Nefes Gazetesi’nden İlke Çıtır’ın haberine göre Ankara’da en düşük kiralık evlerin ortalaması 15 bin lirayı bulurken, ev kiralama hatta pansiyonda kalma imkânı olmayan vatandaşlar çareyi otogarda arıyor.
Ankara Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde (AŞTİ) yaklaşık 70 kişi mecburen konaklıyor. Otogarda yaşam mücadelesi verenler arasında emekliler, icralık olduğu için evini kaybedenler, eşinden gördüğü şiddetten kaçan kadınlar ve iş bulma umuduyla Ankara’ya gelenler yer alıyor.
Eşinden gördüğü şiddet nedeniyle boşanan 37 yaşındaki Nazlı Yaylagül yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Kadın sığınma evinde 6 ay kaldım. Sonra hayata yeniden başlamayı, iş bulmayı denedim ama olmadı. 14 yaşındaki çocuğuma bakamadığım için sevgi evinde. Yanına gitmeye yol param yok. Sosyal yardım diye 1000 lira verdiler. Devleti göremiyorum.”
Oğlu ile birlikte otogarda kalan 55 yaşındaki Serpil Güngör ise şunları söyledi:
“Aşçıyım. Yıllardır sigortasız işlerde çalıştırıldık, emekli olamadık. Üstümüz başımız kir pas içinde. Banyo 350 lira, yapamıyoruz. Bu soğukta oğlumla birlikte terminalde kalıyoruz. Soğuklar geldi, cansız bedenlerimizi terminalden kaldıracaklar.”
Evsiz haberi yaparken "evsiz" kelimesini kullanmamak da ilginç. Ayrıca çok ciddi bir kriz olmasına rağmen istatistiği tutulmuyor. Krizleri görmezden gelmenin ve balon projelerle saptırmaya çalışmanın sonuçları ortadayken hâlâ aynı tavrı takınmak boşvermişliğin başka bir yansıması.
edilecek küfüre kelimeler yetmez