- O sırada otobüstekiler ne yaptı?
Hiçbir şey. 3 genç yardım etti o kadar. Fakat otobüs çok kalabalıktı. Herkes müdahalede bulunabilirdi. Kamera kayıtlarından izliyorum, herkes oturuyor. Çünkü toplumumuzda önemli olan, biri kavga etsin de biz de izleyelim. Onlar birbirini yesin bize de eğlence çıksın.
- O haldeyken seni indiriyorlar otobüsten, neresi orası?
Bilmiyorum. Bir yerde inmişim. Yol kenarındaymışım. İki kız yanağıma soğuk su koymuş. Sanırım otobüsten inmişler, hatırlamıyorum o anı ve yüzlerini. Sonra çocukluk arkadaşım görüyor beni tesadüfen, o görmeseydi ne olacaktı bilmiyorum. Arkadaşım gelmiş ne oldu demiş, kızlar da otobüste biri tekme attı diye anlatmış. Sonra bana yönelmiş iyi misin demiş. Ben de “Sen kimsin bana ne yapacaksın, ne istiyorsun benden?” diye bağırmışım ona. O kadar bağırıyordun ki diyor seni ara sokağa götürmek zorunda kaldım yoksa seni kaçırdığımı sanacaklardı diyor.
Sonra babası ile Ümraniye Devlet Hastanesi'ne gittiğini, ancak kendisini muayene eden doktorun kendisiyle doğru dürüst ilgilenmediğini ifade eden, sonrasında ise çalıştığı hastaneden arkadaşlarının kendisine müdahale ettiğini aktaran Terzi şöyle devam ediyor:
'Başımı çarptığımı orada öğrendim. Çünkü acı ve şişlik vardı. Sonra diş hekimine gittim ağzımın içini kontrol etti, dişlerim ağzımın içini hep kesmişti. Dişlerimde kırık yoktu. Ağır kesici ve sakinleştirici yaptılar.'
Ayşegül çılgın bir mini etek, büstiyer giyse ne olacak ? Öyle bok bir toplum ki, "normaldi ama giydiğim" deme ihtiyacı hissediyor. İğrenç zihinlerin "açık seçik mi giyinmişti acaba?" düşüncelerini biliyor. Ayşegül naif. Bilmiyor ki her şeye abartılı diyecek kadar korkunç zaten kendisini yargılayacak olanlar. Bunlara insanların giyimine karışacak, şiddet uygulayacak cesareti verenin anasını zikeyim ben. 5-6 ay önce beyazıt'da benden sonra bi yobaz bindi otobüse. Ama yobazlık kılık kıyafetten akıyor, cübbesine sıçtığımın arap götü yalayıcıları. Otobüs tam kalkacak, durakta bi kızla çocuk, sanırım sevgililer sarılıyorlar. Dallama cama vurup "terbiyeli olun laaaağn" diye böğürmeye başladı. Bak şu cürete bak ? Bu cüreti güçlendiklerini hissettikleri için buldular. Asla sinmeyin. Bu anası araplarla sikişenler istemiyor diye şort mu giymeyeceğiz ? Sevgilimizi mi öpmeyeceğiz ? İçki mi içmeyeceğiz ? Hepsini yapacağız hepsini. Bizden sonrakiler daha büyük korkuyla yaşamasınlar diye.
Devlet kanalında hamile kadınlar dolaşmasın diyen adamlar konuşuyor, bülent arınç, kadın toplum içinde kahkaha atmamalı diyor. Devlet eliyle laiklik yavaş yavaş bitiriliyor. Bunun gibi çomarlar da bunlardan cesaret alıp kafalarına göre davranabileceklerini düşünüyorlar. Çünkü dayanak noktaları hükümet ve islamcı siyaseti.
Otobüs şoförlerine güvenmeyin zaten. Bir kaç yıl önce stajımdan geç çıktım minibüs bekliyorum. Hava karanlık. Minibüs beş on dakikaya geldi. Ücret öderken gideceğim yeri söyledim. Yanlış minibüse binmişim. Müsait bir yerde indireceğini söyledi. Bende oturdum. Üst geçitten indi ve durdurdu minibüsü "İn" dedi. Yaşım yirmi bir. Ne bir yaya kaldırımı, ne bir ev, ne de bir ışıklandırma olmayan bir yolda indirdi adam. Bir yolcu itiraz etmeye kalkıştı. Şoför "Olmaz bir şey" dedi. Aptallık ettim basiretim mi bağlandı bilmiyorum ama indim. O caddenin kenarında yürüdüğüm o beş on dakika ölüm gibi geldi. Aklımdan neler geçti. "Ya bir araba beni zorla alsa, ya üst geçidin altında tinerciler varsa. Nereye kaçarım, çığlık atsam kim duyar" Laf atanlar oldu, iki araba durdu yanımda. Ölsem kalsam "O kızın o saatte orada işi ne" denilecek. Bu durumu yaşayan bir sürü arkadaşım var. Nadir bir şey değil yani bu. Devletin acilen duruma el koyması ve şoförleri bu tür durumlar için eğitmesi gerekiyor.