Osman Balcıgil Yazio: Platon’un İki Dünyası Hangileridir?

Antik Yunan’a dair en önemli iki okulu seçmemiz istense birinin Platon’un (M.Ö. 427 –347) Akademi’si, ötekinin de Aristo’nun (M.Ö. 384 – 322) Lise’si olduğunu söylememiz gerekecektir.

Kendilerinden üç yüz elli yıl sonra zuhur edecek Hıristiyanlığa form oluşturacak en işe yarar düşünceler, kuşkusuz bu iki okulun tezgahında dokundu.

Kaldı ki Platon sadece Hıristiyanların dünyasını ve bu yolla Batıyı etkilemekle kalmadı, ışıklarını doğuya da gönderdi. İslam felsefesinin de onun etkisinde şekillendiğini söylemek yanlış olmaz.

Platon’un başarılarının arkasında, bir sanatçı ve edebiyatçı olarak yetiştirilmesi yatar. Bu sayede düşüncelerini edebi bir biçimde ifade edebildi, bin yıllarca dayanıklı kıldı.

Bu ünlü filozofa göre “içinde yaşadığımız, gözümüzle görüp elimizle tuttuğumuz dünya ile onun gizli olanı arasında büyük farklar var. Asıl olan tabii ki ikincisi, yani gizli olan.”

Platon “asıl” olduğunu iddia ettiği dünyaya ancak düşünceler ve hayaller yoluyla ulaşılabileceği görüşünde.

Bütün filozoflar gibi, içinde yaşadığı dünyayla arasında problemler olan Platon’a göre, yurttaşı olduğu Atina iyi yönetilememektedir. Ona göre, uygulanmakta olan “demokrasi” sistemi ülkeyi yanlışlardan yanlışlara sürüklemektedir.

Platon’un ümidi “hakikatin bilgisine sahip filozofların yönettiği bir devlettedir.”

Platon’un yaşadığı dönemde Atina büyük sorunlarla boğuşuyordu. Savaşlarla nüfusunun büyük bir kısmını kaybetmiş, salgın hastalıklar nedeniyle takatsiz kalmıştı. Ekonomik sorunlar kent devletini nefessiz hale getirmiş, büyük bir karmaşaya mahkûm etmişti.

Büyük filozof yaşanılan zor durumdan vazife çıkarttı, sorumluluk üstlenmeye karar verdi. Hocası Sokrates’ten aldığı eğitimin hakkını vermesi gerekiyordu.

Hiçbir şey beklediği gibi olmayacaktı.

Sokrates’in öldürülmesinden de etkilenmiş olan Platon önce Megara’ya Öklid’i ziyarete gitti, oradan da Kirene’ye ve Mısır’a geçti.

Yolculuklar halkasına Sicilya’yı da ekleyen Platon, Atina’ya dönerken köle tacirlerine yakalandı. Neyse ki birileri onun kim olduğunu anladı.

Platon’un Akademi’yi kurmaya karar vermesi başından geçen bütün bu olaylar sonrasına denk gelecektir.

Kadınların da eğitim göreceği, herkese açık Akademi’sinde ücretsiz eğitim vermek en büyük idealiydi. Bin bir zorlukla mücadele ederek derslik, öğretim kadrosu, müfredat, kütüphane gibi pek çok açıdan bugüne bile örnek teşkil edecek okulunu kurdu.

Kimler geçmedi ki Platon’un Akademi’sinden!

Akıllarda en çok kalan kuşkusuz Aristo olacaktı.

Kapısında “Geometri bilmeyen buraya girmesin” yazan Akademi’de geometrinin yanı sıra matematik, aritmetik, astronomi, müzik, tarih, hukuk, retorik, ahlak ve siyaset felsefesi dersleri veriliyordu.

Platon’un okulda derslerini “Diyaloglar” şeklinde verdiğini biliyoruz. 

Instagram

Facebook

Twitter

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi