Şüphesiz ki cehaletin içinde biraz da mutluluk vardır. Ben uyanığım diye ortalıkta dolanan hırto insanlara çok itibar etmeyin. Asıl her şeyin farkında olanlar sinsice köşelerinde hiç sesini çıkarmadan sizi izleyenlerdir. Bir hayrını mı görüyorlar derseniz; aslında pek hayrını da görmüyorlar. Neyini görecekler böyle bir şeyin hayrını ayol! Böyle hayat mı olur? Hep acımasız gerçekler hep!
Çuvalla yalan söyleyen hasta Merve'nin yalanlarını tam 10 sene dinlersin. Sonuçta Merve o kadar da kötü bir kız değil. 'Merve senin vücudunun dörtte üçü yalan' desen, Merve gidip kendini balkondan atacak. Ya bu Merve'yi güdeceksin ya bu diyardan gideceksin.
Yeni işinizin haberini verdiğinizde, gözlerinize gülümseyerek bakıp 'İnan ki çok sevindim' diyen kıskanç Damla'nın aslında sevinmediğini, içinden 'Keşke ölsen ve sürünsen' dediğini net bir şekilde duyarsınız. İşte bu azapların en büyüklerindendir. 'Kıskanma köpek senin de olur!' denmiyor. 'CNM TİŞİKKİR İDİRİM' deyip yoluna devam edersin.
3 yıldır arayıp sormayan düşük zekalı amca oğlu Hilmi birden arayıp hal hatır sorar. Hilmi kendini çok zeki sandığından bir hafta sonra tekrar arayıp, sizden tabii ki bir şeyler isteyecektir. Hilmi sen tam bir godoşsun denmiyor. 'Tamam Hilmi bakacağım çaresine' diyeceksiniz mecbur. Çünkü Hilmi'nin annesinin üzerinizde çok hakkı var.
Herkesin kıskandığı, imrendiği o evliliklerin ve yıllardır süren dostlukların aslında tam birer rezillik çukuru olduğunu bilirsin. Nazım'ın Ayşe'yi 5 yıldır aldattığını, Leyla'nın da Zehra'nın arkasından 'YOLLU BU' dediğini bir şekilde hep sen duyarsın. Yapacak bir şey yok. CANIM TEBRİK EDERİM deyip gözlerini kapatacaksın. Sonra sen kötü olursun.
Hayır daha dün aynı şeyden bahsederken öküz gibi konuştun. Şimdi insanların arasında neyin gözyaşı bu! Kime poz veriyorsun? Hangi devlete şekil yapıyorsun? Hangi Devlet? Sen Kimsin? Yine fikirlerini saklamak zorunda kaldığın bir an; sırtını sıvazlayıp tuvalete kaç! İhtiyacı olanı kalabalık ona verecektir. Nedir bu ızdırabın ya!
Ya Emre'nin bile Çağla'ya başlarda takılırız diye yaklaştığı bir dünyada sen ne bok yemeye adamın niyetini hemen anlıyorsun! Görme bazı şeyleri görme! Bırak sana biraz yalanlar söylesin. İnanmıyorsun da ne oluyor daha mutlu mu oluyorsun? Bak Çağla'ya, yaptı çocukları koydu adamı kapıya.
Ömrün 'Canım çok yakışmış', 'Tabii ki de çok hoş bir kadınsın', 'Abi o işi sen yapamayacaksın da kim yapacak', 'Kendine has bir havan var' demekten tükendi. İnsanlara duymak istediklerini söylemekten ciğerin soldu. Gerçeği en son 15 sene önce intihara meyilli bir akraban sormuştu. O da çok yaşamadı zaten.
Bin yıldır etrafınıza 'dikkat et buna çok güvenme' diyen uyarıcı kalkan gibisiniz. Yemin ederim kıymetin de bilinmiyor. Başlarına dünya şey gelip hala biri hakkındaki kötü hislerinize 'canım sen de çok evhamlısın' deyip duruyorlar. Bırakın ne halleri varsa görsünler. Verdikleri borçları geri alamadıklarında, eşek sudan gelene kadar dayak yediklerinde ve berbat bir iftiraya maruz kaldıklarında kapınızda alık Merveler, Sinanlar ve Hikmetlerden uzun bir sıra olacak.
Müdür egosuna düşkün, çok eleştirilmeye gelmiyor. İnsan kaynaklarındaki süslü kız satıştaki kara çocukla gizlice çıkıyor. Büyük patronun evde bazı sıkıntıları var. Çaycı abla çok dedikoducu. Teknikte çalışan orta yaşlı adam patronun akrabası, yanında hiç bir şey konuşulmaması gerekiyor. Yakında buralar yanacak. Satıştan üç kişi şirketten ayrılıp başka şirket kurmayı planlıyor. Of stajyer çocuk ofiste porno izliyor.
Batuhan kalk gidelim buradan. Kötü şeyler olacak Batuhan kalk diyorum. Batuhan Allah senin belanı versin gerizekalı, seni arkadaş seçtiğim güne lanet olsun! Kal düşük zekalı, kal da götünü bıçaklasınlar!
Bu da senin kaderinmiş. Yapabiliyorsan biraz görmezlikten gel. Aslında kardeşinin senden borç almak için tatlılık yaptığını, en yakın arkadaşının biraz kıskanç olduğunu, babanın tam bir yalan makinası olduğunu, gerizekalı iş ortağının başka bağlantıları halleder halletmez ayrılmayı düşündüğünü, hatta arada bayılan köpeğinin bile numara yaptığını görsen ne olur, görmesen ne olur. Sonuçta hiçbirine sen busun diyemiyor insan. Çok bunalırsan hepsine ne mal olduklarını söyle. Balkondan atlasınlar. Cenazelerinde gerçekten kimler üzülüyor kimler üzülmüyor ona bakarsın manyak gibi.
İşte böyle insanlar olduğumuz için yalnızız :)
Genelde insanların duymak istediklerini söylemediğim için etrafımda çok fazla insan yok bir de ne olduklarını söylersem hepsi birleşip beni keserler heralde :D
Ben bir köpek kadar saf hatta aptal ve haliyle samimi olmanın mutluluğunu seviyorum