Ortalama Sıcaklık Rekoru Kırıldı

4 Temmuz’da küresel ortalama en yüksek sıcaklık rekoru kırıldı:

17.18 

5 Temmuz da 17,18℃ ile küresel ortalama en yüksek sıcaklık rekorunu eşitledi.

Rekorlar devam edecek, görünen o.

Peki nedir bu küresel ısınma?

Küresel ısınma, dünya genelindeki ortalama hava ve su sıcaklıklarının sürekli olarak artması durumudur. Bu artışın başlıca sebebi, insan faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazlarının atmosferde birikmesidir. Özellikle fosil yakıtların yanması, endüstriyel süreçler ve ormansızlaşma gibi etkinlikler sera gazı salımını artırır. Sera gazları, güneşten gelen ısının atmosferde tutulmasını sağlar ve bu da dünya genelinde sıcaklık artışına neden olur.

Küresel ısınmanın bir dizi olumsuz sonucu vardır. 

İşte bazı örnekler:

1. Artan sıcaklık: 

Küresel ısınma, dünya genelinde ortalama sıcaklık artışına yol açar. Bu durum, sıcaklık rekorlarının kırılmasına, aşırı sıcak hava dalgalarına ve kuraklık riskinin artmasına neden olabilir.

2. Deniz seviyelerinin yükselmesi: 

Küresel ısınma, buzulların ve buz tabakalarının erimesine ve deniz suyunun hacminin artmasına neden olur. Bu da deniz seviyelerinin yükselmesine yol açar, kıyı bölgelerinde erozyon, tuzlanma ve sellerin artması gibi sorunlara sebep olur.

3. Ekstrem hava olayları: 

Isınan atmosfer, daha sık ve şiddetli hava olaylarına yol açar. Bunlar arasında kasırgalar, şiddetli fırtınalar, aşırı yağışlar, kuraklıklar ve yangınlar yer alır. 

4. Su kaynaklarının azalması: 

Küresel ısınma, su döngüsünü etkileyerek bazı bölgelerde su kaynaklarının azalmasına neden olabilir. Kuraklık riski artar, su kaynakları azalır ve tarım, enerji üretimi ve içme suyu temini gibi alanlarda sıkıntılar ortaya çıkar.

5. Biyolojik çeşitliliğin kaybı: 

İklim değişikliği, ekosistemlerdeki dengeyi bozar ve birçok bitki ve hayvan türünün yaşam alanlarını tehdit eder. Sıcaklık ve iklim değişiklikleri, bazı türlerin yok olmasına, göç etmelerine veya adaptasyon güçlüğü yaşamalarına neden olur.

Bu sonuçlar, insanların yaşamını, ekonomiyi, sağlığı ve doğal çevreyi etkileyen karmaşık bir ağdır. 

Küresel ısınma ile mücadele etmek için ülkeler, aşağıdaki tedbirleri acilen almalıdır. Bazı ülkeler bu konuyu ciddiye almakta, bazıları ise bu sorun yokmuş gibi hareket etmektedir.

1. Sera gazı salımlarını azaltma: 

Ülkeler, fosil yakıtların kullanımını azaltarak ve enerji üretiminde yenilenebilir kaynaklara yönelerek sera gazı salımlarını azaltabilir. Bunun yanı sıra, endüstriyel süreçler, tarım ve ormansızlaşma gibi sektörlerdeki sera gazı salımlarını kontrol altına alacak politikalar ve teknolojiler geliştirmeliler.

2. Enerji verimliliğini artırma: 

Ülkeler, enerji verimliliği önlemleri alarak enerji tüketimini azaltabilirler. Binalarda daha iyi yalıtım, enerji tasarruflu aydınlatma ve enerji verimli cihazlar gibi önlemlerle enerji tüketimini optimize edebilirler.

3. Ormanların korunması ve ağaçlandırma: 

Ormanlar, atmosferdeki karbondioksiti emerek sera gazı etkisini azaltır. Ülkeler, ormansızlaşmayı önlemek ve mevcut orman alanlarını korumak için politikalar geliştirmeli ve aynı zamanda ağaçlandırma projeleriyle yeni orman alanları oluşturmalıdır.

