Osmanlı’nın ilk dönemlerinde padişahlar Türk kadınlarla evlenirken, Fatih Sultan Mehmet’in devşirme sistemini getirmesiyle bu gelenek değişti. Peki neden yabancı kadınlar tercih edildi?
Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş döneminde, padişahlar genellikle Türk beylerinin veya önemli kişilerin kızlarıyla evlenirdi. Bu evliliklerin temel amacı duygusal bir bağdan ziyade, siyasi gücün ve toprak bütünlüğünün korunmasıydı.
Özellikle 14. yüzyıl boyunca Anadolu’daki Türkmen hanedanlarının prensesleri ile evlilikler, Osmanlı'nın hem topraklarını genişletmesi hem de ilişkilerini güçlendirmesi açısından önemliydi.
15. yüzyılda Fatih Sultan Mehmet’in devşirme sistemini getirmesiyle Osmanlı padişahları cariyelerle evlenmeye başladı
Bu cariyeler yabancı kökenliydi ve köle olarak saraya getiriliyorlardı, bu yüzden padişahlarla nikah kıyılmıyordu.
Kanuni Sultan Süleyman’dan itibaren cariyelerle evlenmek yaygınlaştı ve sadece II. Osman bu geleneğin dışına çıkarak Türk kökenli biriyle evlenmek istedi ancak bu karar Yeniçeriler tarafından hoş karşılanmadı.
Devşirme sisteminin bir diğer önemli nedeni, Türk kadınlarının kendi aileleri üzerinden güç kazanarak devlete müdahil olma riskini ortadan kaldırmaktı.
Padişahın bir Türk beyiyle akraba olması, bu ailenin saraya nüfuz etmesine ve kendi çıkarları doğrultusunda sarayda entrikalar düzenlemesine sebep olabilirdi.
Fatih Sultan Mehmet, Osmanlı’nın Avrupa’daki hanedan kavgalarına benzer bir durum yaşamaması için bu önlemi aldı.
Osmanlı’nın cariyelerle evlenme politikası sayesinde hanedan içindeki güç dengeleri korundu ve Osmanlı hanedanı tarihin en uzun ömürlü imparatorluklarından biri olmayı başardı.
Övündüğümüz, atamız dediklerimize lisede "kınama" cezası almama neden olan anımı hatırladım. At sırtında uyumayı, hangi coğrafya güzel oraları istila etmeyi, kimin ürünü, hayvanı güzel gasp etmeyi, yetmeyip karısını, kızını kaçırmayı matah saymışlar. Hadi tüm Dünya öyleydi, zamana uydular diyelim. Feth ettikleri yerlerde öldürdükleri insanların erkek çocuklarını Acemi Ocakları'nda yetiştirip belki de geride kalmış akrabaları ile savaştırmalarına ne demeli? Araplaşmış Türklerin her şeye kılıf bulmalarının bir başka versiyonudur padişahların kendi ırkından olmayan güzel kadınlarla evlenmeleri. Onların yerine geçen oğullarının oğullarına artık Türk bile dememek gerekir. Ama her devrin adamı dandik tarihçilere sorarsanız kılıf bulmak zor değildir.
Feth ettikleri yerlerde öldürdükleri insanların erkek çocuklarını Acemi Ocakları'nda yetiştirip belki de geride kalmış akrabaları ile savaştırmalarına ne demeli? zeka.
Adamlara bak Türkler güçlenmesin diye Türklerle evlenmemiş vay be..
gelde bunları mallara anlat şimdi,zor çok zordur.
Övündüğümüz, atamız dediklerimize lisede "kınama" cezası almama neden olan anımı hatırladım. At sırtında uyumayı, hangi coğrafya güzel oraları istila etmeyi, kimin ürünü, hayvanı güzel gasp etmeyi, yetmeyip karısını, kızını kaçırmayı matah saymışlar. Hadi tüm Dünya öyleydi, zamana uydular diyelim. Feth ettikleri yerlerde öldürdükleri insanların erkek çocuklarını Acemi Ocakları'nda yetiştirip belki de geride kalmış akrabaları ile savaştırmalarına ne demeli? Araplaşmış Türklerin her şeye kılıf bulmalarının bir başka versiyonudur padişahların kendi ırkından olmayan güzel kadınlarla evlenmeleri. Onların yerine geçen oğullarının oğullarına artık Türk bile dememek gerekir. Ama her devrin adamı dandik tarihçilere sorarsanız kılıf bulmak zor değildir.