İftar ve sahur arasında 17 saat gibi bir süre var. Çalışmıyorsanız, okulun son günlerinde de okula gitmiyorsanız bu zamanın geçmesi için bir şeyler yapmak zorunda kalınıyor. Biz de hem Ramazanınız biraz daha güzel geçsin hem de bu aradaki zamanınızı biraz değerlendirmeniz için 9 farklı kategoride 90 farklı yabancı dizi önerdik.
Dizileri karışık şekilde sıraladık. Şimdiden iyi seyirler😊
Stephen Ambrose‘nin aynı adlı kitabından uyarlanan yapım, 2. Dünya Savaşında Amerikan ordusunun 506. Alay 101. Hava gücüne bağlı Easy bölüğünün yaşadıklarına odaklanıyor. Yapımda, hikaye bizlere müthiş bir savaş ve insanlık paranoyası sunuyor. Hikayeyi Amerikan ordusunun gözünden izliyoruz ve malumunuz Amerikan ordusu dünya genelinde büyük bir antipatiyle karşılandığı için bence çok zor bir işi beceriyorlar. Bu durumda Amerikan ordusu propagandası yapmaktan ziyade, savaşın insan psikolojisi ve çevre üzerindeki etkilerine odaklanarak başarıyorlar.
“Teknoloji bir ilaç ise ki bir ilaca benziyor, peki tam olarak yan etkileri nelerdir? Black Mirror(Kara Ayna) dizisi keyif ile huzursuzluk arasındaki bu alanda kurgulanıyor”.
Dizide ise “Kara Ayna“yı her duvarda, her masada, herkesin avucunda göreceksiniz. Televizyon, monitör, akıllı telefonların parlak ve soğuk ekranı. Black Mirror, İngiliz Channel 4 kanalında yayınlanıyor ve her bölümü birbirinden bağımsız kısa film tadında. Öyle ki her biri farklı yazarlar, yönetmen ve oyunculara sahip. Üstelik süreleri bile farklı. Dizinin ortak paydası ise hayatımızı kolaylaştırması beklenen teknolojinin bizleri nasıl avucuna aldığını ve sosyal yaşantımızı nasıl alt üst ettiğini konu alıyor.
Gerçek bir olaydan esinlenerek hazırlanmış olan yapımın her bir bölümü özenle drama konusunda inşa edilmiştir. Umutsuz bir ültimatom’ın uyuşturucu ticareti yaparken yakalanmıştır önünde iki seçenek vardır ; 20 yıl hapis cezası veya şehrin kirli işlerini yapan “Gangland Undercover” motor çetesinin içine sızarak delil toplamak tercihini çeteye katılamak olarak belirleyen Falco çok tehlikeli bir işin içerisine girmiştir. Çetenin başkan yardımcısının öldürülmeside olayların ateşlenmesini sağlayacaktır.
The Pacific, 10 bölümden oluşan II. Dünya Savaşı konulu dizi-film. HBO, Seven Network Avustralya, Playtone ve DreamWorks yapımlı filmin, prömiyeri 14 Mart 2010 tarihinde yapılmıştır.[2]
2001 yapımlı dizi-film olan Kardeşler Takımı benzeridir. Amerikan Deniz Piyade Kolordusu'nun Pasifik Cephesi'nde Japon İmparatorluk Deniz Kuvvetleri birliklerine karşı verdiği mücadeleyi konu almaktadır. Bir bölüm yaklaşık olarak 54 dakikadır.
Tony-Emily Hughes çifti ve 5 yaşındaki oğulları Oliver, Chalons De Bois, Fransa’da bir tatil sonrası dönüş yolunda arabaları bozulunca yakın çevrede bulunan Eden adlı otelde geçici süreli konaklamak zorunda kalır. Baba-oğul yüzme sonrası eve dönerken babanın küçük bir dikkatsizliği sonrası Oliver ortadan kaybolur. Bu gelişme Hughes Ailesi’nin hayatında büyük değişikliklere neden olacaktır.
Dizi, konsept olarak çift zamanlı ilerlemekte. Birinci zaman olarak 2006 yılında olayların yaşandığı zamanı ve sonrasındaki gelişmeleri izlerken, ikinci zaman olarak günümüzü, yani 2014 yılında hala kayıp olan Oliver’ın bulunamayışını ve bunun aile üzerine etkilerini izliyoruz.
Unsere Mütter, Unsere Väter 2. Dünya Savaşı'nı konu alan Alman yapım bir mini dizi. Nazi ordusunun Doğu Cephesi'nde Moskova'ya doğru kesin zafere ilerleyen aynı birlikte görevli abi-kardeş, başka birlikte görevli bir hemşire, şarkıcı olmaya çalışan bir genç kadın ve Alman vatandaşı olan Yahudi bir terziden oluşan beş yakın arkadaşın savaş sırasındaki hikâyelerinin anlatıldığı bir dizi. Ancak pek çok diziden farkı savaşı değil, savaşın insanları getirdiği hali en çarpıcı şekliyle anlatıyor. Üstelik de savaşın kaybedenler gözünden bu denli iyi anlatılması mümkün olamaz desek, ne denli kaliteli bir yapıt olduğunu anlatmış oluruz...
Yapımın konusundan kısaca bahsedecek olursak, hikayemiz 1770’li yılların karlı ve bir o kadar da soğuk günlerinde Boston’da başlıyor. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Amerika Birleşik Devletleri’nin ilk 50 senesinin anlatıldığı dizi, idealist ve parlak bir avukat olan John Adams‘ın etrafında şekilleniyor ve Adams’ın avukatlıktan nasıl Amerika’nın ikinci başkanlığına ulaştığını, politik stratejilerini ve başarılarını konu ediniyor.
Birbirini önceden tanımayan bir grup insan, Internet’te bir çizgi roman forumunda tanışıyorlar. Efsanevi çizgi roman The Utopia Experiments’ın (Ütopya Deneyleri) orijinal müsveddesi ellerine geçiyor ve buluşmaya karar veriyorlar. Ardından, olaylar karışıyor. Kahramanlarımız kendilerini, gizli ve tehlikeli bir teşkilat olan The Network tarafından kovalanır buluveriyorlar.
Naz, cuma günü katılması zorunlu olan bir partiye gidecek olan sıradan bir Pakistan asıllı Amerikan bir öğrencidir. Babasının taksisiyle Manhattan sokaklarında partiye gitmek için ilerlerken parti planları araca yardıma ihtiyacı olduğu için atlayan bir kadınla değişir. Görünüşünden ve albenisinden etkilenen Naz bütün planlarını unutur. Uyuşturucu ve şehvet dolu bir geceden sonra Naz kadını ölü ve kendini de kendinden şüphe ettiren bir cinayet araştırmasının ortasında bulur.
Sherlock Holmes, günümüzde yaşayan bir karakterdir. Olaylar genellikle 21. Yüzyılda geçmektedir. Günlük hayat içerisinde bir tesadüf ederi olarak Sherlock Holmes ile eskiden doktor ve asker olan John tanışırlar. Sherlock Holmes ile John, Sherlock’un Baker Sokağı’ndaki evinde birlikte yaşamaya ve ev arkadaşı olmaya başlarlar. Bu tanışmadan sonra, şehirde birtakım cinayetler olmaya başlar. Polis, bu cinayetlerin peşine düşer. Cinayeti işleyenleri bulmak için şehirde sıkı bir çalışma başlar. Polis, cinayeti işleyenlerin ortaya çıkması için sürdürülen araştırmalar esnasında Sherlock Holmes’ten yardım ister. Sherlock Holmes, polis teşkilatının kendisine yönelttiği bu yardım talebini geri çevirmez. Sherlock Holmes, çok ilginç özelliklere sahiptir. Onun kıvrak zekası, olaylar ve kişiler üzerindeki ayrıntıları normalden çok fazla daha kısa bir süre içerisinde fark edip anlayabilmesini sağlamaktadır. Sherlock Holmes’in muhteşem çalışan beyni ve ev arkadaşı John’un yardımlarıyla birlikte, şehirdeki cinayetlerin sırları bir bir ortaya çıkmaya başlar. Cinayetlerdeki detayların Sherlock tarafından kısa bir sürede çözümlenmesi ve katillerin hızlı bir şekilde bulunması sahnelerin etkileyiciliğini de arttırıyor.
Spartacus severlere hitap eden Rome dizisi konusu içerisinde, Roma İmparatorluğu anlatılmaktadır. En güçlü dönemini yaşayan Roma İmparatorluğu, dışarıdan bakıldığı zaman oldukça iyi bir izlenim veriyor olsa da, aslında içeride birçok sorun yaşayan ve gerileme sürecinde olan bir imparatorluktur. İçerisinde meydana gelen çatışmalar ve sinsi planlar ile birlikte Sezar’ın 8 senelik mücadelesi bir sonuç vermiş ve Galya bölgesi alınmıştır. Savaşın sonucunda zafer ile birlikte elde edilen ganimetler ve askerler ile geri dönmeyi planlayan Sezar’ı, senato üyeleri istemez. Geri dönmesinden rahatsızlık duyan senato, yargılama tehditleri ile Sezar’ı korkutmaya çalışır. Sezar’ın yakın dostu olarak bilinen Pompey, bu durumu çözüme kavuşturacaktır. 13. Lejyon askerleri olarak bilinen bir ekibin başında yer alan Lucius Vorenus ve Titus Pullo lejyon bayrağının çalınması nedeni ile Galya’ya gönderilir ve asıl olaylar bu gelişme ile başlar. Dizide, Roma İmparatorluğu’nun önce bir çökme dönemini yaşaması ve ardından nasıl ayağa kalkacağı anlatılmaktadır. Rome dizisi konusu ile oldukça tarihi ve siyasi gelişmeler içermektedir.
Broadwalk Empire, 1920-1933 yılları arasında ABD'de tüketime yönelik içki satışının, üretiminin ve dağıtımının yasak olduğu 'İçki Yasağı Yasası' döneminde gangsterler ve politikacılar arasındaki karmaşık ilişkileri konu almaktadır. Nelson Johnson'ın 'Boardwalk Empire: The Birth, High Times, and Corruption of Atlantic City' adlı kitabından bir uyarlama.
Tarih boyunca bir gezgin olarak bilinen Marco Polo ‘nun hayatını anlatan tarihi bir konuları ele alan bir dizi konusu işlenmiştir. İtalya’da doğmuş ve hayatına devam eden Polo’nun en büyük hayali dünyayı gezmekti küçük yaşlarda annesini kaybeden Polo’nun babası ise ipek yolu üzerinde ticaret yapıyordur uzun yıllar boyunca ülkesine ve ailesine dönmeyen babası bir gün Marco Polonun amcası ile ülkeye gelirler ve tekrar ticaret için yola çıkacaklarını söylerler Polo hayallerini gerçekleştirmek için babası ile bu ticaret kervanında yer almak istediğini söyler ancak babası buna olumlu bakmaz Marco Polo ise bu yolculuğa çıkma konusunda oldukça kararlıdır ve bu zorlu yolda babasının peşinden gider yolda bir çok zorlayıcı etkenle karşılaşırlar ve görevleri dönemin en güçlü imparatorluğu olan Moğol Krallığına hristiyan rahipleri götürmektir. Moğol topraklarına gidene kadar yaşadıkları zorlu engeller karşısında rahipler hayatta kalmayı başaramazlar ve kralın huzuruna elleri boş çıkmak zorunda kalırlar , kral duruma çok kızmıştır ve bu tüccarları öldürcekken Marco Polonun babası krala oğlunu danışman olarak orda bırakmayı çok zeki olduğunu söyler Kral ise Marco Polo’nun konuşmalarından etkilenmiştir teklifi kabul eder ve Polonun gerçek macerası o anda başlar.
