Otobüsü Kaçırmış Bir Milletin Çocuğuysak Tek Çaremiz: Çalışmak

İş yaşamında ilk yıllarım. Sudan çıkmış balık gibiyim.

Bir toplantıda bildiklerimi savunmak istiyorum, tam olarak neyi, nasıl söylemem gerektiğini kestiremiyorum.

Benden yaratıcı çözümler bekleniyor, yeni fikirler üretmenin bir yöntemi olduğundan haberim yok.

Kendimi, işimi, ofisteki ilişkilerimi ve hatta duygularımı yönetmemi istiyorlar.

Zorlanıyorum. Bunu okulda ya da evde hiç öğretmemişler ki. 

Birileri nasıl ikna edilir, zor insanlarla nasıl başa çıkılır, dayanıklılık nasıl güçlendirilir? İleride yönetici olabilmek için kendimi nasıl öne çıkarırım?

Bunalıyorum. Bazen kapana kısılmış hissediyorum 😞

Yaşamımın bugünkü penceresinden o günlere baktığımda, o zamanlar fark etmediğim ve aslında hayat için daha değerli olan başka yetkinliklerin de bizler iş yaşamına atılmadan öğretilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Örneğin;

– Karşındakine cevap vermek için değil, onu iyi anlayabilmek için dinlemek

– Bireysel başarılar yerine, birlikte başarmanın değerli olduğunu görmek

– En doğrusunu yapıcam yerine, deneyip – yanılacağım, öğrendiklerim beni zenginleştirir diyebilmek

– Hata yaptığımda, düştüğümde, kararlılıkla ve hevesle yerden kalkabilmek

– Başkalarının doğrularını değil, kendi doğrularını yaşayabilmek

– En güzel takdirin kendine duyduğun güven ve saygı olduğunu bilmek

– Başkalarının başarmasına katkı sağlamanın erdemini hissetmek

– Değerlerini ve potansiyelini yaşamanın, ne kadar kazandığından daha önemli olduğunu anlayabilmek

Ve belki de en önemlisi:

– Kendi hayatına sonuna kadar sahip çıkarak, yaşamının liderliğini üstlenmek!

Üniversite mezuniyetimin üzerinden neredeyse 20 yıl geçmiş. Bunları zamanla, düşe kalka öğrendim bir şekilde.

Bazen yaşam deneyimlerinin yerini hiçbir öğretim alamıyor, biliyorum. 

Yine de üzerimde kalmasın: 

İş yaşamının ilk yıllarında olan dostlarıma yürekten edeceğim bir eğitim programına rastladım geçenlerde. 

Eğer maksimum 5 yıla kadar deneyiminiz varsa, herhangi bir üniversiteden mezunsanız ve İngilizce biliyorsanız (harika olmanız gerekmiyor) McKinsey’nin sosyal sorumluluk kapsamında Türkiye dahil birçok ülkede ücretsiz sunduğu bu uluslararası eğitim programına başvurun, derim. 

Yukarıda saydığım temel yetkinlikleri edinebileceğiniz, haftada sadece 2 saatlik çalışma gerektiren 6 aylık bir gelişim yolculuğu bu. 

Başvuru linkini buraya bırakıyorum. Son başvuru tarihini kaçırmayın!

Son olarak canım Serdar Kuzuloğlu’nun hiç unutamadığım o röportajında dediği gibi:

“Bizim herkesten daha fazla hırs ve amaç sahibi olmamız lazım. Yapacak tek şeyimiz var bizim; çok çalışmak, daha çok çalışmak.” 

Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun şu mısralarını hatırlatıyordu hepimize Serdar Kuzuloğlu: 

En azından üç dil bileceksin

En azından üç dilde

Ana avrat dümdüz gideceksin

En azından üç dil

Çünkü sen ne tarih

Ne coğrafya

Ne şu ne busun

Oğlum Mernuş

Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun.

Linkedln

Web

Instagram

Popüler İçerikler

İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
YORUMLAR
28.10.2022

Bizler otobüsü fazlasıyla kaçırmış bir milletiz. Çoğumuz birisi ben isem de hep hazırın peşindeyiz. "Diğer ülkeler bizden neden güçlü, önde?" diye düşünürken (özellikle de) Yahudilerin ne kadar çalıştığını görmüyoruz. "İki yahudi yan yana gelince şirket kurar." sözünü hep "Allah dünyalık insana istediğini dünyada verir, bizimkisini de ahirette verecek." sözü ile karşılık verip tembelliğimizi görmüyoruz. Birimiz diğerinden 1 adım önde gitse arkadakini batırmaya çalışıyoruz, el ele tutunup zor günleri atlatmak varken sevdiğimiz eli de bırakıyoruz. Sonra da biz şöyleyiz biz böyleyiz diye oturduğumuz yerde üzülüyoruz. Daha çook üzülürüz...

28.10.2022

🤗🌹✨

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