıkıntı olmaz diyerek içimi rahatlattı. Eve geldim.
Boğaziçi Üniversitesi mezunu olduğumu, iyi bir kazancım olduğunu 300-400 TL için böyle bir işe tevessül etmeyeceğimi açıkladım. Hatta, bu işi yapacak kadar alçak ve kurnaz olan kişinin satın alma işlemini kendi IP adresi üzerinden yapmayacağını söyledim.
Çok şükür diğerinden de takipsizlik gelir diyerek sakinleştim. Çünkü tamamen aynı olay. Üstelik bu olayda 4 alışverişten 2si bana ait ADSL modemden, diğer 2si yabancı uyruklu birinin GSM hattından yapılmış.
Ve nihayet bir gün korktuğum oldu ve UYAP’ta nitelikli dolandırıcılıktan cezalandırılmam istemiyle dava açıldığını gördüm. Tamamen AYNI OLAY! Birisi TAKİPSİZLİK, diğeri 3 YIL 4 AY CEZA istiyor! 2x2=4, 2x2=-5 gibi.
Tamamen iyi niyetle, son kararı bana bırakarak avukat tutmama gerek olmadığını söyledi. Ben de avukat tutmadan detaylıca bir savunma dilekçesi hazırladım, diğer soruşturmadaki takipsizlik kararını, gelir durumumu gösteren belgeleri, SGK dökümlerimi yazılı şekilde sundum.
Etkin pişmanlıktan yararlanıp zararı, 700 TL, karşılamak isteyip istemediğim soruldu. İstemedim. Çünkü kabul etmem durumunda hakkımda olumsuz kanaat oluşacağını düşündüm.
Hakim bitirirken müştekiye ve bana “Tamam bir daha duruşmalara gelmenize gerek yok” dedi.
Birkaç gün sonra UYAP’ta duruşma zaptını eklediler.
Sonraki duruşma günü geldi, yabancı uyruklu şahıs yine gelmemiş ve yakalama kararını yineleyerek tekrar ertelediler.
Birkaç gün sonra yabancı uyruklu şahsı yakalamışlar, ifadesini almışlar. O da suçsuz olduğunu, beni ve müştekiyi tanımadığını söylemiş.
Ama sanık Furkan, Bilgisayar Mühendisi olduğundan şifresini tanımadığı insanlarla paylaşmasının hayatın olağan akışına ters olduğundan, bu suçu kendisi işlemese bile işleyenlerle işbirliği içinde olabileceğinden dolayı 4 YIL HAPİS VE 70 GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, sabıkası olmadığı için 1/6 indirim yapılarak 3 YIL 4 AY HAPİS VE 58 GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA karar verilmiş.
3 YIL 4 AY’ın yatarı 8 AY. Yani 7 gün içerisinde istinafa gitmezsem karar kesinleşip 8 AY cezaevine gireceğim.
Evinizde, koltuğunuzda otururken işte böyle 3 YIL 4 AY hapis cezası alabilirsiniz!
ALLAH'A YEMİN OLSUN Kİ, BEN SUÇSUZUM! Lütfen sesimi duyurmama yardımcı olun.
Bu arkadaş yazılım mühendisi olduğu için başı yanmış. Onun yaptığını kanıtlayamıyorlar ama yazılımcı olduğu için bunu yapabilecek niteliğe ve potansiyele sahip diye peşin hüküm vermişler gibi.
Sıkıntılı işler ,kimseyle interneti ortak kullanmayacak,wifi şifreni vermeyeceksin,ne olur ne olmaz...
turkiye de yaşamak çok zor.