Vikingler ismini duyduğumuzda ilk aklımıza denizler, okyanuslar ve gemiler gelmektedir sebebi ise daha önceleri televizyon ekranlarında ve tarih kitaplarında gördüğümüz bilgilerdir. Dizisinin konusunda viking tarihi anlatılmaktadır ilk zamanlarından başlayarak nasıl bir imparatorluk haline geldikleri ve yaptıkları gemilerle dünyayı nasıl keşfetmeye başladıklarını anlatan aksiyon ve macera dolu bir dizidir.
İngiltere kralı VIII. Henry’nin özel hayatı ile birlikte, İngiltere Sarayı içerisinde yaşanan entrikalar, siyasal olaylar ve İngiltere Kilise Reformu anlatılmaktadır. Dizide Kral Henry’nin 30’lu yaşları ile anlatım başlar. Babası, abisi öldükten sonra abisinin eşi ile Henry’i zorla evlendirmiştir. Maalesef bu nedenle de kral özel hayatında mutlu değildir ve başkasını sevmektedir. Ayrıca kral Henry’nin altı evliliği de konu edilmiştir. Kral ile yaşanan anlaşmazlıkların saraya olan etkisi de tarihle bağlantılı olacak şekilde işlenirken, aynı zamanda kendi hayatı arasında yaşadığı gel gitler işlenir. Tudors dizisi gerçek Tudor ailesinin ana özellikleri üzerinden tamamen farklı bir hikaye işlemektedir. Bu nedenle kurgulanmış bir tarihi konudan da söz etmek mümkün olacaktır. Kralın özel hayatı ile siyasi hayatı arasında yapmakta olduğu seçimler verilirken, aslında izleyiciyi çekecek noktalara değinilmektedir. Sadece Boleyn kızları ile yaşadıklarına bakarak bu döneme yorum yapmak doğru olmayacaktır. Ortada büyük bir tarih olduğu için dizi de, konuları dengeli bir şekilde işlemeye dikkat etmektedir. Dizide kadınların kendi aralarında verdiği mücadele de anlatılmaktadır. Erkek çocuk verme savaşı sürmekte ve saray içerisinde ikili konuşmalar halinde büyük bir çekişme devam etmektedir.
1947 yılında savaştan yeni çıkan İngiltere’de Buckingam Sarayı’nda yaşanan olaylar konu ediniliyor. Son dönemlerin en etkili simaları arasında yer alan Kraliçe II. Elizabeth’in yaşadığı olaylar çarpıcı bir şekilde ekranlara gelecek. Sarayda yaşanan entrikalar, aşklar ve İngiltere’nin siyasi hayatına yön veren olaylar izleyicilere aktarılacak.
The Crown dizisi sadece Buckingham Sarayı değil aynı zamanda 10 Downing Street içerisinde yaşanan olayları da ekranlara getirecek. Son derece önemli bir kadro ve güçlü bir bütçeyle yola çıkacak olan The Crown dizisinde olayların geçtiği dönemin mükemmel bir şekilde yansıtılması amaçlanıyor. İzleyicilerin büyük bir merakla beklediği yapım, dünyanın birçok yerinde heyecanla takip edilecek gibi görünüyor.
ABD’nin kuzey batısındaki Güney Dakota bölgesinde geçen dizi 1870’li yılları anlatmaktadır. Deadwood dizisi konusu bu bölgedeki küçük bir altın madeni kampının büyüyerek ve gelişerek büyük bir altın madeni kompleksi olmasını anlatır. Dizide tarihi kişilerden yararlanılmasının yanı sıra ABD deki batı ve doğu sermayesi ile kapitalizme de göndermeler yapılmıştır. Amerika da gerek oyuncu performansları gerekse de senaryosu ile beğenilen dizi Amerikan televizyon yapımlarına verilen prestijli Emmy Ödüllerinden 8 tane almanın yanı sıra Altın Küre ödülüne layık görülmüştür.
Trakya ve Roma arasında geçen bir çatışma sırasında esir düşen Spartacus’un eşi güzel Sura da Romalılar tarafından köle olarak satılmıştır. Özgür bir adam ve büyük bir savaşçı olan Spartacus kendini birden bire kendini bir arenada vahşi gladyatörlerle karşı karşıya bulan Spartacus, büyük aşkı Sura’yı kurtarmaya ve özgürlüğünü kazanmaya and içer.Capua şehrinde Batiatus hanesi tarafından satın alınan Spartacus, böylece tarihin gördüğü en büyük gladyatörlerden biri olma yolunda ilk adımı atacaktır. Gladyatör okulu olan ludos’ta yeni dostluklar kuran ve yeni düşmanlar edinen Spartacus’u bir köle olarak zorlu bir mücadele beklemektedir. Spartacus Blood and Sand özgürlüğünü kaybeden güçlü ve gururlu bir savaşçı olan Spartacus’un özgürlüğünü ve eşini kurtarmak için geçirdiği zorlu mücadelenin yanı sıra, Antik Roma’da kölelerin karşılaştığı zorlukları ve çektikleri acıları, aristokratların toplumsal basamakları atlamak için girdiği mücadeleleri anlatan yan hikayeleri ile izleyicinin ilgisini her daim ekranda tutmayı başarıyor. Antik Roma’nın toplumsal ve politik yaşamına da ışık tutan dizi, ustaca kurgulanmış senaryosu ile izleyicileri kendine bağlıyor. Çizgi romanı andıran epik tarzdaki dövüş sahneleri ise diziye ayrı bir hava katıyor.
18. yüzyıl başlarında sadece bankacıların mutlu olduğu İngiltere dönemi anlatılmaktadır. Çalışan insanlarının ücretlerinin düşürülmesi ve ürünlerin fiyatlarının yükselmesi durgun dönemini bir anda hareketlendirerek insanları huzursuz etmeye başlamıştır. Amerikan Bağımsızlık savaşından askerlerin dönmesi ve ailelerinin mağduriyetlerini görmeleri öfkeyi daha fazla artırarak bir iç savaşı tetiklemeye neden bu insanların başında ise Poldark gelecektir. Döndüğünde babası ölmüş ve ailesi yoksul durumda olan başarılı askerin öfkesini dindirmek kolay olmayacak gibi duruyor.
Son Krallık, destansı kahramanlıklarla geçen savaşların içine siyaset, din, cesaret, sevgi, sadakat ve kimlik girdiğinde hiç kimse onuru düşünmüyor. Gerçek tarihi figür ve kurgusal karakterlerin yer alacağı bir kralın hırsı anlatıyor. Tüm krallıkları bir araya getirerek tek bir krallık oluşturarak herkese hüküm sürmek isteyen bir insan ve emirleri yerine getirmek zorunda olan onurlu askerler peki mücadeleye kim kazanacak?
Kaptan Malcolm Reynolds ve ikinci kaptan Zoé merkez gezegenlere karşı ayaklanmada omuz omuza savaşmış, ancak kaybeden tarafta yer almışlardır. Yaşam alanı olan tüm gezegenler, Dünya gibi yaşanabilir durumdadır. Fakat bazı gezegenler yüksek teknoloji ile donatılmışken, diğerleri suçlular, serseriler ve yoksulların atıldığı yerler olmuştur.
Serenity isimli “Firefly Sınıfı” uzay gemisi ve mürettebatı zamanının çoğunu dış dünyalarda geçirmektedir. Bu dünyalar, genellikle endüstrinin elinin dokunmadığı ve dolayısıyla yedek parça olmayan dünyalar olduğu için bir araç yerine at kullanmanın daha mantıklı olduğu yerlerdir.
Westworld dizisi, özellikle yapay zekânın doğmasıyla birlikte günahın nasıl olacağı konusundaki merak sonucunda ortaya çıkmıştır. Yani, yapımda teknolojik gelişmelerin nereye varabileceği ve bu gelişimin olumsuz etkilerinin nasıl olacağı üzerinde durulmuştur. Dizi, Westworld ismindeki eğlence parkını merkezine alıyor. Gelecek yıllarda geçen Westworld’da, özellikle paralı müşterilerin sıklıkla tercih ettiği Westworld Park’ta olayların çığırından çıkması ile ortaya çıkan macera aktarılıyor. Önemli ziyaretçilerin katılabildikleri oyunlarla dolu bu parkta Vahşi Batı teması sunan kısımda bir sorun yaşanıyor. Bu sorunla birlikte peşlerinde keskin nişancı olan zengin insanlar eğlenmeyi unutarak sadece hayatta kalmaya çalışıyorlar. Yapay zekânın kontrolden çıkacağı zaman neler yaşanabileceği oldukça etkileyici bir şekilde işleniyor.
Televizyon tarihinin en uzun ve en başarılı bilimkurgu dizisi olarak Guinness Rekorlar Kitabına geçmey başarmış İngiliz menşeli Doctor Who, 2005’te baştan aşağı yenilenen versiyonuyla izleyicilerin beğenisine sunuluyor. Yayın hayatına 1963te başlayan kült dizi, yaptığı zaman yolculuklarıyla kötülerin en büyük düşmanı haline gelen Doktor adlı eğlenceli bir karakterin maceraları anlatıyor. Başrolde izleyeceğimiz ünlü İngiliz oyuncu Christopher Eccleston, yıllar içinde Doktor’u canlandıran dokuzuncu aktör olmanın gururunu yaşıyor. Yardımcısıyla birlikte İngilizlere özgü sıradan bir polis kulübesine girip, zamanlar ve mekanlar arası yolculuklara çıkan Doktorun nefes kesen maceraları, bugüne kadar 39 ayrı ödüle layık görüldü.
Yetim olan Sarah Manning koruyucu bir aile tarafından yetiştirilmiştir.Yaşadığı şehirden kaçıp başka bir şehre gitmek isterken kendisine tıpatıp benzeyen Beth Childs’ın intiharına tanık olur. Bundan sonrasını tahmin etmek çok da zor olmasa gerek. Sarah ölen ikiz kardeşi Beth’in çantasını karıştırır ve mesleğini ve hayatını alır.Beth polis dedektifidir ve Sarah onun yerine geçmiştir.Olaylar ise Sarah’ın ikiz kardeşinin başka klonlarının olmasını anlaması ile çok farklı haller almaya başlar.
Person of Interest, kahramanlarımız eski CIA ajanı John Reese’in, Harold Finch tarafından kiralanması ile başlıyor. Yazılım geliştirme uzmanı olan Harold Finch gelecek terörist saldırılarını tahmin etme üzerine devlet için geliştirdiği programı kullanarak, masum insanların hayatlarına mal olabilecek durumların önüne geçmek isteyen bir milyoner. Her ne kadar devlet bu küçük suçlarla ilgilenmese de, Finch bu suçların üzerine gitmek için Reese’i kiralıyor ve Person of Interest dizisi hayat buluyor.
Sense8, 8 farklı coğrafyada birbirinden farklı 8 kişinin akıl almaz bir şekilde birbirlerini hissetmesiyle başlayacak ve aynı zihinleri, bilgileri, yetenekleri paylaşmalarıyla ilginç bir hal alacak. San Francisco, Mexico City, Berlin, Birleşik Krallık, Seoul, Mumbai, Nairobi ve Chicago’da bulunan 8 kişi tek bir ruh haline bürünerek birbirlerinin yeteneklerini paylaşabildiklerini fark ettiklerinde kimileri bir araya gelmeye çalışırken kimileri ise birbirini öldürmeye çalışacaktır. Olaylar Riley ve Will’in zihinlerinde canlanan yerde buluşmalarıyla başlayacak ve herkesin bu gizemi çözmeye çalışması ile devam edecektir. Ziyaret adını verdikleri buluşma saatinde bir araya gelerek sohbet ediyorlar.
