Osmanlı Devleti tarihteki diğer örnekleri gibi büyük bir monarşi olmuş ve uzun yıllar hüküm sürmüş. Tabii ki bu uzun yıllarda kimi günü iyi kimi gün kötü yönetilmiş. Bir de her padişahın her anı birbirini tutmaz elbette, kimi gün makul kimi gün ise akıl dışı olmuşlar...
Kaynak: İslam Ansiklopedisi
Tahtı iki kez kendi isteği ile oğlu II. Mehmed'e bırakarak bir bilgelik örneği gösteren Sultan 2 Ağustos 1446'daki vasiyetinde şöyle der: (Beni) Bursa’da merhum oğlum Ali yanındaki kabrin katında koyalar ... Üzerime bir çâr dîvâr türbe yapalar, üstü açık ola ki üzerime yağmur yağa ... Soyumdan sopumdan her kim ki ölecek olursa benim yanımda komayalar, katıma getirmeyeler.
Bazı hafifmeşrep kadınların Boğaz ve Haliç'in iki yakası arasında yolcu taşıyan kayıklarda erkeklerle 'buluştuğu' tespit edilir ve Fatih, erkekler ile kadınların kayıklara beraber binmelerini yasaklar. Hatta bu yasak 20. yüzyılın ilk yıllarına kadar sürer. Yasaktan yalnızca 'yaşlı' kadınlar muaf tutulur.
Kristof Kolomb, Osmanlı Sultanı II. Bayezid'in huzuruna çıkarak 'dünyanın sanılandan daha büyük olduğunu ve kendisine yardım etmesi halinde Osmanlı adına keşfe çıkabileceğini' söyler. Ancak II. Bayezid, Kolomb'u reddeder.
III. Murad rüyalarını muntazaman kendisine gönderip yorumlattığı Şeyh Şücâ'nın isteğini reddetmez ve İstanbul'daki iki yüz maymunun kafasına kırmızı fes takılması yönünde ferman çıkartır. Şeyh Şüca'nın gerekçesi ise maymunların insana benzemesidir.
Osmanlı'da saltanatın intikali hep problem olmuş hatta Fatih zamanında 'kardeş katli'ne yönelik fetva çıkartılmıştır. Sultan Ahmed ise hanedanın en büyük ferdinin tahta geçmesi usulünü benimser ve öteki şehzadelerin sarayın özel bir yerinde kafes arkasında tutulmasını emreder.
Peçuylu ve Katip Çelebi, I. Mustafa'nın garip hallerinden şöyle söz eder: Yerli yersiz denizi seyretmeye gitmesi, yanındaki altınları balıkalra yem diye atması, ona buna para ve değerli mücevherler dağıtması ve -sanırım 'en eğlencelisi' bu- vezirler arza girdiklerinde bazısının tülbendini çekip başlarını açması.
Tütün ve afyonu yasakladığını bildiğimiz Sultan, Kadızade Mehmed Efendi'nin haram olarak addetmesiyle kahveyi de yasaklar. Bunun yanında asayişi mutlak olarak sağlamak isteyen Sultan geceleri bizzat sokakları gezerek yasaklara uymayanları öldürür ve bu yüzden yatsı namazından sonra evden fenersiz çıkmayı yasaklar.
Sultanın samur merakı öyle yaygın bir hal almış ki çıkarttığı bir fermanla kasırlar ve köşklerin samur kürkleriyle döşenmesini emretmiş, hatta vezirler ve ulemadan içi ve dışı sadece samurdan oluşan süslü, düğmeli bir nevi elbise yaptırmalarını ve kendisine hediye etmelerini istemiş. Bir 'samur vergisi' koydurtması da şaşırtıcı değil sanırım.
'Bir efsaneye göre' padişah karşısına cariye çıkmaması için harem dairesinde ökçeleri gümüş çivili ayakkabılarla dolaşırmış. Ancak efendim bu rivayetin kaynağına ulaşılamadığını da belirtelim.
Cirit özellikle 19. yüzyılda Osmanlı'da en büyük tören ve gösteri oyunu olur. Sultanlar özellikle cirit için alanlar yaptırırlar ve bu sporu teşvik ederler. II. Mahmud da bunlardan biridir. Ancak 1816'da oyun esnasında kendisine cirit isabet eden bir oyuncunun ölmesi Sultan'ı üzer ve oyunu yasaklar.
Vahdettin olarak da tanıdığımız Sultan, henüz Sakarya Savaşı devam ederken ve Anadolu işgal altındayken Nimet Nevzad Hanım ile evlenir. Vahdettin'in ilk eşi Emine Nazikeda'nın anlattığına göre merasim oldukça görkemli bir şekilde gerçekleşir.
Buradakilerin pek çoğu safsata, bazıları dizileri gerçek sananların ürünü. Önce en basit olanından gidelim. Kafes sistemi dediğimizde kafanızda kuş kafesi canlanıyorsa da burada ki kafes o kafes değil. Şehzadenin dairesinde sıkı gözetim altında tutulmasıdır. Şeyh Şüca'nın maymun hikayesine dair hiçbir kaynak yoktur. Sadece gazetelerde yazılıp çizilen bir takım köşe yazıları. Aslı astarı yoktur. 4. Murat'ın Kahve,tütün,içki,kahvehane, meyhane ve fener yasakları ise dinden ziyade asayiş sağlamakla ilgilidir. 4. Murat dönemi pek çok isyanın olduğu çok zor ve çetrefili bir dönemdir. Yani bu yasakları ilginçlik olsun, canım sıkıldı diye getirmemiştir
Fatih gibi bir padişahtan Bayezid gibi bir meczup çıkıyor ve üstüne Kristof Kolomb'u reddediyor. İstesen denk getiremezsin.
Kusura bakmayın da hepsi ganimet olarak kadın almış köle yapmış bazı güzel kadınları da kendilerine cariye yapmış ve çocuk yaşta kızlarla yatmış kişiler istediğiniz kadar savunun ama bu onların bunları yaptığı gerçeğini değiştirmiyor.