Saray kadınlarının dizilerdeki gibi göründüğü tartışmalı olsa da, doğal yollarla bakımlarını aksatmadıkları net. Bu yöntemler sizin de oldukça işinize yarayabilir.
Saray kadınlarının dizilerdeki gibi göründüğü tartışmalı olsa da, doğal yollarla bakımlarını aksatmadıkları net. Bu yöntemler sizin de oldukça işinize yarayabilir.
Kili eritir ya da doğrudan saçlarını kille yıkarlardı. Şimdilerde cilt maskesi olarak tercih ettiğimiz kil, o dönemde çoğunlukla saçlar için kullanılıyordu.
Uzun süre sıcak hamamda yumuşayan deriye kese yapılır, cilt ölü hücrelerden arındırılırdı. Sonuç mu? Yumuşacık ve sağlıklı bir cilt elbette!
Karışım özellikle diz kapağı, dirsek, topuk gibi daha kuru olan bölgelerine uygulanırdı.
Eritilmiş sabunların içine kendi zevk ve ihtiyaçlarına göre farklı kokular ya da aromatik yağlar ekletirlerdi.
Kadınlar yüzlerini sabah akşam gül suyu ile yıkarlardı. Gül yağları ile bakımlar yaparlardı. Gül güzellik ritüellerinin her aşamasında yer alıyordu.
Toz halindeki kına bitkisi, ceviz ve sumak ile karıştırılır incir yaprağı da eklendikten sonra saçlara uygulanırdı.
Alkolsüz ve gerçek çiçek özlerinden hazırlanan parfümler tercih ederlerdi. Bir damlası ile gün boyu misler gibi kokarlardı. En çok tercih edilen kokular ise amber ve miskti.
Örneğin allık ve ruj için gül goncası ve hibiscus'u havanda dövüp allık niyetine kullanıyorlardı. Aynı karışımı sıcak su ile sulandırdıklarında ise ruj elde ediyorlardı. Böylece doğal yollarla hoş görünmeyi başarıyorlardı.
Gül suyu tabikii