Konuyu açarsak; gelişen teknoloji sonucunda insanlığa hizmet etmesi için inbotlar üretilir. Tamamen insana benzeyen, gerçek bir insan gibi iletişim kurabilen, komutları yerine getirebilen bu inbotlar çeşit çeşit olup, yapması istenilen işe göre özel kart okuyucularla büyük mağazalarda satılmaktadır. İsterseniz ev işleri yapar, isterseniz bahçenize bakar, isterseniz ev için alışverişe çıkar. Fabrikanızda işçi, marketinizde kasiyer ya da temizlikçi olarak çalışır. Hatta isterseniz yatak arkadaşınız bile olabilir. İşi bittiğinde telefon şarj eder gibi kendi bataryasını doldurur ve yeni bir güne hazırdır. 10 parmağında 10 marifet bu inbotlar tahmin edersiniz ki ülkede çabucak popüler olur. Tabii daha mutaassıp olup inbot kavramını yadırgayan insanlar da mevcuttur. Her çalışma alanında inbotların insanların yerini alması bazı kesimleri korkutmaktadır.
97 yıl önce gerçekleşen bir nükleer patlama sonrasında yeryüzünde yaşayan insanların birçoğu ölmüş ve çevreye yayılan radyasyondan dolayı dünya yaşanılamaz bir yer haline gelmiştir. Bilinen ve hayatta kalan insanlar ise 12 farklı ülkenin sınırları içerisinde yaşamaktadır. Bu insanları bir araya getirmek ve Ark istasyonları kurmak için tüm insanlar Jaha başkanlığında birleşirler. Yayılan radyasyon beraberinde yiyecek sıkıntısını da getirmektedir. Bu nedenle 18 yaşın üstünde olan kişiler ne suç işlemiş olurlarsa olsunlar uzaya fırlatılarak cezalandırılırlar. Her ne kadar ceza sistemi devrede olsa da Ark’ın kaynakları hızla tükenmeye başlar ve bir an önce yeni çözümlerin aranması gerekir. Yeni kaynaklar aramak içinde Ark oluşumunun aklına bir fikir gelir. Yapılan duyuru ile mahkûm olanlardan 100 kişinin bağışlanacağı belirtilir. Ancak bu kişiler karşılıksız olarak bağışlanmayacaktır. Mahkûmların içinde yiyecek olduğu düşünülen ve Weather Dağı’na çıkmaları ve içerisinde bolca bozulmayan gıdanın yer aldığı eski bir uzay gemisini bulmaları gerekiyor. Yapılan planlara göre mahkûmlar tam dağın zirvesine, uzay gemisinin yakınına indirileceklerdir. Ancak işler planlandığı gibi gitmez ve uzay aracının gerisine düşerler. Erzaklar sınırlı olduğu için mahkûmların birbirleri ile mücadele etmesi gerekir. Mahkûmlar birbirleri ile mücadele ederek geçici bir topluluk kurmuş olsalar da tek sorunları bunlarla da sınırlı değildir. Yaşanan felaketten sonra hayatta kalan ve dünyalılar olarak adlandırılan biçici gruplar birer yamyam haline dönüşmüşlerdir. Mahkûmların aynı zamanda bu yamyamlara karşı da mücadele etmesi gerekecektir.
FBI dünya çapında açıklanamayan olayları aydınlatmak için Boston, Massachusett merkezli Fringe adında bir ekip kurmuştur. Bu açıklanamayan esrarengiz olaylara örnek vermek gerekirse yeni doğan bir bebeğin inanılmaz derecede hızlı büyüyerek (5 dakika gibi bir sürede) yaşlanarak ölmesi verilebilir. FBI’da özel ajan olarak görev alan Olivia Dunham, metafizik üzerine araştırmalarda bulunan bilim adamı Walter Bishop ve bilim adamının oğlu Peter Bishop’ın esrarengiz olayları araştırması konu edilen dizinin yapımcıları diziyi The X-Files’dan ilham alarak tasarladıklarını ancak çok farklı bir tarza döndüğünü belirtmiştir. Fringe dizisinde esrarengiz olaylar, hastalıklar, paralel evren gibi bir çok konu işlenmektedir.
Claire 1945 yılında kocası Frank ile birlikte İskoçya’daki Inverness şehrini ziyaret ederken birdenbire kendini yüzyıllar öncesinde bulur. Kocası Frank o zaman periyodunda kötücül asker Jonathan olarak karşısına çıkar. Jonathan’ın saldırısından İskoç Jamie Fraser tarafından kurtarılır. Claire daha sonra Jonathan’ın aslında kocası Frank’ın atalarından olduğunu anlar. Leoch Şatosunda şifacı olarak yer edinir ama kendi zamanına da dönememektedir. Claire ve Jamie zamanla yakınlaşır ve evlenir. Claire Jamie’ye aşıktır ama yine de Frank’ı düşünerek suçluluk hissetmektedir. Bu arada 1945 yılında Frank artık Claire’den ümidi kesmiştir. Ancak olaylar hiç kimsenin sandığı gibi gelişmeyecektir.
Bir bilim kurgu dizisi olan Battlestar Galactica’da hikaye 12 Koloni adı verilen bir gezegende geçmektedir. Bu gezegende insanlar ve yıllar önce insanlar tarafından yaratılıp daha sonra kontrolden çıkan Saylonlar ismi verilen ve robotlardan oluşan bir koloni yaşamaktadır ve bu iki taraf birbirine düşmandırlar. Yaklaşık 50 yıldır birbirlerine herhangi bir saldırıda bulunmayan bu iki taraf arasındaki ateşkes ise Saylonlar’ın 12 Koloni’deki büyük çaplı merkezlere bombalar yerleştirip bu merkezleri yok etmesiyle son bulmuştur. Bu noktadan sonra insanların Saylonlar’a karşı çıkabilmesi pek mümkün değildir. Bunun sebebi ise Saylon isimli robotların insanların elindeki silah ve araçların çok daha üst modellerini icat etmiş ve bunları kullanıyor olmasıdırlar. Bu şekilde köşeye sıkışmış olan insanların tek umudu Battlestar Galactica isimli bir uzay gemisidir ve artık son çare olarak insanlığa dair sağ kalan her şeyin bu uzay gemisine sığdırılarak gezegenden kaçılmasıdır.
Bir lisede çalışan Walter White, kendi halinde başarılı bir kimya öğretmenidir. Öğretmenlikten arta kalan zamanlarda ise bir oto yıkamacıda araba yıkamakta, ailesinin getirdiği maddi zorlukların üstesinden gelmeye çalışmaktadır. Nefes alış verişinde ve vücudunda hissettiği bazı rahatsızlıklar sonucu doktora görünür ve Akciğer Kanseri olduğunu öğrenir. Ölüm ve ailesini geride bırakma düşüncesi Walter White’ı derin düşüncelere iter.
Bir gün bir polis olan bacanağı Hank’e birkaç saat eşlik etmek için gezintiye çıkarlar. O sırada bir uyuşturucu baskına denk gelirler ve Walter, eski bir öğrencisi olan Jesse Pinkman’ın kaçtığını görür. Ortada dönen büyük bir para olduğunu anlayan Walter, Jessie’yi ele vermez ve ertesi gün onunla konuşmaya gider. Ölümün getirdiği derin düşüncelerle Jesse’ye bir teklif yapar. Ailesini geride parasız ve yardıma muhtaç bırakmak istemeyen Walter, kimya bilimini sentetik bir uyuşturucu olan meth üretimiyle birleştirecektir. Kimya biliminin incelikleriyle mükemmel kalitede kendine özgü mavi renkli meth üretecek ve ününü kısa sürede geniş çevrelere duyuracaktır.
5 sezondan oluşan dizide farklı sezonlarda farklı konular ele alınıyor. İlk sezonunda uyuşturucu, ikinci sezonda işçi ve sendikalar, üçüncü sezonda politika, dördüncü sezonda eğitim sistemi ve beşinci sezonda da medya konuları işleniyor. Sezonlarda ana konular birbirinden farklı olduğu halde, konu tamamıyla değişmiyor. Aynı karakterler farklı sezonlarda görülüyorlar ve tüm olaylar Baltimore şehrinin etkileyici atmosferinde geçiyor.
Tüm dünyada görülen ve yaşadığımız çevrede dahi tanık olabileceğimiz genel olayları ele alan dizi, izleyicinin aşina olduğu konuları işlemesiyle, takipçilerini ekran başına kilitliyor. Başarılı senaryo ve kurgusuyla günümüzde her dizinin bize sunduğu olguların dışına çıkıyor ve bambaşka bir hikaye sunuyor. The Wire insanların hayalleri ve idealleri uğruna neler yapabileceğini, nasıl değişimler geçirebileceğini de büyük bir ustalıkla anlatıyor. Mevki sahibi bir kişinin elinde prensipleriyle yola çıkıp, daha büyük bir konuma gelebilmek için neler yapabileceği; insanları kötülüğe iten ana sebepler, kanun güçlerinin kontrolde tutulmadığında nasıl zararlı bir hale dönüşebileceğinden bahsediliyor.
Dizinin ilk sezonunda olaylar Louisiana eyaletinde geçiyor. Cinayet masasında görevli dedektifler olan Rust Cohle ve Martin Hart ikilisi; birçok insanı acımasızca öldüren bir seri katilin peşine düşüyor. Bu ikilinin hayatları soruşturma ilerledikçe farklı değişiyor ve bu olaylardan etkileniyor. Soruşturmalar devam ederken 17 yıl geçiyor ve dedektifler yıllar geçmesine rağmen suçluyu yakalayamıyorlar. Artık dedektiflikle bir işleri kalmamış ve farklı hayatlar süren karakterlerimiz; cinayet soruşturmasının tekrar açılmasıyla, bazı polisler bu olaylar hakkında onları sorgulamaya başlıyor. Dizinin akışı satanist bir ayin için öldürüldüğü düşünülen Dora Lange’nin üzerine yoğunlaşıyor ve cinayetin işlendiği yıllar ile günümüz arasında geçişler yapılarak anlatılıyor. Bu sayede diziyi daha iyi kavrayan ve dizinin sürükleyiciliğine kapılan seyirciyi etkilemeyi başarıyorlar.
