Orta Sınıf Şehrin İçinde Barınamıyor: Bir Akademisyenin İsyanı! Kiralarda Artış Sorunu Bitmiyor

2023 yılında memur ve emekli maaşlarına gelen zamların Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından enflasyon farklıyla önce yüzde 25 ardından yüzde daha eklenerek 24 saat sonra yüzde 30 oranında zamlanmasıyla akademisyenlerin de maaşları belli oldu. Özel üniversitelerin bir çoğunda durum farklılaşırken, genel olarak devlet üniversitelerinde oran belli oluyor. Memur maaşları gibi akademisyen maaşları da tartışılıyor. Doğal olarak bu tartışmanın göbeğinde de konut fiyatları ve kiralar var!

Bir akademisyenin Twitter'da kendi durumu özelinde yaptığı paylaşım, çok dikkat çekti ve birçok akademisyenin de bu duruma kayıtsız kalamadığı görüldü.

twitter.com

Türkiye'de 129'u devlet, 79'u vakıf ve vakıf meslek yüksek okulu olmak üzere toplamda 208 üniversite bulunuyor.

Bu üniversitelerde görevli de toplamda 183 bin 514 öğretim üyesi çalışıyor. Devlet üniversitelerinde 42 bin 624 araştırma görevlisi, 30 bin 416 öğretim görevlisi, 33 bin 481 doktor öğretim üyesi, 19 bin 380 doçent ve 28 bin 115 profesör toplamda 154 bin 16 yüksek eğitim görevlisi bulunuyor. Yaklaşık 4'te bir oranında da toplamda 29 bin 261 görevli de vakıf ya da özellerde çalışıyor.

Öğretim elemanı sayılarının 39 bin 693'ü İstanbul'da bulunurken, çalışanlarda özel vakıf ayrımı İstanbul'da yarı yarıya orana yükselerek özel kurumlardaki çalışan sayısı devleti geçiyor.

Zaten İstanbul'da üniversite sayısında devlet üniversitesi 13 olurken, özel yüksek okul sayısı 47'ye çıkıyor. En düşük araştırma görevlisi maaşı da son yüzde 30 oranında zamla 18 bin 820 TL seviyesinde görülüyor. Özel kurumlarda bu maaş değişiyor mu bilmiyoruz, haliyle resmi veriler üzerinden yola çıkıyoruz. En yüksek kesim olan profesörlere baktığımız da son zam sonrası 24 bin TL seviyesine çıktığı görülüyor.

Gelelim ana konuya ya da soruna! Kiralar... İstanbul'da Sahibinden Emlak Endeksine göre kira ortalaması 12 bin 115 TL, Endeksa'da da 11 bin 80 TL olarak görülüyor.

Geçen yıl getirilen yüzde 25 kira artışı sınırlamasına yönelik çoğunluğun buna kayıt dışı şekilde uymadığı biliniyor ancak söylenmiyor. Tedbir olarak kimileri evlerini kiraya vermemeyi seçerken, kira davalarındaki artışta mevcut kiracısını çıkarıp fiyat yükseltmek isteyen ev sahiplerinin de çok olduğu herkesçe bilinen sırlardan oluyor.

Yatırım amacıyla yapılan alımlarda da artış sınırlamaları nedeniyle kiracılı evler yerine boş evlerin de daha çok rağbet gördüğü de biliniyor. Merkezlerde çok şişen fiyatlara kontroller ya da kampanyalar etki edemiyor.

Üniversiteler çok ve dağınık yapıda olduğundan tek bir bölge üzerinden gitmenin zor olduğu şehirde, akademisyen maaşlarının da bu durumda yetersiz kaldığı görülüyor.

Birçok akademisyen de bu konuya dahil oldu.

Ekonomi uzmanlığı olanlar da dahil olmak üzere,

Belki de şehir fark etmeksizin,

Orta sınıf kabul edilen akademisyenlerin haklı isyanı sosyal medyada görüldü.

Konut krizinin kampanyalar ya da tedbirlerle aşılmaya çalışılması çabaları sürerken,

Bunun bir alım gücü sorunu olduğu ve sınıfsal makasların açıldığı da göz ardı ediliyor.

Enflasyonla mücadelede makroekonomik yerine makroihtiyati kararların görüldüğü son dönemde,

Birçok uzmanın uyarılarına karşın hemen hemen tüm alanlarda süren düzenlemelerle alım gücündeki erime

Parasal genişlemeyle ötelenmeye çalışılıyor.

Ancak büyük şehirlerde çok daha etkili olan bu durum artık gayet görünür oluyor.

Sizin olduğunuz bölgede durum ne? Maaşınız kiranızı karşılayabiliyor mu? Yorumlarda buluşalım.👇👋

Popüler İçerikler

"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?