Osuruk, pek çokları tarafından ayıpla iştigal olarak görülse de, tamamen biyolojik durumumuzun getirdiği bir gereklilik.
Peki, osurukla alakalı ne gibi ilginç şeyler yaşanmış olabilir tarihimizde?
Osuruğun tarihi ile alakalı Ekşi Sözlük yazarı manus pacis tarafından yazılan bu entry meraklarımızı gidermeye niyetli.
Not: Bu yazı, yazarının izniyle yayımlanmaktadır.
Rivayet odur ki, Apries askerleri arasında çıkan bir huzursuzluğu bastırmak için generallerinden Amasis’i göndermiş. Asiler ise gelen generali yeni kral ilan etmişler. Bunun üzerine Apries, herkesin sevdiği Patarbemis adlı danışmanını yollamış. Gelen danışmana Amasis bir osurukla yanıt vermiş ve “al bunu Apries’e götür” demiş. Bu mesajın nasıl taşındığı bilinmiyor ancak Apries elçinin burnunu ve kulaklarını kestirmiş. Sonucunda bu gaddarlığa baş kaldıran Mısırlılar kral Apries’i ellerine geçirip linç etmişler ve Amasis’i tahta oturtmuşlar.
Olayın kaynağı için şuraya bakabilirsiniz.
M.Ö. 44 yılında bir osuruk tam 10.000 kişinin ölümüne sebep olmuş.
M.Ö. 75 yılında yazılmış Yahudi Savaşı adlı kitabında Josephus adlı bir yazar yahudi karşıtı bir askerin Hamursuz Bayramında tören geçidi yapan yahudilere karşı osurduğunu yazıyor. Bu eleman “kıyafetini kaldırmış, domalmış ve yahudilere karşı osurarak ağza alınmayacak küfürler etmiş. Bu olay yahudileri fazla kızdırmış olacak ki, askerleri taşlamaya başlamışlar. O dönem Kudüs’ün Romalı komutanı olan Cumanus, müdahale edilmesini istemiş ve yahudiler saklandıkları tapınaktan kaçmaya çalışırlarken birbirlerini ezerek öldürmüşler. Bu bir osuruğun sebep olduğu tarihteki en büyük katliam.
Olayın kaynağı için şuraya bakabilirsiniz.
Bu tarihte Benjamin Franklin, Fransa konsolosu imiş ve “Gururla Osurun” başlıklı bir makale kaleme almış. Arkadaşlar arasında paylaşılan ama hiç yayımlanmayan bu makalede şu sözler yer alıyor:
“Birkaç sap kuşkonmaz yenirse çişimiz katlanılmaz bir kokuyla boşalır; bezelye büyüklüğünde bir terebentin yendiğinde menekşe kokuları kadar güzel kokular yayılabilir. O halde neden mümkün olmasın ki, doğada sularımızdan değil de kendi yelimizden parfümler yapmayalım.”
Gururla Osurun kitabı için şuraya.
Bu arkadaş daha çocukken kendi makatından hava çekip inanılmaz miktarlarda osuruk üretebildiğini keşfetmiş. Daha sonra le Petomane(Osuruk Manyağı) adıyla sahne almaya başlayan Fransız osuruğuyla mumları söndürmeye, flüt çalmaya ve makatından sigara içmeye başlamış.
Adam gaz probleminden öyle çekmiş ki bir süre sonra doktorunun verdiği ve strikinin (diğer adı kargabüken) ile atropene içeren bir zehir karışımını içmeye başlamış. Osuruklardan öyle mustarip olmuş ki 1936 yılında kramplar yüzünden arada bir çığlık atmak istediğini bile söyleyenler var.
Bunun üzerine doktoru Theodor Morell ona bahsettiğim maddeleri içeren haplar vermeye başlamış. Bu haplar da işe yaramayınca bir süre sonra makine yağı kullanmaya başladığı bile söyleniyor. 1941 yılındaki Sovyet işgali döneminde Hitler haftada 120 ila 150 hap kullanıyormuş. Bu haplar insanın uyku düzenini ve duygusal sağlığını feci derecede etkiliyormuş. Hapların gerçek etkisi ortaya çıktığında Hitler doktorunu kovmuş. Asıl mesele şu ki, Hitler’in bu makus hastalığının asıl sebebi herhalde sahip olduğu tek iyi kişilik özelliği olan vejetaryenliği imiş.
Kaynak için şuraya.
Guinness rekorlar kitabına göre Londralı Bernard Clemmens adlı bir adam, aralıksız 2 dakika 42 saniye ile bu konuda dünya rekorunun sahibiymiş.
osuruktan galeriler yapmayın mk :D
Allah kimseyi toplum içinde osurtmasın maazallah bülent ersoy durumuna düşersiniz :)) yanlız hitlerin osuruktan gebermesi lazımdı aslında insanlara çektirdiğinin yanında az çekmiş pezevenk :))
o değil de metrobüste atanların abv