Başrolde Elliot adlı karakter bulunmaktadır. Bu karakter çocukluk yaşlarından beri ailevi şiddete maruz kalmış ve genellikle asosyal olan bir karakteri temsil etmektedir. Elliot bir siber güvenlik firmasında tam zamanlı olarak çalışmaktadır. Fakat Elliot’un hayatı istediği gibi gitmez. Psikolojik sorunlarla mücadele eder. Bu psikolojik sorunların bir yansıması olarak ise geceleri yaptığı işler görülür. Geceleri sevdiklerine ve ailesine zararı dokunan kişilerin bilgisayarları vasıtasıyla onlara zarar vermeye çalışır. Bir gün hayatı değişecektir. Bir sabah iş yerine gittiğinde şirketin bir saldırı ile karşı karşıya olduğunu görür. Konu ile ilgili inceleme yaparken saldırının bir grup hacker tarafından düzenlendiğini görür. Fakat hacker’ların amacı aslında Elliot’u ekiplerine katmaktır. Onu da saldırı ekiplerine katmak için mücadele verirler. Bu noktada Mr Robot devreye girer. Bu bilinmeyen siber saldırı ekibinin lideri odur. Elliot’un sahip olduğu yetenekler ise onu ziyadesiyle tatmin etmektedir. Fsoceity grubu böylece ortaya çıkar. Bu grup dünya devi ekonomik güçlere sahip olan işletmeleri devirmek amacını gütmektedir. Elliot da bu gruba katılarak hayalini gerçekleştirmek ister. Elliot dizide şizosfreni bir kişiliği de andırmaktadır. Fsocieity adlı grupta kız kardeşini ve babasını bulur. Fakat gel gitleri ile aslında gerçek mi yoksa bir hayal ürünü mü olduğu belirlenemez. Tyrell Wellick, Elliot ile iş birliği yapmaya karar verir fakat daha sonra ortadan kaybolur. Onun nereye gittiğini bilen yoktur. Kim olduğunu da…
Narcos dizisi, Amerikalı bir ajanın ağzından anlatılıyor. 1970’li yılların ortalarından itibaren uyuşturucu piyasasını ellerinde bulunduran Medellin Karteli, Pablo Escobar önderliğinde birçok politik girişimde bulundu. Pablo Escobar, özellikle kokain ithalatında öylesine gelişti ki 1990’lı yıllara gelindiğinde dünyanın en zengin 7. kişisi konumundaydı. Fakirlere ev ve para dağıtması sebebiyle bir dönem Kolombiya’nın Robin Hood’u olarak tanıtılan Pablo Escobar, siyasi mücadeleleri ve yüzlerce kişinin öldürülmesindeki payı ile bugün hala tartışmalara neden olan bir isim. 1980’li yıllarda ABD, Meksika, Porto Riko gibi ülkelere her türlü yollarla uyuşturucu girişi yapan Escobar, çok kısa bir sürede tüm dünyadaki uyuşturucu pazarının %80’ini kontrol eder hale geldi. Escobar, ülkesi Kolombiya’da öylesine büyük bir güç haline geldi ki kendisini devlet başkanı yapmak için girişimlerde bulundu. Bir noktaya kadar bu hayalini gerçekleştiren Escobar, milletvekili olarak parlamentoya girdi; ancak uyuşturucu kaçakçısı olması nedeniyle dönemin Adalet Bakanı tarafından istifaya zorlandı.
American Crime Story konusu bakımından American Horror Story’ye benzerliğiyle dikkat çekmekte.O.J. Simpson isimli futbol oyuncusu Amerikan Futbol Ligi’nde yer alan bir takımda oynamaktadır. Çok başarılı bir kariyeri olan Simpson büyük ilgi görmekte ve iyi para kazanmaktadır. Ancak bazı insanlar kazandıkları şöhreti kolay kolay ellerinde tutamazlar. Simpson da bu tür yıldızlardan biri olur. Kendinden on iki yaş küçük Nicole ile isteyerek evlenmesine karşın; kısa zaman zarfında ev içerisindeki tartışmaların şiddeti artar. Daha da kötüsü Nicole dayak yemeye başlar ve evlilik kaçınılmaz bir biçimde boşanma ile sonuçlanır. Bir süre sonra Nicole’ün bir erkek arkadaşı olur ve yeni hayatına adapte olmaya başlar. Ancak çok geçmeden kendisi ve sevgilisi evde boğazları kesilerek öldürülmüş vaziyette bulunurlar. Bütün işaretler Simpson’ı cinayet zanlısı olarak göstermektedir. Üstelik cinayet mahallinde de kanlı eldivenleri bulunmuştur. Duruşma devam ederken futbolcunun avukatları, gözleri farklı tarafa çekip zaman kazanarak suçsuzluğu ispat için polislerin ırkçılık yaptıklarını öne sürer ve bundan sonra siyahiler de ayaklanmaya başlarlar. Nefes nefese bir polisiye dizisi olan American Crime Story’nin ilk sezonu on bölümlüdür ve tüm sezon boyunca davanın aydınlatılması konu edinilmiştir. Yeni sezonda ise farklı bir cinayet ele alınacaktır.
Oz dizisi bölümlerinin başında her bölüm için tanıtım yapan engelli mahkum dostumuz August Hill bölüm boyunca ara ara karşınıza gelerek bölümde geçen olaylar ile ilgili yorumlar yapıp bilgiler veriyor. Bu bilgiler sizlerin dizide geçen karakterler ve yaşanılan olaylar ile ilgili tahminler yapmanızı ve dizinin sonunu heyecanla beklemenizi sağlıyor. Hapishane de yer alan mahkumlar arasında yaşanan güç savaşı, çeteleşme, rüşvet, uyuşturucu, kumar ve sex olaylarının gardiyanlar ile mahkumların çıkar ilişkilerini çok çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
Suits konusu içerisinde, Mike Ross bir dahi olarak karşımıza çıkıyor. Eğitimini yarıda bırakmış ve çocukken birçok talihsiz olay yaşamıştır. Geçimini ise başkaları yerine LSAT sınavlarına girerek sağlamakta ve zor bir hayat yaşamaktadır. Harvey Specter ise, New York içerisinde yaşayan en başarılı avukatlardan birisidir. Çalıştığı şirkette mertebe yükselmesi yaşayınca kendisi için bir asistan arar ve şans eseri Mike ile tanışır. Mike’ın dahi olmasına ve zekasına hayran kalınca, kendisine asistanlık teklifini götürür. Ancak şirkette sadece Harvard mezunları olabildiği için, Mike’ı herkese oradan mezun olmuş gibi tanıtmaya karar verirler. Şirket içerisinde yaşanan birçok olay ve Mike’ın hayatına giren kadın ile birlikte olaylar gelişmeye başlar. Mike’ın Harvard Üniversitesi mezunuymuş gibi tanıtılması ile birlikte ikilinin yasa dışları işleri o andan itibaren başlıyor. Şirket içerisinde yaşanacak durumlar için farklı yollara girmeleri gerekecek. Özellikle ikinci sezondan itibaren kuruculardan birisi olarak dizide yer alacak olan Daniel Hardman karakterinin özel hayatı ile birlikte şirket içerisinde yaşadıkları da konu olarak öne çıkarılacak. Kanser olan eşini bir şirket çalışanı ile aldatması ve iş içerisinde yasal olmayan birçok işe bulaşması ile birlikte dikkatleri üzerine çekiyor. Şirkette oy çokluğu kazanma amacı ile bazı oyunlar döndürecek ve Harvey ile yaşayacağı büyük mücadeleyi kazanmak için de birçok kötü olayın içerisinde yer alacaktır. Hatta intikam alabilmek için Harvey’in özel hayatı üzerinden de birçok oyun planlayacaktır. Bu durumda Harvey ve Mike ikilisinin de karşı tarafı alt etmek adına farklı planları olacak ve yasa dışı işlere de bulaşmak zorunda kalacaklar.
Dizideki ana hikaye, babası Clay Teller’ın ölümünün ardından kendini liderlik koltuğunda bulan Jax Teller’ın aile ve çete hayatını birlikte sürdürmeye çalışmasıdır. Çetedeki çeşitli karakterlerin liderlik çatışmaları ve çeşitli oyunları devreye girince işler motosikletli ekip işinden çıkmakta ve daha da büyümektedir. Zaman içinde kendini illegal işler içinde bulan çete, liderleri Jax’in isteğinin aksine bu yönde ilerlemeye devam eder ve kendini başta devlet güçleri, ITA ve çeşitli diğer mafya örgütleriyle çatışma içinde bulur. Zaman içinde çetenin çeşitli yönetim kadrolarındaki çeşitli üyeleri, işleri kendilerine özgü yollarla çözmeye çalışacaklardır ve bu işlerin biraz daha karışmasına sebep olacaktır.
Louie ve Kim kıt kanaat geçinden ve evliliklerinde sorunları olan bir çifttir. Çiftin dört yaşında Lucy isminde kız çocukları bulunmaktadır. Kim, bir hastanede hemşire olarak çalışıyor ve ailenin geçim yükünün büyük kısmını omuzlarında taşıyor. Evin babası Louie ise bir araba tamircisinde part-time çalışıyor. Louie, işi dışında günün geri kalanını kızları Lucy’e bakarak geçiriyor. Louie ve Kim çiftinin yaşadığı zorluklar günden güne çoğalsa da, Louie’nin mizahi bakış açısıyla hayat bir şekilde devam ediyor.
Hikaye New York’un Hell’s Kitchen bölgesinde geçiyor. Matt Murdock 9 yaşında radyoaktif bir kaza geçirir ve gözlerine radyoaktif bir madde dökülür. Geçirdiği kaza görme duyusunu kaybetmesine neden olur. Ancak hala etrafındaki her şeyin şeklini ve yerini rahatça tespit edebilmektedir. Başına gelen bu kaza diğer 4 duyusunun daha hassas ve güçlü olmasına neden olmuştur. Matt’in eski boksör olan babası, oğlunun başına gelen bu kazadan dolayı kendini suçlamaktadır. Bu sebepten işini bırakır ve kendini yeniden boksa verir. Yaptığı bir dövüş esnasında, kendine söyleneni yapmadığı için öldürülür. Artık Matt’in baş düşmanı, babasının ölümüne sebep olan Kingpin’dir. Bunun üzerine babasının intikamını almak isteyen Daredevil (Matt Murdock), gündüzleri avukat olarak adalet dağıtırken, geceleri ise Daredevil olarak Hell’s Kitchen’da adaleti sağlamaya başlar. Kingpin’in aşkı, yaşamı ve Hell’s Kitchen üzerinde kurmak istediği egemenlik, Daredevil’in ortaya çıkmasıyla bozulacaktır.
David Haller, “kişilik bölünmesi”, “şizofreni” gibi tanılar konulmuş bir hastadır. Akıl hastanesinde gözetim altında tutulmaktadır. Uzun süredir hastane görevlilerine, iyileştiği ve artık topluma zararlı bir birey olmadığı konusunda konuşmalar yapmaktadır. Ancak hastane yönetimi onun iyileştiğini düşünmemektedir.
Sıradan bir günde David Haller, arkadaşı Lenny Busker ile konuşarak zaman öldürmektedir. Birdenbire, birinin hastane koridorundan bulundukları ortama doğru gelmeye başladığını görür. Gelen kadın David’in oldukça ilgisini çekmiştir. Onunla tanışmak isterken çarpışırlar. O an kadının neden akıl hastanesinde olduğunu anlar. Syd Barrett, kimsenin kendisine dokunmamasını istemektedir. El sıkışmaz, sarılmaz ve temas etmez. Zaman içinde David ve Syd yakınlaşmaya başlayacaktır. Bu yakınlaşmanın bir sonucu olarak, David Haller bir şekilde hastaneden çıkmayı başaracak ve özgürlüğüne kavuşacaktır. Özgürlüğün bir bedeli olmak zorunda mı? Evet… Kendisini gözleyen kişiler David’i kaçıracak ve gözetim altında tutmaya başlayacaktır. Kendisini gelmiş geçmiş en güçlü mutant olma ihtimalini taşımaktadır.
İlk sezonda, bir inşaat mühendisi olan Micheal’ın idama mahkûm edilen abisini hapisten kurtarmak için verdiği mücadele anlatılmaktadır. Başkan yardımcısının kardeşini öldürmekle suçlanan ve büyük bir komplonun kurbanı olan Lincoln ‘ün suçlamalarında açıklar bulan ve abisinin bu suçu işlemediğine inanan Michael, çok ince detaylara sahip bir plan hazırlar. Çalıştığı şirketin projelerinden biri olan ve planının çizilmesinde yardımcı olduğu, abisinin bulunduğu Fox River hapishanesinin planlarını vücuduna dövme olarak işleten Michael, küçük bir suç işleyerek Fox River’a mahkûm olarak girer. Kaçış macerası bu şekilde başlar. İzleyiciye oldukça duygusal anlar yaşatan bölümler, heyecan, merak, sevgi, nefret gibi birçok duyguyu da barındırmaktadır. Michael, Fox River’da çalışan ve ona yardım eden Sara’ya aşık olur. Çıkan olaylar, ters giden planlar, yakalanma ihtimali gibi birçok engele rağmen ilk sezonun sonunda kaçmayı başarırlar.
