Otorite ile Barış

Kurallar, otorite ya da emir olarak anlatılan şeyler bazen rahatsızlık oluşturabilir. Hayatınızdaki birisi sizden bir şey istediğinde, ‘bana bunu getir’, ‘bana şunu ver’ ya da ‘şunu verir misin?’ gibi sözler söylediğinde içinizde bir tepki oluşmuş olabilir ya da çocukluğunuzda anne veya babanızın size yapmış olduğu kural koyucu bazı etkilere olan rahatsızlığınız devam ediyor olabilir.

Rahatsızlık oluştu ise sebebini fark etmemiz önemlidir; otorite ile barıştığımızda, otoritenin bize ne anlatmak istediğini fark ettiğimizde dönüşüm başlar.

Hayatın içindeki gerçek otorite aslında sizsinizdir ama o koltuğu boş bırakırsanız sizin yerinize başkaları karar vermeye, hayatınızı sizin yerinize yönetmeye başlayabilir.

Çocukluk döneminizi baskıcı anne ve baba ile geçirmiş olabilirsiniz, ki bu da bir ihtiyaçtı. O baskıcı anne-baba, koyduğu aşırı kurallarla belki de sizi hayat ile dünya ile topraklamıştır ve sizler bu ihtiyaçları görüp fark etmediğinizde ileriki zamanda eşiniz ile patronunuz ile devlet ile yani kural koyucularla da sorunlar yaşamış olabilirsiniz.

Bizler önce otoritenin ne olduğunu anlayarak, sonra da bu otoriteyle olan sorunumuzun kaynağını görerek çözüme ulaşabiliriz.

Otoriteye, kurala niye ihtiyaç duyduğunuzu anlamanız önemlidir. Siz eğer o kural kalktığında kendiniz için gerçekten hayırlı ve faydalıyı yapacak durumda değilseniz kurala olan ihtiyacınız devam eder.

Her şeyi boş veren bir kimse iseniz ve içeride tembellik, ertelemecilik potansiyeliniz var ise birisinin sizi dürtüklemesine ihtiyaç duyarsınız. Bu sebeple seçmiş olduğunuz aile üyesi hayatınızdan gittiğinde, ihtiyacınız hâlâ devam ediyor ise onun yerine bu sefer -bir patron, bir müdür, bir devlet ya da kurumsal bir yönetici olsun- başkalarını koyarsınız.

Sizler kendi hayatınızın sorumluğunu alırsanız, işlerinizi güzel bir ajandayla düzenleyebilirseniz; günlük, aylık, yıllık programlar yapıp aslında kendiniz için gelecekle ilgili güzel eylemler çağırabilirseniz o zaman dışarının sizi baskı altına almasına olan ihtiyacınız azalır.

İçinizden “Bu kadar basit olabilir mi?” diyebilirsiniz. Evet, bu kadar basit! Sizler kendi hayatınızın yöneticisi iseniz, bunun siparişini ve ihtiyacını da siz dillendirmiş, siz istemişsinizdir. 

Geçmişteki otoritenin üzerinizdeki baskısının nedenini fark edip orayı teşekkür ve şükürle kucakladığınızda, bugünkü hâli de kucaklayıp size bugüne kadar uygulanan baskının şükrü ile yeniden bunları üzerinizden kaldırabilirsiniz. Fakat şükredecek bir hâlde değilseniz, bu hâli kabul edemiyorsanız gelecekte de aynı olaylara ihtiyacınız içeride devam eder.

Öncelikle bugüne kadarki otorite ile ilgili konuların sizinle alakalı olduğunu fark etmeniz ve o otoriter sistemle olan kavganızı bitirmeniz çok önemlidir. Otorite ile olan sürtüşmelerinizin devam etmesi, oranın sizin üzerinizdeki etkisini fark etmemeniz ve onu bırakmak istememenizden kaynaklanır.

Asıl dönüşümün ince noktası ve bilgisi şudur: Her biriniz kendi hayatınız içerisinde kendi kaderinizi oluşturan gerçek otoritelersiniz. Başka otoritelere kızıyor gibi yaparken işin aslında kızdığınız, öfkelendiğiniz kendinizsinizdir.

Yeryüzünde O’nun suretinde yaratılıp gerçek bir otorite olarak kendi hayatını yaratma yetkinizi yargılamaktan, suçlamaktan vazgeçip tam tersine onu kucakladığınızda otoriteyle barışmış olursunuz. İster anneniz, babanız, geçmişteki otoriteleriniz olsun, ister kendi yaratımlarınız olsun, barışırsınız.

Her birimiz tatlı, güzel yaratımlı, yarattığımızı onaylayan ve kabul eden güzel günler içinde olalım.

Sevgilerimle. Hoşça kalın.

Instagram

X

YouTube

Facebook

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Cübbeli Ahmet Çakarlı Araçla Geldiği Etkinlikte Şeriatı Savundu: Skandal Sözlere Tepki Yağdı!
Bakanlığın Gıda İfşaları Devam Ederken En Fazla At ve Eşek Etinin Satıldığı Şehirler Belli Oldu
15 Temmuz Darbe Girişimi: Yargıtay 31 Er Hakkında Verilen Müebbet Hapis Cezasını Bozdu