Bu aşamada Altın Şafak’tan Mısır ezoterizmi, Yunan mitolojisi ve Kabala’dan alabildiğine etkilendiği için söz ediyoruz.
Bu aşamada Altın Şafak’tan Mısır ezoterizmi, Yunan mitolojisi ve Kabala’dan alabildiğine etkilendiği için söz ediyoruz.
Altın Şafak’ın kuruluş tarihi 1887, menşei İngiltere.
Büyü, kehanet gibi konular üzerine çalışan Altın Şafak tarikatı da öteki ezoterik kuruluşlar gibi inisiyasyon sistemiyle çalışıyor.
1937 yılına kadar faaliyetlerini gizli sürdüren Altın Şafak, bu tarihte gizlilik yeminini bozan bir üyenin sırlarını ifşa etmesi üzerine açığa çıktı.
Mensupları, Altın Şafak’ın medeni dünyanın kurallarına göre, ahlakta veya dinde bir tahrifat yapmadan çalıştığını söylüyor.
Tam bu noktada, Altın Şafak’ın aynı zamanda okültist bir ezoterik kuruluş olduğunu da söylememiz lazım. Böyle olunca, konumuzla ilgili o en önemli soru gündeme geliyor:
Okültizm ezoterizmin içinde midir, dışında mıdır?
Eğer tarif, Altın Şafakçıların yaptığı gibi “Hermetizmin izinden yürüyüp, gizli öğretileri kullanarak çalışmalar yapmak” ise, Altın Şafak’ı ezoterizmin içinde görmekte bir sakınca yok.
Öte yandan ezoterizm çalışmaları yapan kimi guruplar “okültizmin ezoterizmin bir parçası olarak kabul edilmesi”nde büyük sakıncalar görüyor.
Bunun nedeni, Satanist ve benzeri gurupların da kendilerini okültist olarak tarif etmeleri. İlerleyen yazılarda bu konuya Teosofi ve Madam Balavatsky’i de ele alacak şekilde bir kez daha değineceğiz.
Ezoterizm çalışması yapan bu cemiyet de tıpkı öteki Kabala ile uğraşan guruplar gibi, ruhun ne olduğunu, reenkarnasyonun olup olmadığını, tanrının anlamını, evrenin nasıl yaratıldığını, meleklerin yerini anlamaya çalışıyor.
Başta da belirttiğimiz gibi, Altın Şafak cemiyeti yukarıda sözünü ettiğimiz konuları Kabala’nın literatüründen yararlanarak, inisiyasyon yöntemi ve derece sistemi ile uyguluyor.
Şizofreniden gına geldi