Justified dizisinde geçen olaylar, Elmore Leonard’ın Pronto ve Riding the Rap isimli romanlarının yanı sıra Fire in the Hole ismindeki kısa hikayesi temel alınarak ortaya çıkarılmıştır. Dizide yaşanan olaylar Kansas’ın bir kasabası olan Harlan’da geçiyor. Burada Federal Şerif görevini üstlenen Raylan Givens olayların merkezinde yer alan isim.
Raylan Givens aslında Mimai’de görev yapmakta olan bir isimdir. Önemli bir görev sırasında halkın yoğun olduğu bir sırada kendini korumak için bir suçluyu öldürür. Bu durum da büyük tepki çeker ve Raylan hakkında soruşturma açılmasına karar verir. Basın da işin içine girince patronu Raylan’ı ortalık yatışıncaya kadar Harlan’a gönderir. Bu kırsal kesinde görevine başlayan Raylan, suçluları eski usullere göre yakalamasıyla ün salacaktır. Suçluların üzerine kararlı şekilde giden Raylan’ın yaşadıkları izleyenleri adeta ekrana kilitlemektedir.
Kaynak
İlk bölümde, 15 yıl hapis yattıktan sonra çıkan mücevher hırsızı ile tanışıyoruz. Bu adamın Ukraynalı gangster patronu Rabbit lakabı ile tanınmaktadır . Rabbit’in kızı Anastasia hapisten çıkan adamın eski sevgilisi ve suç ortağıdır üstelik elmaslarla birlikte ortadan kaybolmuştur. Rabbit adamın peşindedir çünkü kendisini kızına ve elmaslara götüreceğine inanmaktadır. Adam Pennsylvania’da küçük bir kasabaya, Banshee’ye kaçar. Anastasia o kasabada yaşamaktadır ve artık ismi Carrie’dir. Evlenmiştir. O esnada kasabaya yeni gelen şerif Lucas yerel suçlularla çıkan bir arbedede öldürülür. Bu durum hapisten çıkan adam için kaçırılmaz bir fırsattır ve hemen şerifin kimliğini alır. Artık ismi Lucas Hood olmuştur ve şerif rolünü oynamaya başlar. Bundan sonra işi Carrie ile işleri yoluna koymaya çalışmak, suç makinesi Kai Proctor ile baş etmek ve Rabbit’ten kaçmaktır.
Süper kahramanımız Jessica Jones, New York’ta kendi halinde özel dedektiflik yaparken geçmişi ve başına gelenler onu takip eder. Jessica Jones ise karşısındaki kötülükle savaşırken içinde sakladığı yetenekler bir bir yüz üstüne çıkacaktır.
Danny Rand henüz küçük yaşlardayken ailesiyle birlikte bir seyahate çıkar. Rand ailesini taşıyan uçak arızalanır ve irtifa kaybetmeye başlar. Uçak Tibet’in dondurucu soğuğunda çakılır. Küçük Danny hayatta kalabilmiştir, ancak bunu tek başına başarmamıştır. Tibet’te bir grup budist rahip Danny’ye yardım edecek ve onun hayatını kurtaracaktır.
Danny uzun bir süre K’un Lun adındaki bir bölgede eğitim alır. Dövüş sanatlarını öğrenir. Kungfu, wushu ve tai chi üzerine uzmanlaşır. Budist felsefesi ve meditasyonunun derinliklerine iner. Çok özel bir yeteneğin sahibi olur. Hazır olduğunu düşündüğü anda, seneler boyunca uzak kaldığı şehrine geri döner. Aile mirası olan şirketleri Meachum’ların kontrolüne geçmiştir. Şirket binasına girer ve kendisinin Danny Rand olduğunu belirtir. Kimse ona inanmaz. Çünkü Rand ailesi 15 yıl önce uçak kazasında ölmüştür. En azından herkes bu gerçeğe inanmak istemiştir.
Danny’nin asıl amacı şehrindeki yozlaşmaya ve suçlulara karşı savaşmaktır. Bu yolda büyük zorluklarla karşılaşacak, fakat Colleen Wing’ten gelen yardım sayesinde zorlukların üstesinden gelmek için bir şans elde edecektir.
Yazar ve yapımcı Josh Schwartz ve Chris Fedak ortak ürünü olan diziye ismini veren karakter, Chuck Bartowski, California’da Buy More isimli bir elektronik marketinde bilgisayar teknisyeni olarak çalışmaktadır. Chuck, Stanford Üniversitesinde okurken oda arkadaşı Bryce’ın söylediği bir yalan üzerine üniversiteden atılmıştır. Aynı Bryce CIA ajanı olmuştur ve yıllar sonra Chuck’a bir e-posta gönderir. Mesajın konusu Intersect isimli bir programdır. Bu programda hem CIA hem de NSA ‘ya (Ulusal Güvenlik Kurumu) ait bilgiler yer almaktadır ve Bryce programı çalıp vurulmadan hemen önce tek kopyayı Zach’a yollamıştır. Zach dosyayı açtığında kodlanmış görüntüler beynine kopyalanır. Bu andan itibaren Chuck Amerikan devletinin vazgeçilmez bir parçası olur. Artık casusluk, terörizm ve gizli örgütlerin tehlikeli dünyasının içindedir.
Central City Polis Departmanı’nda kendi halinde çalışan bir polis memuru olan Barry Allen, STAR isimli bir labaratuvarda bir patlamaya maruz kalır ve bu patlamanın neden olduğu hava değişimlerinden dolayı oluşan şimşeklerden biri Barry’ye çarpar. Şimşek sadece Barry’ye çarpmakla kalmaz, aynı zamanda Barry’de fizyolojik birtakım değişimlere yol açar. Örneğin Barry’nin kırık kolu bir çırpıda iyileşirken, kalbi çok hızlı atmaya başlar ve anormal bir hıza sahip olur. Tüm bu doğaüstü özelliklere sahip olan Barry, bunları insanlara yardım için kullanmak isteyecektir. Her ne kadar ilk başta bu hedefini zaman zaman yerine getirebilse de daha sonraki zamanlarda bunları yapmak hiç de kolay olmayacaktır.
Şehrin çapkın ve milyarder playboyu Oliver Queen, babasıyla çıktığı bir gemi yolculuğu sırasında kaybolmuştur. Oliver’ın babası ve yaşadıkları Starling şehrinin haznedarlarından olan Robert Queen bulundukları geminin kaza yapması sonucu, kendisini feda ederek oğlunun hayatını kurtarmıştır. Her şeyden habersiz ailesi, Oliver Queen’in öldüğünü sanmaktadır. Oliver ise kaza sonrası Pasifik Okyanusu’nda ıssız bir adaya düşmüş ve ada şartlarına uyum sağlamaya çalışmaktadır. Bulunduğu ada ise kimsenin uğramadığı, en azılı katillerin atıldığı ıssız bir adadır.
Oliver’ın ıssız adada geçirdiği 5 yılın ardından, adanın yakınından geçen Çinli balıkçıların kendisini bulmasıyla adadan kurtulur. Şehrine geri döndüğünde ise eski zengin ve yaramaz çocuk Oliver Quenn artık yerinde yoktur. Adanın acımasız koşulları ve her gün verdiği yaşam mücadelesi Oliver’ın karakterini şekillendirmiş ve onu bir savaş makinesine dönüştürmüştür.
Dizinin olay örgüsü başlamadan 100 yıl önce, Aang adlı 12 yaşındaki (Avatar ruhu etkili olarak düşünülünce 112 yaşındadır) bir HavaBükücü, Güney Hava Tapınağı'nda yaşıyordu. Yaşlı Keşişlerden kendisinin Avatar olduğunu öğrendi.
Normalde bir Avatar'a gerçek kimliği 16 yaşına bastığında söylenirdi ancak Keşişler dört ulus arasındaki savaşın yaklaşmakta olmasından korktukları için bunu daha önce açıkladılar. Çünkü bir savaş başladığında barışı getirebilecek ve dengeyi yeniden sağlayabilecek tek kişi Avatar'dı. Kısa bir süre sonra Aang, öğreticisi ve koruyucusu Keşiş Gyatso'dan ayrılmak ve eğitimine devam etmek için Doğu Hava Tapınağı'na gitmesi gerektiğini öğrendi.
Korkmuş ve kafası karışmış olan Aang, uçan bizonu Appa ile birlikte kaçmaya karar verdi ama Güney Okyanusu'nda ani bir fırtına ile karşılaştı ve okyanusun dibine doğru batmaya başladı. Kendinden geçmiş bir halde bilinçsizce Avatar Hâli'ne geçen Aang, kendisini ve Appa'yı korumak için Avatar halini alarak bir balon yarattı. Ancak Aang yarattığı buzdağının içinde Avatar hâlinde kaldı ve bu buzdağı Güney Kutbu'ne doğru sürüklendi. Dizi bu olaylardan 100 yıl sonra, Ateş Ulusunun savaşta mutlak zafere ulaşmak üzere olduğu bir dönemde başlar. Tüm Hava Gezginleri yok olmuştur. Su Kabileleri çok zor durumdadır. Güney Su Kabilesi'ndeki askerler, savaşmak için ailelerini terketmişlerdir ve evlerini savunmasız bırakmışlardır. Bu arada daha büyük olan Kuzey Su Kabilesi savunmaya devam etmektedir. Diğer yanda Toprak Krallığı, Ateş Ulusu'nun zaferi önündeki tek gerçek engeldir.
BoJack Horseman__, 90’lı yıllarda çok popüler olan bir sitkom dizisinin yıldızıdır. Ancak, dizinin iptalinin üzerinden yıllar geçtikten sonra eski şöhretinden pek de eser kalmamıştır. BoJack günlerini içki içerek ve aylaklık ederek geçirmektedir. Bir gün, bir yayıneviyle hayatını anlatan otobiyografik bir kitap yazmak üzere anlaşır. Ancak, yapabildiği en iyi şey aylaklık etmek olan karakterimiz kitabı bir türlü yazamaz. Bunun üzerine yayınevi, BoJack’in hayat hikayesini anlatan kitabı yazması için bir gölge yazar olan Diane Nguyen ile anlaşır. Bundan sonra Diane’in kitabı yazmak için gününün büyük bir kısmını BoJack’le geçirmesi gerekecektir; fakat bu durum beraberinde birbirinden farklı olayların da kapısını açacaktır.
Yagami Light, üniversite giriş sınavlarına hazırlanan bir lise son sınıf öğrencisidir. Light (Raito), Japonya'nın belki de en yetenekli ve zeki öğrencisi olmasına rağmen, yaşadığı dünya ona tat vermemektedir. Her gün gittikçe artan suç oranı ve adalet sisteminin çökmüşlüğü, onun için bu dünyayı daha da anlamsız ve çürümüş kılmaktadır. Bu yüzden de, hiç bir şeyde anlam görmemektedir.
Light, bu buhranlarını kendi içinde yaşarken, ders sırasında bir defterin gökten düştüğünü görür. Okul çıkışı elinde olmadan defterin düştüğü yere yönelir. Defterin üstünde 'Death Note' yazmaktadır. Defteri yerden alıp incelediğinde hiç de inanacağı şeylerle karşılaşmaz.
'Bu deftere ismi yazılan insan ölecektir.'
