Ortamlarda İlber Ortaylı Edasıyla Hava Atabileceğiniz Ders Kitaplarında Öğretilmeyen 7 Tarihi Bilgi

Dünyanın en yetenekli hırsızı olarak bilinen komutan kim? Arap Sayı Sistemi'ni gerçekten Araplar mı buldu? Dünyanın en eski ve etkin parlemontosu hangi ülkeye ait? Tüm bu soruların cevaplarını alacağınız içeriğimize buyurun! 👇

7. Tarihin sıkça çalınan sanat eseri, Ghent Sunağı.

Dünyanın günümüze ulaşan en eski poliptik sunağı olduğuna inanılan bu eserin çalınmasının uzun ve karmaşık bir geçmişi var. Ghent Sunağı, 1432'de inşa edildi ve 1515'ten beri St. Bavo Katedrali'nde sergilenmekte. Yüzyıllar boyunca tüm Avrupa'nın en saygı duyulan sanat eserlerinden biri haline geldi.  Maalesef hırsızlık olaylarına karşı iyi korunamadı. İki kez çalındı: Nisan 1934'te ve Nisan 1945'te.

İlk hırsızlık, eseri çerçeveden çıkarıp bir kamyona bindirdikten sonra kaçan, kimliği belirsiz bir grup suçlu tarafından gerçekleştirildi. Neyse ki, yetkililer eseri Belçika'dan çıkarılmadan önce kurtarmayı başardılar.

Eser, İkinci Dünya Savaşı sırasında Belçika'yı işgal eden Alman kuvvetleri tarafından alındığı için ikinci çalınma vakası daha karışıktı. Nazilerin, sunağı Almanya'ya geri getirmeyi planladıklarına inanılıyordu ancak müttefik kuvvetler Ghent şehrinin kontrolünü ele geçirdiğinde bu planları suya düştü. İki kez çalınmasına rağmen Ghent sunağı, sanatın ve dayanıklılığın bir kanıtı olmaya devam etmekte. Yüzyıllarca süren kaos ortamlarından, savaşlardan ve hırsızlıklardan kurtuldu. Hala tüm Avrupa'nın en sevilen sanat eserlerinden biri olarak sergilenmekte.

6. Hiroshima ve Nagazaki patlamalarından sağ çıkan biri, Tsutomu Yamaguchi.

Tsutomu Yamaguchi, 6 Ağustos 1945'te işi dolayısıyla Hiroşima'ya giden bir mühendisti. O gün hayatının geri dönülemez bir şekilde değişeceğini bilmiyordu. Sabah 8:15'te şehrin üzerinde bir atom bombası patladı. Yamaguchi olaydan kurtulan birkaç kişiden biri oldu. Üç gün sonra memleketi Nagazaki'ye döndü.

9 Ağustos'ta Nagazaki üzerinde başka bir atom bombası patladı ve Tsutomu yine tüm bunların ortasındaydı.

Radyasyon nedeniyle kalıcı yaralar almasına rağmen her iki bombalamadan da sağ çıkmayı başardı. Tsutomu Yamaguchi, her iki nükleer saldırıdan da sağ kurtulan tek kişi olarak hatırlanmakta. Hayatının geri kalanını nükleer savaşın dehşetine ve silahsızlanma ile ilgili konuşmaya adadı. Ölümünden sonra, cesaretini ve ruhunu onurlandırmak için Japon Hükümeti tarafından Paulownia Çiçekleri ile Yükselen Güneş Nişanı ile ödüllendirildi.

5. Batıda kullanılan arapça sayı sistemi, eski hint matematikçilerine ait.

Popüler inanışın aksine, günümüzde batıda kullanılan Arap Sayı Sistemi Araplar tarafından icat edilmedi. Sistem, M.Ö. 5. yüzyılda bir konumsal numaralandırma sistemi geliştiren eski Hintli matematikçilerden gelmekte. Sistem daha sonra M.S. 825 civarında İranlı matematikçi el-Harizmi tarafından uyarlandı ve 1202'de İtalyan matematikçi Fibonacci tarafından batı dünyasına tanıtıldı.

Arap rakamları, konumlarına bağlı olarak değerleri temsil eden on sembole (0,1,2,3,4,5,6,7,8,9) dayanmaktadır. Bu sayılar, karmaşık hesaplamaların kolay ve hızlı bir şekilde yapılmasını sağlar.

onedio.com

Hint kökenli olmasına rağmen sistemi geliştiren ve dünyaya yayan Arap bilim adamlarıydı, bu yüzden bugün “Arap Rakamları” olarak bilinmekteler. Bugün dahi dünya çapında yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu sistemin gelişimi olmadan, matematik ve teknolojide bugün sahip olduğumuz ilerlemelerin çoğu olmayacaktı.

