Osmanlıca zorunlu ders tartışmalarında, 'yeni nesillerin arşivleri okuyabilmesi' gerekçesinin gösterilmesi, Osmanlı Arşivlerini hatıra getirdi. Geçtiğimiz yıl arşivin, imparatorluğun yönetim merkezi tarihi yarımadadaki binasının yenileme projesi başlatılmış ve arşiv de Kağıthane'ye taşınmıştı. Kağıthane'de dere yatağında inşa edilen binaya uzmanlar karşı çıkmış, 100 milyon belgenin ve 370 bin defterin sel ve rutubet tehlikesi altında olduğu uyarısını yapmıştı. Ancak taşınma gerçekleşti, Ağustos ayında da Sultanahmet'te yenilenen bina otele dönüştürüldü. Yeni binada belgelerin de uyarıldığı gibi rutubet nedeniyle zarar gördüğü iddialara gündeme geldi.
Türkiye'nin gündeminde tartışılan konulardan biri de liselerde zorunlu Osmanlıca öğretilmesi. Geçtiğimiz hafta Antalya'da yapılan 19. Milli Eğitim Şurası'nda Eğitim Bir-Sen tarafından getirilen bu teklife tepkiler geldi. Ancak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Başbakan Ahmet Davutoğlu da Şura'nın kararları arasında yer alan bu öneriye sahip çıktı ve Erdoğan, 'İsteseler de istemeseler de Osmanlıca öğretilecek, öğrenilecek' dedi. Osmanlıcanın zorunlu öğretilmesinin iki gerekçesi dile getirildi. Birincisi, yeni kuşakların, 'dedelerinin mezar taşlarını okuyabilmesi'; bir diğeri ise yine yeni nesillerin 'Osmanlı arşivlerini okuyabilmeleri'.