Bir kadın... Ama öyle bir kadın değil, ötekilerin en iyi dostu, berikilerin soyundan, lakin kadın gibi kadın; Diane Arbus.
Bir kadın... Ama öyle bir kadın değil, ötekilerin en iyi dostu, berikilerin soyundan, lakin kadın gibi kadın; Diane Arbus.
Tarih, II. Dünya Savaşını gösterdiği sıralarda, eşi Allan, fotoğrafçılık eğitimi alıyordur. Tabii Diane, bir kenarda oturup seyirci kalamaz, ‘fotoğraf’ı hayatlarının merkezine oturtup, birlikte moda fotoğrafı konusunda kariyer yaparlar.
Diane, daha sonraları, çalışmalarını Allan’dan bağımsız yönde ilerletir ve bu zaman zarfında ayrılırlar. Çiftin boşanmalarının ardından, Diane tamamen kendi çizgisine yönelir...
Toplumun görmeyi reddettiği ne varsa, gene toplumun gözüne gözüne sokmaya çok kararlıdır. Bu yüzden, çirkin fotoğrafların en iyi fotoğrafçısı bu kadın, 4×4 boyutta ve flaş kullanarak çektiği fotoğrafların içerisindeki insanların, iç acıtan detaylarını olduğu gibi sunmak konusunda çok başarılıdır. Eserlerinin her biri, detay grotesk ve keskin eserlerdir. Bu hayatların sevgili fotoğrafçısı Diane, fotoğrafını çektiği en alışagelmiş kişide bile bir çirkinlik yakalamasıyla ünlüdür.
Diane arbus, 1971 yılı temmuzunda, fazla miktarda uyku hapı içip bileklerini keserek intihar edip, hep sanki göze sokmak istermiş gibi fotoğrafladığı o insanların, her biri birbirinden eşsiz ve duygu yüklü hayatların, ev sahipleri, yani ötekilerin yanına ait olduğunu gösterir sanki dünyaya.
Bazıları ise, insanın, normal-anormal, güzellik-çirkinlik, uyum-uyumsuzluk, aydınlık-karanlık, sanat-hayat kavramlarını bir kez daha düşünmesini sağlayan bu kadının, ufku açık, cesur, ve özgünlüğüne bir kez daha hayran kaldı, kalıyor…
Tam tadında bir biyografi filmi olmuş... Mutlaka izleyin!
Ben o filmi izledim defalarca izledim O kadar muhteşem bir film ki bu kadın Gerçekten muhteşem bir kadın diane QRBUS ...