Orta Asya ve Türk Kültürünü Harmanlayarak Uluslararası Alanda Bizi Gururlandıran Sanatçı 'Melek Gao Anqi'

Uluslararası alanda bizleri temsil eden Tayvan ve Türk asıllı Melek Kocasinan Gao Anqi'yi tanıtıyoruz bugün sizlere. Kendisi, dijital sanatı ile yer aldığı sergilerde büyük beğeni topluyor. Orta Asya ve Türk kültürünün harmanlandığı çocukluğu ve hayatı ise bir o kadar heyecan verici. 👇

Bugün sizlere sanatıyla birlikte uluslararası alanda bizleri temsil eden Melek Kocasinan Gao Anqi ile tanıştıracağız.

www.instagram.com

Kendisi, eğitim için Tayvan'a gittikten sonra Gao Li Chuan ile evlenen Bülent Oktay'ın kızı.

Ankara doğumlu Melek Kocasinan Gao Anqi, ilkokulu Tayvan'ın başkenti Taipei'de okudu. Sonrasında ise Türkiye ve Amerika'da eğitimine devam etti.

www.instagram.com

Yale Üniversitesi yüksek lisans mezunu sanatçı, Amerika'da yaşayan bir Türk ile evlendi.

Şu an ise eserlerinde Uzak Doğu ve Türk motiflerini harmanlayarak dijital ortama yansıtıyor.

www.instagram.com

Ve Amerika, Tayvan, Türkiye gibi ülkelerden birçok seveniyle çalışmalarını Ankara'da devam ettiriyor.

AA ile yaptığı röportajlarda ise duygularını ve hayatını şu cümlelerle yansıtıyor:

www.instagram.com

'Annem bir Türk'le resmi olarak evlenen ilk Tayvan vatandaşı. Bu anlamda ilk Türk-Tayvan meleziyim. Çocukluğum Tayvan ve Türkiye'de geçti. 7 yaşında babamın görevi dolayısıyla Tayvan’a gittik. Hayatları Türkiye ve Tayvan arasında geçti. Babam Prof. Dr. Bülent Okay Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sinoloji Ana Bilim Dalı Başkanlığı da yapmış, bu alanda emekli olan bir sanatçı ve akademisyen. Annem de aynı bilim dalında öğretim görevlisi olarak yıllarca çalıştı. Türkiye deneyimleri hakkında kitaplar yazarak Tayvan'da Türk kültürünün temsilcisi oldu.'

Eğitimine Türkiye'de başladığı için Çince eğitimde zorlandığını belirten başarılı sanatçı kuzenleriyle birlikte Çince öğrenmeye çalıştığını belirtiyor.

www.instagram.com

'Kuzenlerim biraz Çince öğretmeye çalıştılar ama çok ilerleyemedim. İlk başta el işaretleriyle anlaşmaya çalışıyordum. Kısa zamanda Çince öğrendim ama ilk başlarda çok yanlış anlaşılmalar oluyordu. Tayvan’da okullara serbest kıyafetle gidiyorsunuz, buraya geldiğinizde siyah önlük giydiğim için çok şaşırmıştım. Rengarenk kıyafetler giydiğimiz için bize çok şaşırıyorlardı. Tayvan'da şimdi pandemi nedeniyle takılan maskeler hava kirliliğinden dolayı uzun yıllardır kullanılıyor. İlkokula başladığımda annem bana ve kardeşime maske takmıştı. İlk gün bizi hasta sanmışlardı. Çocukluğum böyle farklı kültürel şoklar arasında geçti diyebilirim.'

"Örneğin Tayvan'da Uzak Doğu sporları popüler. Orada Türkiye’deki folklor gibi Tayvan'da Uzak Doğu dövüş sporları öğretiyorlar."

www.instagram.com

'Beni de tekvandoya yazdırdılar. İlkokulda beyaz kıyafetlerimizi giyip, dövüş öğreniyorduk. Türkiye’ye döndüğümde bize sataşanları dövmüşlüğüm vardır. Türkiye'ye döndüğümüzde amcam bana kısa sürede okuma yazma öğretti. Bizi yabancı sanıyorlardı. Okul müdürü beni kürsüye çıkarıp andımızı okuttu. Türkçe konuştuğumu kanıtladı, okula adapte olmam böyle kolaylaştı.' 

"Nasrettin Hoca eserlerini ilk Çince okudum. Onun hikayelerini ilk Çince anlattım. Babam aynı zamanda ressam."

www.instagram.com

'Evde doğal kağıtlar, pigment boyalar, fırçalar vardı. Annem de kaligrafi sanatçısı. O yüzden küçük yaşta mürekkep hazırlamayı ve resim yapmayı ailede öğrendim.' diye konuştu. Kendi melezliğim gibi sanat eserlerimde fiziksel ve dijital dünyayı bir araya getiriyorum. Türkiye'de çok önemli sergilere katıldım. Hem fiziksel hem de dijital ile biraz farklı tarzda çalışmalar üretiyorum. İşlerimde Asya kültürünün izleri çok fazla. Uzak Doğu sanatındaki gibi iki boyutlu çizimler ve kaligrafik etkiler var. Kendi melezliğim gibi sanat eserlerimde fiziksel ve dijital dünyayı bir araya getiriyorum.'

