Osmanlı'dan Yunanistan'a Kadar Hissedilen 1894 İstanbul Depreminin Korkunç Boyutunu Gösteren Fotoğraflar

Son dönemlerde hepimizin gündeminde olan tek konu deprem. Kahramanmaraş Depreminin ardından gözler, İstanbul'da yaşanabilecek olan depremin olasılıklarına ve şehrin deprem tarihine çevrildi. Tarih boyunca İstanbul'da yaşanan en korkunç afetlerden biri, tüm Anadolu'da ve hatta Yunanistan'da dahi hissedilen 1894 İstanbul Depremi oldu.

Yazar Hasan Mert Kaya'nın 1894 İstanbul Depremine dair hazırladığı paylaşımı ve bu depremin hasarının korkunç boyutunu gözler önüne seren fotoğrafları sizler için derledik, buyurun...

Kaynak

Son dönemlerde hepimizin gündeminde olan tek konu deprem. Kahramanmaraş Depreminin ardından gözler, İstanbul'da yaşanabilecek olan depremin olasılıklarına ve şehrin deprem tarihine çevrildi.

Tarih boyunca İstanbul'da yaşanan en korkunç afetlerden biri, tüm Anadolu'da ve hatta Yunanistan'da dahi hissedilen 1894 İstanbul Depremi oldu.

Yazar ve editör Hasan Mert Kaya, İstanbul'un 10 Temmuz 1894 günü yaşadığı tahminen 7.0 büyüklüğündeki depremle ilgili detayları ve hasar kaydını anlatan bir paylaşım yaptı.

Kendisinin Twitter hesabına buradan ulaşabilirsiniz.

Paylaşımı sizler için derledik, buyurun. 👇

Taksim Atatürk Kitaplığı'ndaki bu albüm depremde oluşan hasarı tespit için hazırlanmış.

1894 Depremi'nde İstanbul ile birlikte Adalar, Sapanca, Yalova, Çınarcık, Gölcük ve Adapazarı gibi doğu Marmara yerleşimleri de hasar gördü ve 1.349 kişi öldü.

İstanbul’da Tarihi Yarımada'da Kapalıçarşı başta olmak üzere çok sayıda bina yıkıldı ya da ağır hasar aldı.

Deprem sonrası İstanbul Kapalıçarşı Kuyumcular caddesi:

Bildiğiniz gibi Kapalıçarşı günümüzde böyle görünüyor:

Deprem sonrası Beyazıt Tramvay Yolu civarındaki yapılar:

İstanbul Osmanlı Matbaası / Matbaa-i Osmaniye:

Deprem sonrası büyük oranda yıkılan Küçük Han'ın durumu:

Deprem tüm Anadolu'da, hatta Yunanistan'da ve Girit'te de hissedildi. Rusya ve İngiltere'de sismik kayıtlara girdi. Osmanlı için uluslararası yardım kampanyası başlatıldı, devlet de yurt içinde resmi yardım kampanyası başlattı.

Bağışçılara Deprem (Hareket-i Arz) Madalyası verildi.

Deprem sonrası Yunanistan'dan Atina Rasathanesi Müdürü Eginitis başkanlığında bir bilim kurulu İstanbul'a davet edildi ve bu kurul bir bilimsel rapor hazırladı.

Yurt dışından sismograflar alındı. Bir cihaz Yıldız Sarayı'na, diğeri ise Rasathane-i Amire'ye yerleştirildi

Osmanlı Devleti 1868 yılında deprem araştırmaları yapacak olan ilk kurum olan Rasathane-i Amire'yi kurdu.

1894 Büyük İstanbul Depremi'nin ardından Sultan 2. Abdülhamid'in İtalya'dan getirttiği cihazlarla deprem araştırmalarına başlayan Kandilli Rasathanesi depremleri kaydetti.

1894 Depremi ile ilgili o dönem basınında çeşitli haberler ve komplo teorileri de çıktı.

Bunlardan biri, depremin Marmara Denizi'nde sondaj yapan yabancı bir gemi tarafından suni olarak yapıldığı yönündeydi. Depremle ilgili haber yapan yabancı yayınların ülkeye girişi yasaklandı.

1894 Depremi ile ilgili haberleri dönem gazetelerinden, özellikle de Ahmed Midhat Bey tarafından kurulan Tercüman-ı Hakikat gazetesinden takip etmek mümkün.

İkdam Gazetesi dizgi hatasıyla sultandan ''mösyö'' unvanıyla basılınca toplatılıp kapatıldı.

1894 Depremi yardım kampanyası kısa sürede devlet - millet elele verilen bir yardımlaşma ve dayanışmasına dönüştü.

Padişah ve devlet adamlarının ardından dönemin sanatçıları, iş insanları ve şirketleri de yardım ve bağışlarla yaraların sarılmasına yoğun biçimde katkı sağladılar.

1894 Depremi gibi İstanbul kent hafızasında iz bırakan büyük depremlerden biri ''küçük kıyamet'' olarak adlandırılan 1509 Depremi olmuştu.

O günlerde görülen bir kuyruklu yıldız depremin işaretçisi, alameti olarak yorumlanmıştı ki bu konu ile ilgili dönem görsellerine de yansır.

1509 Depremi, ''1000 yılından sonraki dönemde Doğu Akdeniz'de meydana gelen en büyük deprem'' olarak nitelendirildi.

Bolu'dan Edirne'ye kadar kendini hissettiren depremde şehir halkının yaklaşık yüzde 10'u deprem sonucu ya öldü ya da yaralandı. En büyük hasarı camiler aldı.

109 cami tamamen yıkılırken ayakta kalanların da tümünün minaresi tahrip oldu. 1070 ev yıkıldı, surlar zarar gördü, burçlardan 49'u yıkıldı ya da ağır hasar gördü.

Ayasofya Camisi'nin ise fetihten sonra yapılan minaresi yıkıldı. Fatih Camii de ağır hasar gördü.

1509 Büyük Depremi dışında, tarihsel süreçte İstanbul küçük ve orta büyüklükte gerçekleşen onlarca sarsıntı yaşadı.

Kente büyük zarar veren depremler ise M.S. 447, 542, 1296, 1509, 1719, 1766, 1894, 1912, 1935, 1963 ve 1999'da meydana gelen depremlerle korku dolu anlar yaşadı.

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

İlgili içerikler:

1999 Depreminde Enkaz Altındaki Kız Çocuğunu Kurtaran Köpek Mancs'ın Yüreğimize Dokunan Hikayesi
Kahramanmaraş Depreminin Korkunç Boyutunu Gözler Önüne Seren Öncesi ve Sonrası Fotoğraflar
Tarihimiz de Yıkıldı: Hatay'ın Antakya ve İskenderun İlçelerinde Depremde Zarar Gören Değerli Yapılar

Popüler İçerikler

TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
YORUMLAR
22.02.2023

O zamanda varmış bu komple teoricileri

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