Nedenini kendi bile bilmeden, defteri alıp evine döner. Evde haberleri izlerken, bir adamın bir anaokulundaki öğrencileri ve öğretmenleri rehin aldığını izler. Defterin gerçekliğini test etmek için rehin alan adamın adını deftere yazar. Ve 40 saniye sonra adam ölür.
Defterin gerçekliği karşısında şaşkına dönen Light, kendi ideal dünyasını yaratmak için diğer suçlulara yönelecektir. Ama ya dünya onun varlığını öğrenip peşine dünyanın en iyi dedektifi L'i takarsa?
Dipper ve Mabel Pines, ebeveynleri tarafından yaz tatillerini geçirmeleri için amcaları Stan’in Oregon, Gravity Falls’taki evine gönderilir. Burası aynı zamanda ‘Mystery Shack’ adlı bir turistik mekandır ve iyi para kazanmaktadır. Başlangıçta her şey normal görünmektedir, 3 ay burada kaldıktan sonra evlerine dönmeyi beklerken buranın aslında birçok esrarengiz olaya ev sahipliği yaptığını fark ederler. Öte yandan Dipper, buradaki garip olayların derlendiği bir günlük bulur ve iki kardeş bu günlüğün de yardımıyla her bölüm karşılarına çıkan ilginçliklerle baş etmeye çalışır.
Naruto, dram ve komedi arası denge sağlamış ve aksiyonla harmanlanmış bir seridir.Bu seride ana amaçlardan biri başlangıçta bırakılan boşlukların veya gizemlerin bölümler ilerledikçe belli bir seviyede sunulmasıyla sevenlerini kendine bağlamıştır. bununla birlikte uzumaki naruto isimli ana karakterin kişisel özelliği olan inatçılığı ve bu inatçılığı uğruna her şeyi kolaylıkla göze alması gibi net belirgin özellikleri bulunur. Seri, Naruto ve arkadaşlarının birer ninja olarak bireysel büyüme ve gelişmelerini izler ve birbirleriyle olan ilişkileri ve geçmişte birbirlerinin kişiliklerine olan etkileri üzerinde durur. Naruto iki arkadaşı Uchiha Sasuke ve Haruno Sakura ile çok deneyimli bir hoca olan Kakashi Hatake’nin üç kişilik takımında yer alır. Naruto ayrıca Chuunin sınavı boyunca karşılaştığı diğer karakterlere de sırrını açar. Yeni kabiliyetler edinirler, birbirlerini ve diğer köylüleri daha yakından tanırlar ve Naruto’nun da Yaprak Köyü’nün Hokagesi olma hayalini barındıran bir reşit olma seyahatine çıkarlar. Naruto, karakter gelişimi konusuna güçlü bir yer verir. Hemen hemen bütün neticeler kararlardan, karakter ve kişilikten doğar; çok az şey şans eseri gerçekleşir. Başlangıçta vurgu 7. takımın üyeleri Naruto, Sasuke ve Sakura üzerinedir. Bununla beraber, diğer takımlardan ve köylerden Naruto’nun yaşıtı Genin karakterler ve Kakashi, Guy ve Jiraiya gibi diğer karakterler gelişir.
Rick and Morty, Justin Roiland ve Dan Harmon tarafından kaleme alınan Adult Swim için yaratılmış bir yetişkin animasyon dizisidir. Dizi, hayatının büyük bir kısmını boyutlar arası yolculuk ile geçiren alkolik çılgın bilim adamı Rick, ve kendisinin de kolayca etkilemeyi başardığı torunu Morty’nin farklı boyutlarda yaşadığı saçma sapan maceralarını konu alır.
Family Guy, adından da anlaşılabileceği gibi, bir aile babasının ailesiyle olan ilişkisini konu alıyor. Üç çocuklu orta halli bir ailenin maceralarını anlatan Family Guy, adını her ne kadar ailenin babasından almış olsa da ailenin diğer üyeleri de farklı bölümlerde önemli rollerde görülebilir.
İyi kurgulanmış olay örgüsüyle karşımıza çıkan Family Guy, sizleri farklı bir dünyaya götürüyor. Ailenin en küçük çocuğu olan Stewie'nin tüm dünyayı ele geçirmek gibi bir planı var ve aynı zamanda diğer insanlardan gizli bir şekilde çok zekice icatlar da yapıyor. On üç sezonluk çizgi dizi 1990 yılında başlayıp günümüze kadar gelmiş ve hala da devam etmektedir. 1990 yılında on dakikalık bölümlerden oluşan Family Guy şu anda yirmi bir dakikaya kadar ulaşmış durumda. Ayrıca ünlü oyuncu Seth Macfarlane, dizinin yapımcıları arasında yer alır ve aynı zamanda baş roldeki Peter Griffin karakterini seslendirir.
Dizi Colorado eyaletinin South Park adlı kasabasında yaşayan Kyle Broflovski, Eric Cartman, Stan Marsh ve Kenny McCormick isimli dört çocuğu merkezine koyarak başlarından geçen türlü olayları anlatır. Dizinin her bölümü bir uyarıyla başlar. Tüm karakter ve olayların kurgu olduğu ve bu diziyi kimsenin izlememesi gerektiği yazar. Her ne kadar ufak çocukları konu alsa da dizi ağır küfür, şiddet ve cinsel espri içermektedir. Dolayısıyla 18 yaş üzeri izleyici kitlesine hitap eder.
Tuhaf görünüşleri ve sıradışı tavırlarıyla Amerika’da en uzun süreyle yayında kalma rekorunu kıran The Simpsons, yayın hayatına 1987 yılında Tracy Ulmann Show’da kısa skeçler olarak başlamıştı. Animasyon dünyasında çığır açan bu ‘uçuk’ aile, yarım saatlik çizgi dizi formatına dönüştürülürken orijinal karakterlerin görünüşleri de değişti. Kısa bir süre sonra da televizyon tarihinin en önemli yapımlarından biri oldu.
Liseyi sonunculukla bitirebilen Homer, lise aşkı Marge ile evlendikten sonra Springfield’ın orta sınıf ailelerinin yaşadığı Evergreen Terrace’da bir yaşam kurdu. Üç ‘ilginç’ çocukları oldu. Homer zaman geçtikçe birayı, donat’ları, Marge’ın hazırladığı pirzolaları ve İspanyol kanalında Bee Guy’ı sevdiğini fark etti; bir de patronu Mr. Burns ve komşusu Ned Flanders’dan nefret ettiğini. Marge ‘kutsal aile birliği’nin, kutsal tarafı. Tam bir iyilik meleği, çocuklarını ve tüm olumsuzluklarına karşın Homer’ı çok seviyor. Hayattaki tek lüksü, her gün yerçekimine başkaldıran uzun mavi saçlarını yaptırmak. Saksafon çalmasının yanı sıra okula gidiyor olmasını ‘keyif aldığı uğraşlar ‘ arasında sayan Lisa, herkesin onun bir vejeteryan olduğunu bilmesini istiyor ve yaşamda en çok istediği şey (dünya barışından sonra) bir midilli. Bart ise tam bir felaket. Kilisedeki ilahi yazıları uydurma metinlerle değiştirmesi ‘icraatlarına’ sadece masum bir örnek.
Kendisine çılgın bilim adamı diyen Okabe, arkadaşları olan muhteşem hacker Hashida ve sevimliler sevimlisi Mayuri ile laboratuvarlarında çeşitli icatlar yaparlar, fakat bu arada fark etmeden zaman makinesinin temelini oluşturan (daha sonra buna D-Mail diyecekleri) geçmişe mesaj gönderme olayını keşfederler. Tabi Okabe bunu tek başına başarmıyor daha sonra nereden geldiğini öğreneceğimiz ve kahramanlarımızın hayatında garip bir yeri olan Suzuha, ifadesizliğiyle “ben böyle kadın görmedim ya” dedirtecek bir karakter olan Moeka, renkli kişilik Faris, bir kadından daha feminen duran ama aslında erkek olan karakterimiz Ruka ile yollarının sık sık kesişmesi sayesinde başarıyor. Ama asıl destekçisi ve Okabe’nin neredeyse tam zıttı bir bilim insanı olan Kurisu’nun yardımı ile amacına ulaşıyor. Animenin en büyük artısı da gerçek hayat ile güçlü bir bağlantısı olmasıdır. John Titor ve CERN gibi isimlere teğet geçen hikayesi yapımı daha da ilginç kılıyor.
Yıl 2030 ve ana karakterlerimizden Ted Mosby karşısına çocuklarını almış anneleri ile nasıl tanıştığını anlatmaya başlamıştır. Ünlü oyuncu Bob Saget‘in seslendirmesi ile “Annenizle nasıl tanıştığımı anlatacağım.” der ve kendimizi 2005 yılında buluruz. Yapımda Ted Mosby’in yanı sıra Marshall Eriksenn, Lily Aldrin, Barney Stinson ve Robin Scherbatsky karakterleri yer almaktadır.
Kaliforniya Teknoloji Geliştirmelerinde çalışan iki ev arkadaşı, deneysel fizikçi Leonard Hofstader ve Sheldon Cooper ile onların enstitüden doktorası olmayan uzay mühendisi ve tuhaf iş arkadaşı olan Howard Wolawitz ile en iyi arkadaşı Hintli Rajesh Koothrappali, kdıradışı dünyalarında zamanlarını teknoloji, bilim kurgu filmleri ve dizileri, karakteristik oyunlar ve Sheldon’a katlanarak geçiriyorlardı.
Leonard ve Sheldon’ın karşı dairelerine Penny adında güzel bir kızın taşınmasıyla hayatlarında yenilikler ve hareketlilik başlayacaktır ve Büyük Patlama gerçekleşecektir. Leonard’ın Penny’ye ilgi duyması ile hayatları değişen arkadaşlardan, bu duruma tek şikayetçi olan Sheldon’dır.
Modern Family konusu ile bir aile yaşantısının içinde olabilecek tüm detayları ekranlara getiriyor. Üç farklı ailenin üzerinden giden hikâyede kendinize ve kendi ailenize has mutlaka bir detayla karşılaşacaksınız. İlk aile Ed O’Neill ve Jay Pritchett çiftinin rol aldığı ailedir. Jay ve genç eşi Gloria mutlu bir beraberlik yaşamaktadırlar. Ayrıca Manny isimli bir çocukları vardır. İkinci aile Claire ve Phil çiftidir.
Claire öz olarak Jay Pritchett’in kızıdır ve dolayısıyla Phil damadıdır. İkilinin Alex, Haley ve Luke isminde üç çocukları vardır. Son aile ise Mitchell ve Cameron isimli iki eşcinselden oluşmaktadır. Mitchell karakteri de Jay Pritchett’ın öz oğludur ve Vietnam’dan Lilly isimli bir çocuk evlat edinmiştir. Oldukça karmaşık gibi gözüken ancak bir o kadar eğlenceli bu üç ailenin efsanevi birlikteliği ise Modern Family dizisi ile kahkahalarla ekranlarımıza yansıyor.
Friends; 20’li yaşlarında olan; karakterleri ve hayat hikayeleri birbirinden farklı 3’ü kadın ve 3’ü erkek olan bu 6 gencin New York’ta yaşadıkları komik ve hayat dolu maceralarını anlatıyor. Ayrıca diziye konuk olan 34 farklı oyuncu da bu hikâyeye ortak oluyor. Kâh üzülüyorlar kâh gülüyorlar, bazen aşk bazen ayrılık dolu çok kaliteli bir yapım. Sürekli vakit geçirdikleri Central Perk Cafe’de onların komedilerine çoğu sahnede ortak oluyor. Çekimleri 10 yıl süren bu yapımda, karakterlerin yaşları da dizi süresince gerçek hayatla aynı şekilde büyütülmüş ve hayat hikâyeleri bu duruma göre şekillendirilmiştir.
