Osmanlı'da Kaptan-ı Derya'nın Bugünkü Karşılığı Nedir?

Osmanlı İmparatorluğu 1299 yılında Oğuz Türklerinden Osman Gazi'nin kurduğu bir devlettir. Bu büyük devlet, Orta Çağ'dan Yakın Çağ'a kadar varlığı sürdürmeyi başarmıştır. Bugünkü Bilecik ilçesinde kurulan bir beylik iken zamanla büyümüş ve 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'un fethetmesi ile bir imparatorluk haline gelmiştir. Osmanlı'nın bu kadar büyümesinde padişahların rolü oldukça fazladır. Ancak Osmanlı'nın her alanda gelişen askeri gücünün etkisi de büyüktür. Peki, Osmanlı'da Kaptan-ı Derya'nın bugünkü karşılığı nedir? İşte detaylar...

Osmanlı'nın askeri gücü 14.yy'da kurulmuştur. 1323 yılında Karamürsel fethi ile denize ulaşan Osmanlı, burada ilk donanmasını oluşturdu. Aynı zamanda Kocaeli'nde yapılan savaşlarda denizden destek sağlandı. Bundan birkaç yıl sonra Karamürsel'de ilk tersane kuruldu. Böylelikle deniz gücü kurumsallaşmaya başladı. Donanmada hiyerarşik sisteme geçildi ve ilk donanma komutanı seçildi. Bu donanmalarla Rumeli'ye geçiş kolaylaştırıldı. Donanmanın merkezi Karamürsel'den taşınıp sırasıyla İzmit, Gelibolu ve İstanbul oldu. Osmanlı donanmasındaki Kaptan-ı Derya hakkında merak edilenleri sizler için derledik...

Osmanlı'da Kaptan-ı Derya'nın Bugünkü Karşılığı Nedir?

Osmanlı donanmasının başında bulunanlara Kaptan-ı Derya adı verilmiştir. Günümüzde ise Deniz Kuvvetleri Komutanı olarak geçmektedir. Osmanlı Devleti'nde kaptan-ı derya unvanın kullanılması 17.yy ile birlikte görülmektedir. O yıllardan itibaren beylerbeyi ya da vezir unvanları kullanılmaktaydı. Osmanlı'nın sınırları denizaşırı topraklara ve Akdeniz'e kadar uzanınca kaptan-ı deryaların önemi arttı.

Osmanlı'nın ilk deryabeyleri, sancak yöneticiliği görevi de yapıyorlardı. Osmanlı donanması, Gelibolu'dan İstanbul'a geldikten sonra deryabeyine kaptan-ı derya da denilmeye başlandı. II. Mehmet dönemi ile birlikte kaptan-ı deryanın sorumlulukları da arttı. Cezair-i Bahri Sefid ve Cezayir-i Garp tek bir yönetimde birleştirilince Kaptanpaşa eyaleti oluşturuldu. Bunun üzerine kaptan-ı derya bu eyaletin yönetici oldu. Ancak Osmanlı'nın ilk kaptanı olan Barbaros Hayreddin Paşa'nın göreve gelmesinden sonra kaptan-ı deryaların Divan-ı Hümayun'a vezir rütbesi üye olarak katılmaları zorunluluk haline geldi.

Tersane-i Amire'nin en üst yöneticisi kaptan-ı derya idi. Atamalar yapma, hükümler yazma, tuğra çekme gibi denizcilikle ilgili her karar kaptan-ı deryalara bırakıldı. Aynı zamanda kıyı ya da açık deniz karakol hizmetleri, Tersane-i Amir'de çalışmaları planlamak asıl görevlerini oluşturmaktaydı. Kaptan-ı derya donanma ile denize açılacağı zaman Tersane- Amire'de sadrazama teftiş verir, daha sonra padişahın yanına çıkardı. Donanma ise bu sıralarda saray açıklarında demir atıp, top atışı yaparak padişahı selamlardı. Kaptan-ı derya olmadığı zamanlarda  en kıdemli yardımcısı görevi üstlenirdi.

Popüler İçerikler

Göç İdaresi Başkanlığı Duyurdu: Türkiye'deki Suriyeli Sayısı Açıklandı
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi