Portakal, 10 Aralık’ta sunduğu haberde şu ifadeleri kullanmıştı:
'Geçtiğimiz günlerde Sayın İbrahim Kalın'ın da 'İnsanlar haklarını aramak için böyle yapmalılar. Seslerini duyurmak için bu şekilde yapmalılar' diye sözleri vardı. Bunun mümkün olmayacağını biliyorsunuz arkadaşlar. Türkiye'de barışçıl protestoların dahi mümkün olamayacağını, barışçıl bir protesto yapmak için sokağa çıkanların karşısına polis memurlarının, amirlerinden aldığı emirleri uygulamak zorunda olduğunu biliyorsunuz. Evet, Sayın Cumhurbaşkanı böyle söylüyor. İcraatın başında olduğu için söylüyor. Aslında gerçeği bilenler de var. Ben gerçeği görenlerdenim. Kendisi de bence gerçeği söylüyor. Samimi mi o sözünde? Bence değil. Ben samimi miyim sözümde? Ben samimi olduğumu düşünüyorum. Hadi bakalım, barışçıl bir eylem için zamları protesto edelim. Doğalgaz zamlarını. Hadi bakalım, yapalım. Yapabilecek miyiz? Kaç kişi çıkacak sokağa korkudan, endişeden? 'Dayak yerim' vesaire... 'Hakkımı arayacağım ama ne yaparım, başım derde girer mi girmez mi?'… Kaç kişi çıkar Allah aşkına söyler misiniz? İşte bu şekilde toplumsal muhalefeti, bireysel ve toplumsal muhalefeti baskı altına almaya, yıldırmaya çalışıyorlar. En doğal hak ama maalesef uygulanamıyor. Fransa olmuş, Türkiye olmuş çok da fark etmiyor açıkçası.'
Gerçek Osmanlı torunları ingilterede Amerikada keyif sürsün, bu dangalaklarda hala Osmanlı torunuyuz diye yalakalık yapıp kıç yalasın...
sen o celengi ensar vakfinin onune koymadiktan sonra sikerler senin ideolojini ulan
Şu cahilliğe midesi bulanmayan var mı gerçekten?