Piper Chapman nişanlı bir kadındır. 10 yıl önce üniversite yıllarında tanıştığı Alex Vause yüzünden uyuşturucu taşıdığı gerekçesiyle tutuklanır ve birkaç yıllık hapse düşer. Hapse düşmeden önce nişanlısı Larry ile lüks ve konforlu bir hayat süren Piper tüm bunlardan vazgeçerek kendi rızasıyla teslim olur. Hapishane hayatında dünyanın aslında çok farklı olduğuna tanık olacaktır. Hayata olanları sorgulamaya başlar. Hapishanedeki ilk zamanlarında hapishane kültürüne tam ayak uyduramasa da zamanla çok büyük değişimler yaşayacak ve dışarıdaki hayatının yavaş yavaş değiştiğini görecektir. Hapishanede ilginç ve lafını esirgemeyen tiplerle arkadaş olarak gerçek benliğine bürünecektir. Dizide dışarıdaki hayatında çok sevdiği şeylerin hafızasından yavaş yavaş silinmesi ve zor şartlar altında ne yapacağını öğrenmeye başlayan Piper’ın hapishane hayatı mizahi bir dille ele alınıyor.
Dram ve komedi faktörünün bir arada işlendiği The Office dizisi Amerika yapımına aittir. Bir kâğıt firmasında çalışan insanların yaşamının ele alındığı bu dizide romantizmin izlerine de rastlanmaktadır.
Farklı bir çekim tarzına sahip olan dizi daha çok belgesel özelliğinden dolayı birçok kesim tarafından rağbet görmektedir. Ayrıca çalışma hayatının zorluklarını anlatan bu dizi bu zorlukları eleştirel bir şekilde açıklamaya çalışmaktadır. Dizinin başrollerinden birisi olan Michael Scott farklı bir şef özelliği gösterdiği için çalışanlar tarafından sevilmektedir. Çalışanların iyiliğini gözeten bu şef onların mutluluğu için işin kurallarını biraz olsun yumuşatmayı ihmal etmemektedir. Ayrıca sert bir yapıya sahip olan bu şef aynı zamanda kaba bir karaktere de sahiptir.
Birbirinden farklı insanların bir arada olduğu bu ofiste özellikle Jim adındaki bir karakter ön plana çıkmaktadır. İşinde çok başarılı olan Jim hayata olan sıkılganlığından dolayı zorluk çekmektedir. Çevresinde onun iyiliğini ve kötülüğünü isteyen arkadaşlarının var olması onun iş hayatını daha da zorlaştırmaktadır.
Michael Bluth çalışkan bir babadır ancak ailesi ile yeterli vakit geçirmediğini fark edince ortağı olduğu aile şirketinden ayrılır ve çocuklarıyla daha fazla vakit geçirme kararı alır. Herşey planladığı gibi gitmez ve babası hesaplarda sahtecilik yaptığı için tutuklanır tekrar bu garip aile şirketinin başına geçerek işleri toparlamak için çalışmaya başlar.
Aile üyeleri limitsiz para harcama alışkanlıklarından vazgeçmesi gerekmektedir. Şirketin yeniden toparlanması ve giderlerin alt seviyeye indirilmesi için harcamaları kısıtlaması gerektiğini aile üyelerine anlatmak zorunda kalan Michael’in işi hiç kolay olmayacaktır.
Yaşananlar karşısında lüx bir hayata alışan garip aile üyeleri yeni bir hayatla karşı karşıya kalırlar. Para harcama konusunda tüm limitler zorlanacak lüx yaşantılardan vazgeçilecektir bunlar yaşanırken olayların çıkarttığı kahkaha dolu bir komedi dizisi oluşmaktadır.
Dizimiz, Lindsay Weir ve küçük kardeşi Sam Weir‘in aile ve lise hayatını işliyor. Lindsay başarılı bir öğrencidir. Notları çok iyi ve okulun matematik yarışma takımındadır. Tam da ailesinin istediği bir kız. Fakat babaannesinin bir gün beklenmedik bir şekilde ölmesiyle hayatını sorgulamaya başlar. Hayatı tecrübe etmeye ve yeni bir şeyler keşfetmeye çalışan Lindsay, eski arkadaşlarından sıyrılır ve herkesin Freak (kaçık) dediği grupla takılmaya başlar.
Freak tayfası ise sürekli dersleri asan ve ot içip kafa bulan insanlardan oluşuyor. Değiştirdiği arkadaş çevresiyle kendi de değişmeye başlayan Lindsay, ailesi ve eski arkadaşı Millie tarafından tepki görmüştür. Yapım ayrıca Amerika’nın orta sınıf aile yapısını çok iyi işliyor ve aşk üçgenleri, sonsuz aşklar, aldatma ve minimum gençlik dizilerinin klişeleri olmadan daha yalın, güzel ve gerçekçi bir biçimde hikayesini anlatıyor.
Dizinin kahramanları olan dört arkadaş Philadelphia’da bir İrlanda barı işletmektedirler. Kendilerine fazlasıyla güvenen ancak yapmaya çalıştıkları hiçbir şeyi başaramayan bu dört kafadar, sahip oldukları çarpık bakış açıları ve hayattaki kararsızlıkları yüzünden başlarını sürekli derde sokmayı başarıyorlar. Ahlak duyguları olmayan Mac, Charlie, Dennis ve Dee yaşama oldukça günübirlik ve yüzeysel yaklaşmaktadırlar. Sorumluluk almaktan her zaman kaçtıkları için, başlarını sürekli belaya sokmaktadırlar ve hatalarının sorumluluklarını asla almayı düşünmemektedirler.
Jeff Winger, işini yapmakla meşgul bir avukattır. Fakat bir gün, avukatlık lisansının iptal edildiğini öğrenir ve lisansını tekrar almak için yolu Greendale Vakıf Koleji‘ne düşer. Dizinin baş kahramanlarını oluşturan, Jeff’in de içinde bulunduğu, çok zıt karakterlere sahip bir kaç öğrenci, şans eseri de olsa aynı kulüpte bir araya gelerek başta abes bir görüntü sergilese de gün geçtikçe aralarında samimi bir ilişki başlayacaktır.
Yazların onlarca yıl, kışların ise bir ömür sürebildiği bir diyar, içten içe nifakla kaynamaktadır. Köklerini saldıkları topraklar kadar soğuk ve sert olan Starklar'ın kalesi Kıştepesi'nin kuzeyinde, Yedi Krallık'ı koruyan Sur'un ardında tekinsiz güçler toplanmaktadır. Kuşkulu bir ölümün ardından kralı ve dostu tarafından saltanat makamı olan güneye çağırılan Eddard Stark kendisini Demir Taht'ı arzulayanların baş döndürücü entrikalarının arasında bulur. Dostuyla düşmanını, gerçekle yalanı ayırt edemez olan Eddard'ın ne kıyısında yürüdüğü uçurumdan, ne de Ejderkrallar'ın soyundan gelen sürgün Targaryen kardeşlerin taştan ejder yumurtaları ve soylu atların sırtında serpilen iktidar düşlerinden haberi vardır. Kış, Starklar ve yandaşları için olduğu kadar Yedi Krallık için de uğursuz alametlerle gelmektedir. Taht mücadeleleri her zamankinden daha sert geçecektir.
Supernatural dizi konusu 10 yıllık bir sürece sahip olan dizi konu olarak yaratıkları avlamayı hedef almıştır, yaratıklar dediğimizde ise aklınıza gelebilecek tüm doğaüstü konuları işlemektedirler bunlar arasında en popüler yere sahip olanı şeytanlardır , ayrıca yunan mitolojisinde bulanan tanrılar, vampirler, kurt adamlar , dini açıdan bahsi geçen varlıklarda dizide konu olarak işlenmiştir.
Avustralya’nın Sidney kentinden Amerika Birleşik Devletleri’ne uçan bir yolcu uçağının kaza yapması sonucu Güney Pasifik’te gizemli bir adaya düşen kazazedelerin hikayesini konu alan yapım gerçekten “izlenmesi gereken diziler” arasında yer almaktadır. Her bölümü adada geçen ana hikayenin yanı sıra, bir karakterin hayatındaki başka bir noktaya ilişkin ikinci bir hikayede anlatılmaktadır.
Ekonomik bunalımın bütün dünyayı huzursuz ettiği 1930'lu yıllarda bu olağandışı topluluğun ve ucubelerinin dengeler üzerindeki oyununu konu ediyor. Seyir halinde olan karnavalın son üyesi Ben Hawkins, California'da yaşayan Rahip Justin Crowe'la aynı gizemli ve şifreli rüyaları paylaşıyor. Sihrin bu son çağında, kaderleri birleşen bu iki insan, bilinçli ya da bilinçsiz olarak iyilik ve kötülük arasındaki büyük çarpışmaya doğru sürüklenirler...
Dizide, bir bilim adamı, mucit ve sanatçı olan Da Vinci’nin farklı buluşlarına da yer verilmektedir. Ayrıca askeri mühendislik alanında Milan dükü ile olan çalışmaları gibi birçok gerçek hayattan alınmış hikaye de dizide kusursuzca işlenmiştir. Bazı doğaüstü topluluklara da dizide yer verilmiş, bu “Yeryüzünün Evlatları” gibi oluşumlar da Da Vinci ile bağlantıya geçmiş ve ondan bir takım bilgi ve teknikleri elde etmeye çalışmışlardır. Bunun gibi birçok olayla mücadele eden Da Vinci’nin karşısına sürekli farklı olaylar gelmektedir.
Arkadaş canlısı, hayatında her şeyi düzgün olan bir çocuk aniden ortadan kaybolur. Bu gizemli kayboluşun ardından ailesi ve yerel polis çocuğu aramaya başlar ancak ellerinde hiçbir şey yoktur ta ki gizemli bir başka kız ortaya çıkana kadar. Yıllar önce kaybolan başka bir çocuk yeniden ortaya çıkar. Will’in bir şeyden saklandığını söylemesi olayları daha karmaşık bir hale getirir. Devletin gizli projelerinden birimi yoksa doğa üstü bir güç mü?
Dizi, Lucifer Morningstar adında emekli bir melek üzerine. Lucifer, bilen bilir, şeytanın isimlerinden birisidir. Cehennem’in hükümdarı şeytan Lucifer, mutsuz olduğu ve hayatından sıkıldığı için görevinden istifa eder ve tahtını terk ederek melekler şehri olarak bilinen Los Angeles’a yerleşir. Burada Lux adında bir bar açıp şeytani yardımcısı Mazikeen ile işleten Lucifer, gününü gün ettiği bir yaşam sürmeye başlar.
Tüm bunların üstüne aradan birkaç yıl geçmişken, günün birinde elbette Lucifer’ın hayatını değiştiren o günün zamanı gelir. Lucifer’ın tanıdığı ve ünlü olmasında yardım da ettiği bir kadın, kulübünün önünde öldürülünce kendisini olayın içinde bulur ve yolu Los Angeles Polis Departmanı’ndan Dedektif Chloe Decker ile kesişir. Dahası kendi doğasının tersine giderek ‘suçluyu cezalandırmak’ için harekete geçerek Chloe’ye yardım etmeye başlar. Ama tabii ki bu yardım girişimi sadece devamında olacakların başlangıcı olur…
The Walking Dead dizisinin konusu temel olarak zombi salgının başlangıcında ve devamında sağ kalan insanların vermiş olduğu mücadeleyi işliyor. Bulaşıcı bir hastalık nedeniyle, medeniyet yok olmuş ve insanlar zombileşmeye ya da dizideki deyimiyle “aylaklaşmaya” başlamış durumdadır. Beyinsel bir hastalık olduğu için sadece kafalarından vurularak etkisiz hale getirilebilen aylaklar, etrafta bulunan insan ve hayvanları yiyerek beslenirler. Aynı zamanda sağ kalan insanları ısırarak birer zombi haline getiren aylaklar arasında yaşam mücadelesi veren bu küçük grubun liderliğini ise şerif yardımcısı Rick Grimes yapmaktadır.