4. Sürdürülebilir ulaşımı teşvik etme: 

Ulaşım sektörü, önemli miktarda sera gazı salımına neden olur. Ülkeler, toplu taşıma sistemlerini geliştirerek ve elektrikli araçların yaygınlaşmasını teşvik ederek sürdürülebilir ulaşımı teşvik etmeliler.

5. Uluslararası işbirliği: 

Küresel bir sorun olan küresel ısınma, uluslararası işbirliği gerektirir. Ülkeler, Paris Anlaşması gibi uluslararası anlaşmalara uyum sağlayarak sera gazı salımlarını azaltma taahhütlerini yerine getirmeliler. Ayrıca teknoloji transferi, finansal destek ve kapasite geliştirme gibi konularda birlikte çalışarak daha etkili çözümler bulmalılar.

Ülkemiz turizmde artık dünyanın önemli oyuncularından birisi.Ülkemiz ekonomisi ve refahı için turizm gelecek tasarımında da en önemli sektör. Peki küresel ısınmanın turizme etkileri ne olabilir?

1. Doğal güzelliklerin kaybı: 

Küresel ısınma, iklim değişiklikleri ve çevresel bozulmalarla birlikte doğal güzellikleri etkiler.

Örneğin, deniz seviyelerinin yükselmesi kıyı bölgelerinde erozyon ve plajların kaybına yol açacaktır. Ayrıca, buzulların erimesi ve iklim değişiklikleriyle birlikte dağlık bölgelerdeki kar örtüsü ve alpin ekosistemlerin azalması turistik cazibeyi çok etkileyecektir.

2. Ekstrem hava olayları: 

Küresel ısınma, daha sık ve şiddetli hava olaylarına yol açıyor.

Kasırgalar, şiddetli fırtınalar, aşırı yağışlar ve yangınlar turistik bölgelerde büyük hasarlara ve güvenlik risklerine neden oluyor.

 Bu da turistlerin seyahat planlarını etkileyecektir ve destinasyonların popülaritesini azaltacaktır.

3. İklim kuşaklarının değişimi: 

Küresel ısınma, iklim kuşaklarının kaymasına neden oluyor.

Bazı bölgelerde daha sıcak ve kurak koşullar oluşurken, diğer bölgelerde ise daha fazla yağış ve nem görülüyor.

Bu durum, turistlerin tercihlerini ve seyahat alışkanlıklarını etkiliyor.

Örneğin, klasik tatil bölgelerindeki iklim değişiklikleri turistlerin alternatif destinasyonlara yönelmesine neden olabilir.

4. Denizel ekosistemlerin zarar görmesi: 

Sıcaklık artışı ve okyanus asidifikasyonu, mercan resifleri ve deniz yaşamı gibi denizel ekosistemleri olumsuz etkiliyor.

Bu etkiler, turizm sektörünün acilen sürdürülebilirlik önlemleri almasını gerektiriyor.

İklim  değişikliğiyle mücadele eden ve çevresel korumayı teşvik eden turizm uygulamaları ve politikaları, turistik destinasyonların uzun vadeli sürdürülebilirliğini sağlamak için çok önemlidir.

Turizm ve Kültür Bakanlığı bütün dünyaya örnek olacak şekilde ülkemizde geçen seneden beri oteller için sürdürebilirlik sertifikası uygulamaya sokmuştur.

Türkiye'nin küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle mücadele etmek için bir politikası bulunmaktadır. 

Türkiye, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne taraf olarak, iklim değişikliği ile mücadele etmek ve sera gazı salımlarını azaltmak için çeşitli adımlar atmaktadır.

İşte Türkiye'nin küresel ısınmaya karşı politikalarının bazı örnekleri:

1. Ulusal Katkı Beyanı (Nationally Determined Contribution - NDC): Türkiye, Paris Anlaşması kapsamında bir Ulusal Katkı Beyanı sunmuştur. Bu beyanda, 2030 yılına kadar sera gazı salımlarının azaltılması ve enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kullanımı, ormansızlaşmanın azaltılması ve diğer önlemler gibi hedefler belirtilmektedir.

2. Yenilenebilir Enerji: 

Türkiye, enerji üretiminde ve kullanımında yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla odaklanmaktadır. Bu kapsamda rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, hidroelektrik ve biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı teşvik edilmekte ve desteklenmektedir.

