Kendi kendilerini hiç kimseye ihtiyaç duymadan yenmişler, vallahi bravo!
Kendi kendilerini hiç kimseye ihtiyaç duymadan yenmişler, vallahi bravo!
Bu içerik hazırlanırken War History Online, World Atlas, Wannart, Today I Found siteleri ile Ord. Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı'nın Osmanlı Tarihi kitabı kaynak olarak kullanılmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu ile Kutsal Roma - Germen İmparatorluğu’na bağlı Avusturya Arşidüklüğü arasındaki bu savaşın hikayesini dinledikten sonra garipliği konusunda bakalım bize hak verecek misiniz?
Çayınızı kahvenizi alıp rahatça bir köşeye çekildiyseniz eğer ufak ufak hikâyemizi anlatmaya koyulalım.
Biz iki versiyona da kısaca yer vereceğiz elbette, endişeniz olmasın. İlk olarak Avusturya ordusunun 'kendi kendini yendiği' enteresan hikâyeyle başlayalım.
Avusturya Arşidüklüğü, Osmanlı’ya savaş ilanını bildirmesinin ardından yaklaşık 100 bin askerle birlikte Karanşebeş bölgesine doğru yola çıkar. Avusturyalılar, İtalyanlar, Slavlar ve diğer azınlıklardan oluşturulmuş bu çok uluslu orduda birbirinin ana dilini anlayan insan sayısı çok fazla değildir.
Bu keşif sırasındaysa karşılarına çıkan Osmanlılar değil, bir çingene konvoyudur. Timiş Nehri’nin karşı kıyısında içki fıçıları taşıyan bu çingeneler, Hussarlara 'schnapps' adıyla bilinen bir tür alkollü içkiden vermek isterler. Hussarlar'sa bu teklifi geri çevirmeyerek hemen içmeye başlarlar. Tabii bu başlarına geleceklerin de bir nevi ön hazırlığı olur.
Kavga da zaten 'Siz içiyorsanız, biz de içelim o zaman.' diyen piyadelere Hussarların itiraz etmesi yüzünden çıkar. Sarhoş askerlerden bazıları, diğerlerini korkutmak için 'Türkler! Türkler!' diye bağırmaya başlar.
Ortalık bunun üzerine daha da karışır, çünkü diğer askerler de bu savaş nidalarını duyduklarında Osmanlı askerlerinin baskınına uğradıklarını zannedip ne olup bittiğine bakmadan anında saldırıya geçerler. O saatten sonra da ipler kopar!
Bazı subaylar, Almanca 'Durun!' dese bile ne dediklerini kimse anlamaz misal. Hatta rivayete göre, arka arkaya Almanca 'Dur!' yani 'Halt!' diye bağırılınca diğer askerlerin bunu 'Allah Allah!' nidalarıyla karıştırdıkları söylenir.
Bu kargaşa gece boyu sürer, bilanço ise oldukça ağırdır. 10 bin kadar asker ya hayatını kaybetmiştir ya da ağır yaralıdır. Hayatta kalan diğer askerler, bunun Osmanlı saldırısı olmadığını ancak gün ağarırken fark ederler. Bizzat kendi kendilerini yenen Avusturya ordusu, yaşadıkları hezimetin ardından el mahkum geri çekilir.
Gerçi onların canına minnet, sayı olarak zaten Avusturya ordusundan az kişilerdir. E tüm yaşananlardan sonra geriye o bölgeyi savunacak bir ordu da kalmadığından Karanşebeş bölgesini kolayca ele geçirirler. Kısacası ellerini kollarını sallaya sallaya, tek bir parmak bile oynatmadan zafer gümüş tepside önlerine sunulmuştur Osmanlı ordusunun...
Osmanlı kaynaklarına göre Kırım'ı Ruslardan geri almak isteyen Osmanlı İmparatorluğu, Ruslara savaş ilan eder. O sıralarda Avusturyalılar da Belgrad’ın intikamını alma derdine düşer ve bir savaş ilanı da onların cephesinden Osmanlılara gelir. Sultan I. Abdülhamid, ilk önce Avusturyalıların savaş ilanına karşılık verilmesini, ardından da Rusların peşine düşülmesini emreder ve bu emrin ardından askerler düşer yollara…
İmparator II. Joseph orduyu Muhadiye Boğazı’na kadar çeker ve Avusturya ordusu üç gün süren savaşta bozguna uğratılır. Karanşebeş bölgesine kaçan İmparator II. Joseph, Eflak’ta konuşlanan 30 bin askerin takviye için gelmesini emreder ama hava şartları bunun için uygun değildir.
Osmanlı askerlerinin sıkıştırdığı Avusturya ordusu, Karanşebeş’te ateşe verilir, hayatta kalanlar da kılıçtan geçirilir. Bu zaferin ardından I. Abdülhamid’e ‘Gazi’ unvanı verilir.
Yabancı kaynaklar, daha çok Avusturya ordusunun beceriksizliğiyle dalga geçerken Osmanlı kaynakları daha 'destansı' bir versiyona sahip. Her halükarda, Osmanlı'nın Karanşebeş'ten zaferle ayrıldığı aşikar.
Peki, siz Osmanlı ordusunun bu enteresan zaferi ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Hangi versiyon doğrudur sizce? Yorumlarınızı bekliyoruz.
Kaynak gösterilerek, düzgün bir dille yazılmış, iki versiyona da yer verilmiş, oldukça kaliteli bir içerik olmuş tebrikler....