İnsanlığın en temel içgüdülerinden biri de üremek... Lakin bu herkese kısmet olamadığı gibi, aynı zamanda da oldukça zor ve ağır bir süreç.
Her derdin bir dermanı vardır elbette... Son yıllarda da bu konunun çaresi taşıyıcı annelik!
İnsanlığın en temel içgüdülerinden biri de üremek... Lakin bu herkese kısmet olamadığı gibi, aynı zamanda da oldukça zor ve ağır bir süreç.
Her derdin bir dermanı vardır elbette... Son yıllarda da bu konunun çaresi taşıyıcı annelik!
İki çocuk annesi Kim Kardashian, üçüncü çocuğunu taşıyıcı anne aracılığıyla kucağına almak istediğini duyurdu. Söylenenlere göre; Kim ve Kanye çiftinin üçüncü bebeği Blue, şu sıralar taşıyıcı annenin rahminde, dünyaya gelmek üzere büyümekte... :)
Elbette ki söz konusu bir 'Kardashian' olunca, bu taşıyıcı annelik mevzusu da magazinsel bir olaya, zenginlerin tuhaf hayatlarına ait bir lükse dönüşüyor. Oysa taşıyıcı annelik konusu çok daha farklı!
Örneğin; Elizabeth Banks, çocuk sahibi olmak için uzun yıllar çabalayan ve tedavi gören bir isimdi. Maalesef ki biyolojik engelleri aşamadılar. Bunun üzerine taşıyıcı anne yöntemine başvurarak eşi ile beraber iki çocuk sahibi oldu!
Evet, yumurta ve sperm çocuk sahibi olmak isteyen çiftten alınarak birleştiriliyor ve taşıyıcı annenin rahmine transfer ediliyor. Yani doğan bebeklerin DNA'sı, biyolojik anne ve babası, hala bu ünlüler! Suratları benziyor, genler aynı :)
Kısacası şöyle diyelim: Sütü, yumurtayı, unu kendiniz getirip çırpıyorsunuz; sonra o karışımı başkasının fırınında pişiriyorsunuz.
Sarah Jessica Parker da tüm denemelerine rağmen çocuk sahibi olamıyordu; taşıyıcı anne sayesinde ailesini genişletti.
Tyra Banks çocuk sahibi olmayı çok istiyordu. Taşıyıcı anne sayesinde bu hayaline ulaştığında öyle mutlu oldu ki; taşıyıcı anneye defalarca teşekkür etti.
Bu noktada elbette ki bir de yumurta gerekiyor... Bu yüzden sıklıkla taşıyıcı annenin, yumurtasını kullandırması söz konusu olabiliyor. Yumurta bağışı apayrı bir alan olduğu için, beğendiğiniz bir yumurta bağışcısından yumurtayı alıp, bunu farklı bir taşıyıcı anneye de transfer ettirebiliyorsunuz.
Neil Patrick Harris de eşi ile beraber çocuklarını taşıyıcı anne aracılığı ile kucakladı. İkiz bebeklerden biri Patrick'in genlerini, diğeri ise eşinin genlerini taşıyor. Fakat çift, hangi bebeğin kimden olduğunu öğrenmeyi reddettiler ve ikisini de 'kendi çocuklarımız' diye büyütüyorlar. İkizlerin anne ve taşıyıcı annesi aynı, babaları ise bu güzel çift yani!
Dünyanın bazı yerlerinde, evet! Elton John da bu şekilde baba olmuştu.
Amerika'da pek çok eyalette yasal. Yasal olması, kontroller açısından son derece faydalı oluyor açıkçası. Ücretler elbette ki yüksek; şartlar ise çok sıkı! Örneğin taşıyıcı anne, beslenmesinden, günlük hayat pratiklerine kadar her konuda çok dikkatli olmak zorunda.
Türkiye'de ise bu işlem henüz yasal değil; bu yüzden çocuk sahibi olamayan çiftler genelde çareyi Gürcistan'da arıyor. Taşıyıcı annelik Gürcistan'da legal. Ayrıca ücretleri de daha düşük.
Bu kliniklerde gizlilik fazlasıyla ön planda. Dolayısıyla istediğiniz takdirde çocuk sahibi olma yönteminizi kendinize saklayabiliyorsunuz. Kimse bilmek zorunda değil.
Örneğin Nicole Kidman, bir hamilelik daha yaşamayı kaldıramayacağını düşünüyor ama çocuk sahibi olmayı da çok istiyordu. Taşıyıcı anne ile anlaştı.
O da taşıyıcı anne ve yumurta bağışçısı sayesinde tam 3 çocuk sahibi oldu! Kız arkadaşı da dördüncü çocuğu doğurmak üzere!
Önce sperm bankası, ardından taşıyıcı anne... Böylece çocuk sahibi oldu. Çalışmalarına ara verme imkanı olmadığı için bu yöntemi kullandığını açıkladı.
Jackson her ne kadar bu dönemi mahrem bir şekilde yaşamak istese de, basın bu olayın peşini bırakmamıştı. Jackson en sonunda, taşıyıcı anne aracılığı ile çocuk sahibi olduğunu belirtmişti.
Lakin doğan bebeklerin biyolojik anne ve babaya benzediği görüldükçe ve insanlar taşıyıcı anneliğin ne olduğunu anladıkça tabular yıkılıyor.
George Lucas ve eşi, taşıyıcı annelik yöntemini tercih ettiler.
Sevmek için illa doğurmuş olmak gerekmiyor sonuçta!
Çocuğun olmuyorsa evlatlık al, o kadar yetim var.
Bununla ilgili bi haber okumuştum. Nerdeydi neydi tam hatırlamıyorum da bi aile taşıyıcı anne tutuyo. Kadın ikiz doğuruyo. Çocuklardan biri tamamen sağlıklı öteki down sendromlu olarak dünyaya geliyo. Aile sağlıklı olan bebeği alıp down sendromlu olanı taşıyıcı anneye bırakmıştı. Bana kalırsa o çocukları taşıyıcı anne değil de biyolojik anne doğurmuş olsaydı öyle başından atar gibi bırakamazdı. Belki de yine bırakırdı ama bu kadar kolay değil. Çocuğu taşımış olmanın annenin ona bağlılığına gerçekten bi etkisi olduğunu düşünüyorum. Ama herkes için bu geçerli değildir. Bilemem.
doğrumu yanlışmı bilemedim ama allah tüm anne baba adaylarına sağlıklı bir çocuk nasip etsin