Ülke, devlet yönetimini anlatan “siyaset” Arapçadan geliyor. Kökteşi olan “seyis” kelimesini ansak, ardındaki fikri anlayabiliyoruz: At bakımı.
Peki neden? Bir ülkeyi yönetmek, vahşi bir atı uysallaştırmaya benzediği için mi? Belki.
Fakat kelimenin izini sürdüğümüzde, at bakımının eski medeniyetlerdeki önemini görüyoruz: Aramice ve Süryanicede “şoş / şoşbin” kelimeleri, Akatçada “susanu / şuşanu” kelimeleri hem seyisi hem kral danışmanını, veziri anlatmış ve “siyaset” ile eş kökenli.*
Atalarımız günümüzden 6000 – 4000 yıl önce atları evcilleştirmeye başladığında, at binen toplulukların kültürü ve dili dünyaya çok daha hızlı yayılmıştı. Bugün Hint-Avrupa dillerinin dünyanın en yaygın dil ailesi olmasının, bu dillerin öncülerini konuşan halkların “siyaset”e erken atılmalarıyla ilgili olduğu düşünülüyor. Yani “atı alan Üsküdar’ı geçmiş”!
Türkçenin Sibirya’nın en ücra köşelerinden Anadolu’ya uzanan devasa bir alanda, farklı lehçelerde konuşuluyor olması da Türk kültüründe atın önemi ile yakından alakalı.
İşte bunun için eski devir hükümdarları, seyisleri ve siyaseti bu denli önemsemiş olsa gerek: Ata söz geçiren, halklara söz geçirir! 🐴⚔️🗺
güzel bir içerik olmuş
bı diğer içeriklere bakıyorum bir de buna aynı sitede olması bu editöre hakaret gibi