3. Enerji Verimliliği: 

Türkiye, enerji verimliliği önlemlerini artırmak için çalışmalar yürütmektedir. Binalarda enerji verimliliğini artırmak, endüstriyel süreçlerde verimlilik sağlamak ve ulaşımda enerji tasarrufu sağlamak gibi alanlarda önlemler alınmaktadır.

4. Orman ve Çevre Koruma: Türkiye, ormansızlaşmayı önlemek ve orman varlığını artırmak için politikalar geliştirmektedir. Ağaçlandırma projeleri, erozyonla mücadele, biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir ormancılık gibi konular önemli bir yer tutmaktadır.

5. Uluslararası İşbirliği: Türkiye, uluslararası platformlarda iklim değişikliği konusunda işbirliği yapmaktadır. Paris Anlaşması gibi uluslararası anlaşmalara uyum sağlamak, teknoloji transferi ve finansal destek gibi konularda diğer ülkelerle işbirliği yapmaktadır.

Bu politikalar, Türkiye'nin küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle mücadelede aldığı önlemlerin bazı örnekleridir. 

Ancak, politikaların etkinliği ve uygulama süreci daha da hızlanmalıdır.

Küresel ısınmanın üç tarafı denizle çevrili ülkemizde Akdeniz, Karadeniz ve Ege Denizi gibi bölgeler üzerinde çeşitli etkileri olabilir:

1. Deniz seviyesinin yükselmesi: 

Küresel ısınma, buzulların erimesine ve deniz suyu hacminin artmasına neden olur. Bu da deniz seviyelerinin yükselmesine yol açar. Bu durum, kıyı bölgelerinde erozyon, tuzlanma, kıyı altyapısının zarar görmesi ve habitat kaybı gibi sorunlara neden olabilir.

2. Artan sıcaklık: 

Küresel ısınma, bölgedeki ortalama sıcaklıkların artmasına neden olur. Bu durum, yaz aylarında daha sıcak ve kurak koşulların yaşanmasına yol açıyor. Bu da tarım, su kaynakları, turizm ve ekosistemler gibi alanları etkileyecektir.

3. Kuraklık riski: 

Sıcaklıkların artması ve yağış desenlerindeki değişiklikler, kuraklık riskini artırır. Azalan yağış miktarı ve artan buharlaşma, su kaynaklarının azalmasına ve tarım faaliyetlerinin olumsuz etkilenmesine neden olacaktır.

4. Deniz ekosistemleri: 

Artan sıcaklık ve deniz suyu asidifikasyonu, deniz ekosistemlerini etkiler.

Bu durum, mercan resifleri, deniz otları ve balık türleri gibi ekosistemlerde bozulmalara neden olur. Bunun yanı sıra, deniz suyu sıcaklığındaki değişiklikler, balıkçılık faaliyetlerini ve balık popülasyonlarını etkiliyor.

5. Hava olayları: 

Küresel ısınma, bölgede daha yoğun ve şiddetli hava olaylarının meydana gelme olasılığını artıracak. Bunlar arasında tropikal fırtınalar, aşırı yağışlar, sel olayları ve şiddetli rüzgarlar var.

Bu hava olayları, kıyı bölgelerinde ve deniz turizmiyle ilgili faaliyetlerde hasara ve güvenlik risklerine neden olabilir. Çok dikkat etmeli ve tedbirlerimizi almak durumundayız.

Bu etkiler, Akdeniz, Karadeniz ve Ege Denizi gibi bölgelerin iklim, çevre ve ekosistemleri üzerinde önemli etkilere sahip olabileceğini göstermektedir. Bu nedenle, iklim değişikliğiyle mücadele, çevresel koruma ve sürdürülebilirlik önlemleri bu bölgelerde daha da önem kazanmaktadır.

Herkes en iyi yaşamı hallediyor.

Ülkemiz ve insanımız her şeyin en iyisine layık.

Boş vermeyelim, gelecek tasarımının en doğrusunu yapalım.

Seferberlik ilan edelim.

Geç kalmayalım.

Twitter

Instagram

YouTube

Facebook

Linkedln

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
YORUMLAR
07.07.2023

İklim bakanlığı tek başına bir bakanlık olmalı

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