4. 20 dakikalığına Fransa kralı oldu; Angouleme Dükü.

Louis Antoine de Bourbon-Artois, Angouleme Düküydü ve Fransa Kralı adayıolmaı için uzun bir liste vardı. Artois, hüküm süren son kral X. Charles'ın uzaktan kuzeniydi ve hükümdar olmayı beklemiyordu ancak 1830 yılında Temmuz Devrimi sırasında Fransız monarşisi devrildi ve gözler Louis'e çevrildi. Yaşına rağmen 9 Temmuz'da kral ilan edildi ve tahttan çekilmeden önce yirmi dakikadan az bir süre hüküm sürdü. Hayatının geri kalanını sürgünde yaşadı ve tarihte çok az kişinin bildiği bir anı bıraktı.

3. Joseph Louis Lagrange'ın geliştirdiği metrik sistemi Amerika hiçbir zaman kabul etmedi.

Matematikçi ve fizikçi Joseph Louis Lagrange, metrik sistemini 1790'da geliştirdi ve 1793'te ABD Kongresi'ne önerdi ancak siyasi ve ekonomik kaygılar nedeniyle reddedildi. Lagrange o zamanlar çok saygı duyulan bir bilim adamıydı, Fransız Bilimler Akademisi'nin de bir üyesiydi. Metrik Sistemi teklifi, Amerika'da hiçbir zaman ilgi görmedi ve ülke mevcut ölçüm sistemlerine güvenmeye devam etti. Lagrange'ın çalışması, metrik sistemin geliştirilmesi için gerekliydi ancak ne yazık ki gerekli değişiklikleri yapmak için siyasi iradenin olmaması nedeniyle Amerika'da benimsendiğini göremedi.

2. Tarihin en başarılı hırsızı; Quintus Servillus Caepio.

Caepio, Roma ordusunda büyük bir ordu müfrezesinin başına getirilen ve M.Ö. 106'da antik Tolosa kentini yağmalamak için gönderilen bir subaydı. Şehirden muazzam miktarda altın ve gümüş çalarak görevinde başarılı oldu. Ganimet o kadar büyüktü ki Romalı tarihçiler tarafından bile yorumlandı. Ancak Caepio, yağmaladıklarıyla yetinmedi. M.Ö. 105'te, Zafer tanrıçasının altın bir heykelini çalmak için yola çıktı.

Caepio görevin durdurulmasına rağmen vazgeçmedi ve başka bir şehre saldırmaya karar verdi. Bu sefer Zafer Heykeli'ni ve başka değerli eşyaları çalmayı başardı.

Caepio'nun bir hırsız olarak başarısının, kilit açma ve kurnaz taktiklerine bağlı olduğu düşünülmekte. Ayrıca savunmasız hedefleri seçmesi de dikkat çekici bir nokta. Başarılarına rağmen Caepio'nun askeri kariyeri başarısız oldu ve sonunda emekli oldu. Caepio berbat bir general gibi görülebilir ama hırsızlık konusunda  oldukça yetenekliydi. Eylemleri birçok kişi tarafından kınansa da adı tüm zamanların en başarılı hırsızlarından biri olarak tarihe geçti.

1. Mevcut en eski parlamento, İzlanda

M.S. 930 yılında kurulduğuna inanılan Alþingi, dünyanın mevcut en eski parlamentosudur. İzlanda'da yer alan bu yasama meclisi, dünyanın en uzun süredir devam eden parlamentosudur ve kuruluşundan itibaren sürekli olarak aktif durumdadır. Alþingi, anlaşmazlıkların çözümü ve vatandaşların davranışlarını yöneten yasalar oluşturduğu için İzlanda kültürünün şekillenmesinde önemli bir role sahipti.  Alþingi, bugün hala İzlanda hükümetine bir danışma organı olarak hizmet etmekte. Yüzyıllardır İzlanda siyasetinde önemli bir rol oynadı ve etkisi bugün hala ülke genelinde hissedilmekte.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Ünlü Gladyatör Spartaküs Bir Köleydi! Roma'da Köle Olmak 'Gerçekte' Nasıldı?
Tuvalette Ölenden Suikasta Kurban Gidene! Kraliyet Üyelerinin Tüylerinizi Diken Diken Edecek Ölümleri
Deneysel Fizyolojinin Kurucusu ve Antik Dünyanın İlk Spor Hekimi Galen'in Hayatı
Paranormal Hikaye Meraklılarının Dahi Tüylerini Ürpertecek 10 Lanetli Eşya

Popüler İçerikler

Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
YORUMLAR
23.04.2023

1 numarayı iyi sallamışsınız

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