17 yaşındaki Elena Gilbert ve erkek kardeşi 15 yaşındaki Jeremy 4 ay önce acı bir trafik kazasında ebeveynlerini kaybederler. Bu acı ile yaşamaya çalışan iki kardeşten büyük olan Elena başarılı bir öğrenci olmasına karşın okulunda ve yaşadığı kasabada herkes tarafından oldukça güzel bir kız olarak gösterilmektedir. Stefan ve Damon kardeşlerin kasabaya yerleşmesi ile ortalık karışacağının ilk sinyalleri hemen kendini belli eder. Çünkü Stefan ve Damon iki vampir kardeştir. Stefan, kardeşi Damon’a göre daha iyi huylu ve insan kanından uzak durmaya, insan hayatlarına saygı göstermeye çalışan olandır. Kardeşi Damon ise Stefan’a nazaran daha karanlık ve sert görünümlü aynı zamanda da insan kanı içmekten herhangi bir rahatsızlık duymayan bir vampirdir. Küçük kardeş olan Stefan’ın Elena ile hemen bir etkileşime girmesi ile iki vampir kardeşin aralarında ki mücadelesi yüzünden sadece Elena Gilbert değil, ailesi ve kasaba halkı da tehlikenin içerisinde olacaktır.
Kaynak
Genç oyuncu Scott ormanda bir ceset ile karşılaşır bir yaratığın parçaladığını fark eder ve ormanın derinliklerinden kurt sesi gelir ve karşısında belirir sıradan bir kurt olmadığını anlar ve saldırısına maruz kalır ancak yaralanarak kurttan kaçmayı başarır , birkaç gün sonra aldığı yaranın üzerinde farklı yetenek ve gelişmelere neden olduğunu fark etmeye başlar kurt ısırığından aldığı enfeksiyondan etkilenerek Scott’da kurt adama dönüşmeye başlar ve dolunay gecesi tüm belirtiler ortaya çıkar artık oda bir kurt adamdır. Macera Scott’ın kurt adama dönüşmesiyle başlamıştır ancak yaşadıkları kasabada da herşey değişmek üzeredir yaşadıkları sıradan hayatın tersine herşey daha farklı ve macera dolu bir serüvene dönüşecektir.
Henüz üç yaşında ailesini kaybetmiş ve yetim kalan Dexter, bir polis tarafından evlat edinilir. Yeni babası, Dexter’ın karakterindeki karanlık tarafı çok geçmeden fark eder ve onun önü alınamayan şiddet arzusunu, bir şeyler öldürme arzusunu anladığında bu işi en doğru şekilde yapması için ona yardım eder. Bunun sonucunda Dexter, hem seri cinayet işleyenleri hem de kanundan yakasını kurtaran diğer katilleri kendine hedef olarak seçmeye başlar. Dexter Morgan içindeki müthiş öldürme arzusuna karşın, günlük hayatta insanlarda hayli sakin, iyi huylu ve kendi halinde bir adam sıradan bir adamdır. Sempatik görünümü sayesinde, kimse onun böyle bir “karanlık tarafı” olabileceğinden şüphelenmez.
Kaynak
New Jersey eyaletindeki bir hastanede bulaşıcı hastalıklar konusunda uzman doktor Gregory House ve üç kişilik ekibinin hastanede başlarından geçen olaylar anlatılmaktadır. Medikal dizi kategorisinde de değerlendirilebilecek dizide Doktor Gregory House başarılı operasyonları yürütmesine rağmen fazla risk alması sebebi ile hastanede yönetimi tarafından kovulur.Diğer hastanelerde Doktor Gregory House’u riskli karar alan bir yapısı olduğu için işe almak istemezler.İngiliz aktör Hugh Laurie gösterdiği performans ile Dr. Gregory House karakterine çok farklı anlamlar katmıştır.Asosyal, zeki, saplantılı bazen de huysuz ve ukala olmasının yanında Dr. Gregory House zor hastalıklara çözüm getirebilen ve riski seven bir doktordur.
Kaynak
Prairie Johnson, bundan 7 sene önce gizemli bir şekilde ortadan kaybolan genç bir kadındır. 7 yıllık yokluğuna yüksek bir köprüden atlayarak nokta koyan karakterimiz, şans eseri kurtulur ve hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınır.
Burada yıllardır görmediği ebeveynleriyle tekrar buluşan Prairie’de akıl almaz değişiklikler vardır. Kaybolmadan önce kör olan kızmız, mucizevi bir şekilde görebilmekte ve isminin OA olduğunu söylemektedir. Ayrıca karakterimizin sırtında ilginç yara izleri de mevcuttur.
Şu an için Prairie’in gayet gizemli görünen hikayesi, acaba arka planında neleri barındırmaktadır?
Tehlikeli bir dedektif olan John Luther, Londra Ağır Suçlar Birimi'ne bağlı çalışan zekasına güvenen, ukala ve gerektiğinde şiddete başvuran bir adamdır.
Kural tanımaz dedektifimiz, av ve avcı, zanlı ve mağdur arasında gidip gelirken iyi ile kötü arasındaki dengeyi kurmakta bazen zorlanır.
Kimse melek değil ama şeytanın tarafında olmadığına da emin misin?
Bu sezon 150. bölümünü kutlayan 24, televizyonda yayınlanmış dizilerin en yenilikçi, kendine bağlayan ve üzerinde en çok konuşulanlarından biridir. İlk altı sezonunda beklentilerle dolu bu dizi, toplam 57 kez Emmy ödülüne aday gösterildi. 24, En İyi Drama Dizisi dalında (2006) ve Kiefer Sutherland ise drama dizilerinde En İyi Erkek Oyuncu dalında (2006) Emmy ödülü kazandı. 6. Sezon yine Kiefer Sutherland'ın altıncı kez ve yardımcı oyuncu dalında Jean Smart'ın da ikinci kez ödüle aday gösterilmesini sağladı.
How to Get Away with Murder, Annalise Keating'in kişisel ve iş hayatı etrafında geçmektedir; Annalise, ABD'nin en saygın hukuk okullarından biri olan, Philadelphia'daki kurgusal Middleton Üniversitesi'nde görevli bir ceza hukuku profesörüdür. Aynı zamanda ceza savunma avukatlığı yapan Annalise, dersini alan en iyi beş öğrenciyi seçerek ekibinde kendisiyle birlikte çalışması için bir grup belirler: Connor Walsh, Michaela Pratt, Asher Millstone, Laurel Castillo ve Wes Gibbins. Kişisel yaşamında, Annalise kocası Sam Keating'le birlikte yaşamaktadır, fakat aynı zamanda yerel bir Philadephia dedektifi olan Nate Lahey'le de gizli bir ilişkisi vardır. Kişisel ve iş hayatı çarpışmaya başlarken, Annalise ve öğrencileri istemeden bir cinayet kumpasına bulaşırlar.
Liberty Lisesi’nde trajik bir olay yaşanmıştır. Okulun yeni öğrencileri arasında bulunan Hannah, bazı arkadaşları tarafından zorbalığa maruz kalmıştır. Psikolojik olarak sarsılan genç kız çözümü intiharda bulmuş ve hayatına son vermiştir. Bu olayın etkileri yalnız lisenin öğrencilerinde değil, ailelerde ve okul yönetiminde de görülmektedir. Hannah’ın neden intihar ettiği ve buna kimlerin sebebiyet verdiği merak edilmektedir.
Liberty Lisesi’nin öğrencilerinden biri olan Clay oldukça asosyal bir kişidir. İçine kapanık bir karaktere sahiptir. Çok fazla arkadaşı yoktur ve fazla iletişim kurma taraftarı değildir. Hayatına bir farklılık getirmiş olan Hannah’ı birebir olarak tanımaktadır. Genç kızın ölümünden sonra kendisini toparlayamaz. Bir gün evine bir kargo gelir. Büyük bir merakla kargoyu açar ve kutunun içinden birkaç adet kaset çıkar. İlk başlarda bu duruma bir anlam veremez, ancak kasetleri dinlemeye başladıktan sonra her şeyin farkına varır. Hannah intihar etmeden önce bu kasetleri kendisi doldurmuştur. Hannah’ın sesinden olan biten her şeyi öğrenebilecektir. Hannah intihar etmesinde payı olan herkesi bu kasette ifşa etmektedir.
Soğuk Savaş döneminde 1980'li yılların başlarında, Ronald Reagan'ın ABD başkanlık koltuğuna geçmesinin hemen ardından gelen zaman diliminde geçecek The Americans; Washington, DC'de bir banliyöde çevreye iki Amerikalı görünümü veren, ebeveynlerinin gerçek kimliklerinden habersiz durumdaki iki çocuğa sahip ancak gerçekte iki KGB ajanı olan evli bir çift (Matthew Rhys ve Keri Russell) üzerine odaklanıyor.
Anlaşmalı evliliklerine rağmen, Soğuk Savaş dönemi daha yoğun ve hararetli bir hal aldıkça ikilinin birbirlerine olan bağlılık ve duyguları her geçen gün daha gerçekçi bir hal almaya başlayacaktır.
Raymond ‘Red’ Reddington FBI’ın en çok aranan suçlularından biridir, ayrıca eski bir hükümet ajanıdır. Reddington bir gün gayet soğukkanlı ve sebepsiz bir şekilde FBI karargahına teslim olur. Ardından FBI’a tüm azılı suçluların adının olduğu kara listeyi söyleyeceğini ve yakalanmalarında yardım edeceğini teklif eder. FBI’ın reddedemeyeceği bir tekliftir. Tek şartı ise sadece FBI ajanı Elizabeth Keen ile konuşacaktır.
Patrick Jane isimli bir medyum, sirkte çalışan ve gözlem güçlerini kullanarak insanlar hakkında birtakım fikirler edinip bu fikirleri onlara medyum gibi satan biridir. Bir gün bu özelliği sebebiyle televizyona çıkar ve kendine Red John isimli bir düşman edinir. Red John Jane’in kızını ve eşini öldürünce ortada kalan ve bu ölümlerin sebebinin kendisi olduğunu düşünen Jane, en sonunda CBI’a başvurarak Red John’ın peşine düşmek ister. Her ne kadar ilk başlarda bu isteği geri çevrilse de CBI’ın çözemediği birtakım davaları çözen Jane, bu özel ekibe danışman olarak işe alınır.
Her bölümde birbirinden farklı olayları ekipten bağımsız olarak çözüme kavuşturan Jane, aslında bir medyum değildir. Sadece çok üstün bir gözlem yeteneği vardır ve tümevarım yöntemiyle gözlemlerini birleştirerek bir sonuca varır. CBI ekibinin haftalarca çözemediği davaları olay yerindeki birkaç dakika ve soruşturmalar sırasında geçirdiği anlarla neredeyse tek günde çözen Jane, ekibin bir numaralı ismidir ancak en büyük rakibi her karşılaşmalarında yenik düştüğü Red John’dır.
13 reasons why izleyin gerçekten güzel dizi zaten 1 sezon ama 2. sezonda gelicek
Kategori seçince erkan alta kaymaya başladı korktum :O
dizilerin arasında 13 reason why görmek ve duygulanmak ne diziydi be hannah baker seni seviyom lan