Satıldık ve birbirimizden birçok kederli haykırış ve acı çığlıklarla ayrıldık, öyle ki zaman geçene ve insanlar yavaş yavaş neler olup bittiğini ve herkesin nerede olduğunu öğrenene kadar kimse diğerine ne olduğunu anlamadı.
Burada ustalar arasında büyük farklar var. Bazı tutsak köleler iyi, nazik veya arada kalmış efendiler edinirler; ancak bazı talihsizler kendilerini onlara kötü davranmaktan asla vazgeçmeyen, onları yetersiz giysi ve az yiyecekle çalışmaya ve eziyete zorlayan, sabahtan akşama kadar demir prangalara bağlayan, vahşi, zalim, katı kalpli tiranlarla bulurlar. Birçoğu haksız dayaklara katlanmak zorunda kaldı. Biz Hıristiyanların burada, bu korkunç yerde bu gaddar suçluların ellerinde çektiklerimizi yalnızca göklerdeki Tanrı bilir. Şimdi bundan daha fazlasını söylemeyeceğim. Rabbimiz, burada meydana gelen kötülüklerden haberdardır. Burada her gün korku ve dehşet, homurdanma ve kavga, cinayet ve katliam, kibir ve küstahlık ile şeytani mülkiyet dışında hiçbir şey yok…
Burda bir şeyi düzeltmekte yarar var. Bahsi geçen hollandalı korsan esir düşmemiştir. Osmanlı korsanın ne işi var İngiliz kanalında kuzey denizinde. Osmanlı'nın ticaret ağı belli Akdeniz Karadeniz. Hollandada korsanlık yasaklandıktan sonra şahıs korsanlığı bırakmak istememiş ve Osmanlı ile görüşüp onların bayrağı altında faaliyetlerine devam etmiştir. İzlandaya gitmesi de bu sebepten. Adamın bildiği coğrafya orası. Akdeniz zaten meşgul. O da İzlandaya açmış yelkeni.
Demek ki neymiş? Mevzu iyi bir hristiyan yada iyi bir müslüman olmak değilmiş. Önce insan olmakmış. İnsan olmayan, vicdan sahibi olmayan kiliseye gitse ne olur, beş vakit namaz kılsa ne olur?
İyide bu izlandalilar wiking degilmi bunlarda aynisini zamaninda ingiltereye fransaya yapmadimi eden bulur