Ezoterizmi kullanarak kendisini ya da yaptığı işi ilginçleştirme merakı son yılların meselesi değil. Geçmişi bir hayli eski.
Bunun bir nedeni dikkat çekerek şöhret kazanmaksa, öteki bilime gerçekten emek verenler karşısında duyulan eziklik olmalı.
Ezoterizmi kullanarak kendisini ya da yaptığı işi ilginçleştirme merakı son yılların meselesi değil. Geçmişi bir hayli eski.
Bunun bir nedeni dikkat çekerek şöhret kazanmaksa, öteki bilime gerçekten emek verenler karşısında duyulan eziklik olmalı.
Churchwood’un bulduğunu söylediği Naacal Tabletleri’nin gün yüzüne çıkmadığını biliyoruz. İddia sahibinin aldığı notlar dışında, tabletlerin hakikaten olduğunu kanıtlayan hiçbir iz yok.
Niven’in, bulduğunu iddia ettiği tabletler de kendisinin ifadesine göre Meksika’dan Amerika Birleşik Devletleri’ne giderken çalınmış.
O da tıpkı Churchwood gibi ancak kopyalar gösteriyor.
Böyle olunca, Zümrüt Tabletler de tıpkı Naacal Tabletleri gibi bazı ezoterizm meraklısı yazarlar dışındakilerde gerçeklik duygusu yaratmıyor.
Her iki tablet gurubundan da murat edilen aynı: Mu veya Atlantis üzerine ileri sürülen tezlerin gerçek olduğunu kanıtlanmak.
Oysa ezoterizmin bu tür zorlamalara da kanıtlara da ihtiyacı yok.
Kutup noktalarından dünyanın derinliklerine sızmış üç buçuk metre boyunda
devler, uçan dairelere binilerek seyahat edilen yer altı şehirleri ezoterizmin
olmazsa olmazları değil.
Churchwood ve Niven’in kastı bilime karşı durmak olsa da olmasa da muhafazakârların ekmeğine yağ sürüyor.
Bilim, Naacal ve Zümrüt Tabletler meselelerinde yapıldığı gibi, abartmalar,
inatlaşmalar, sahte belge üretmeler ve onları gerçekmiş gibi savunmakla
ilerlemiyor.
Amaç şöhret ve para kazanmak değilse, bilimin de ezoterizmin de işine yaramayan Mu ve Atlantis gibi konuları köpürtmenin kimin işine ne kadar
yaradığı malûm.
Buna karşılık, en başta da söylediğimiz gibi ezoterizm, tarihin derinliklerinden süzülüp gelen bir düşünme, yorumlama biçimi. Her biri içinde büyük dersler barındıran söylenceler, semboller ve ritüelleriyle, künhüne varabilmek için bir insan ömrünün yetmeyeceği derinlikte dipsiz bir kuyu.
Keşke bir giriş gelişme sonuç yapsaydınız şu yazıya. Ne, nerede başlıyor, nerede bitiyor? Tam bir muamma
GooleÇeviriden kopyala-yapıştır mı yapt? Bu ne kötü bir dildir, cümleler çok devrik, asla anlaşılmıyor. "Türkçe Dilbilgisi" nasıl katledilir adılı bir başlık olsa, daha yerinde olurmuş.