"Tayvan’daki çocukluğumdan etkilenerek gece pazarlarında gördüğüm farklı hayvanlar, ışıl ışıl binalar ve gündüzlerini işlediğim daha şaman çizgiler var. "

www.instagram.com

'Organik ve ham fikirlerle kızıl derili motifleri var. Hepsinde ortak olan kağıdı, boyayı ve dijital sanatı bir araya getirmem. Dijitalin gücünü ve fiziksel sanatın duygu dünyasını bir araya getirmeye çalışıyorum. Türk ve Asya kültürü sanatsal çalışmalarımı besliyor.'

"Evde hala Çin çubuklarıyla yemek yiyoruz. İnsanları şaşırtıyor. Ben hala çubuk kullanıyorum. Annem çok güzel Çin yemekleri yapar."

www.instagram.com

'Anne tarafımda aşçılar varmış. Babaannem de Bolulu. Yemek konusunda çok şanslıyım. Anneannem ve dedem Japonca ve Tayvanca biliyorlardı. Ben İngilizce ve Çince bildiğim için ortak dilimiz yoktu. O yüzden anlaşamıyorduk. Japon işgali sırasında Çince öğrenmemişler. Küçükken evde karışıklık oluyordu. En son Tayvan’a gittiğimde çok ilginç bir ortam olmuştu. Bir eniştem Hristiyan, bir eniştem koyu Budist, ben Müslüman'ım.'

"Ata kültürüne inanan Konfüçyüs geleneğini takip edenler var. Sen şunu yiyebilirsin, şunu yiyemezsin gibi köşe kapmacalar var, eğleniyoruz."

www.instagram.com

'Yemek masasına oturduğumuzda ilginç anlar yaşanıyor. Annem sonradan Müslüman oldu. Ama Konfüçyüs doktrini de üzerimizde güçlü bir şekilde uyguluyor. Tayvan’dan gelen akrabalarımız Türkiye’yi çok sevdiler. Kebapları, iskenderi çok sevdiler. Bir tek tarhana çorbasının kokusu değişik geldi. Zeytin sevmiyorlar. Zeytini haşlayarak, domatesi de üzerine şeker dökerek yediler. Karpuza tuz döktüler yani her şeyi biraz karıştırarak yediler. Simidi sevdiler. İstanbul’un çeşitli yerlerini gezip tarihini öğrendiler ve zenginliklerine inanamadılar. İklimi çok beğendiler. Ege'yi çok gezdiler. Denizi, güneşi çok sevmiyorlar ama tarihi yerleri çok seviyorlar. Tayvan çok gelişmiş bir ülke, geceleri sabah 4'e 5'e kadar açık, hayat devam ediyor.'

"Tayvan kültüründen disiplinli olmayı, Türk kültüründen ise hayattan keyif almayı öğrendim"

www.instagram.com

'Tayvan kültüründen disiplinli olmayı, çalışkan olmayı ve sözünde durmayı öğrendim. Türk kültüründen ise eğlenebilmeyi, keyif almayı ve anda olmayı öğrendim. İki kültürden de faydalanıyorum. İki kültürün de çok güzel özellikleri var. Eşim de uzun yıllar Amerika'da kalmış bir Balkan göçmeni. Onunla da İngilizce ve Türkçe konuşuyoruz. Ailemiz oldukça karışık diyebilirim. Türkçem küçükken kötüydü, kelimeleri iyi telaffuz etmekte zorlanıyordum. Türkçemi aslında üniversite sonrasında bir diksiyon kursuna giderek düzelttim. Her iki kültüre de ait olunca insan biraz da uzak ve yalnız, hiçbir yere ait değilmişsin gibi hissediliyor. Sanatla aslında bir bağ kuruyorum. O yüzden sanatsal üretim bir yaşamsal ihtiyaç.' 

Uluslararası alanda bizleri gururlandıran yaratıcı sanatçıyla ilgili sizin düşünceleriniz neler?

www.instagram.com

Yorumlarda buluşalım...

Bu içerikler de ilginizi çekebilir. 👇

13 Yaşında Bir Kızın Haykırışı: Dinlerken İçimizi Acıtan 'Kimseye Etmem Şikayet' Şarkısının Kederli Hikayesi
Bir Dönem Hippilerin Hayata Geçirdiği Ütopya: "Taylor Camp"ta Kuralsız, Vergisiz, İtaatsiz Yaşam
William Shakespeare'ın Sözleri ve Aşk Şiirleri.. Hamlet ve Romeo Juliet'ten Alıntılar...

Popüler İçerikler

151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı