Orhan Pamuk'un Masumiyet Müzesi Romanındaki Motifler ve Sergilenen Eşyaların Roman ile Arasındaki Bağlam

Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk’un 1990'ların başından itibaren romanı ve müzeyi beraber düşündüğü bir eseridir. İstiklal Caddesi ile Tophane arasında yer alan Çukurcuma Caddesi'nde yer alan müzede, anlatılan kahramanların kullandığı, giydiği, gördüğü, biriktirdiği, hayal ettiği şeyler kutu ve vitrinlerde özenle sergilenir. 2008 yılında yayımlanan romanın müzesi 2012 itibariyle kapılarını ziyaretçisine açmıştır.

Müzeden zevk almak için romanı okuma mecburiyetiniz yoktur. Aynı şekilde romanı daha iyi kavrayabilmek içinde müzeyi gezmek zorunda değilsiniz. Fakat romanı okuyan ziyaretçiler arasındaysanız müzenin her bir detayını kavrayacak, müzeyi gezip romanı okumaya karar verdiyseniz pek çok detayı bilerek daha keyifli okuyacağınızdan emin olabilirsiniz.

2006 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen ilk Türk yazar olarak bilinen Orhan Pamuk, romanlarında anlatım teknikleri ve postmodern yaklaşımlarıyla dikkat çeker. Çoğunlukla Doğu-Batı sorununu felsefi ve kültürel açıdan ele almıştır.

Orhan Pamuk’un Masumiyet Müzesi adlı romanı klasik olmayı hedeflemiş postmodern bir romandır.

Yazar Orhan Pamuk ve birinci tekil kişi anlatıcı Kemal Basmacı olmak üzere iki anlatıcısı olan romanın olayları 1975-2004 yılları arasında İstanbul'da geçer.

Romanda zaman konusu doğa ve eşya üzerinde yaptığı değişikliklerin yanı sıra felsefi boyutlarıyla da ele alınmıştır.

Romanın okuyucu üzerinde gerçeklik hissi uyandırması için o dönemlere ait nostaljik değer kazanmış olan pek çok marka, model, eşya, aksesuar, yiyecek, içecek, giysi adı kullanılmıştır.

Romanda bir yandan gerçeklik hissi uyandırılmaya çalışılırken bir yandan da anlatılanların kurgu olduğu anlaşılır.

d.yeniduzen.com

Özellikle Aristo’nun anlar ve zamanın çizgiselliği konusundaki görüşleri romanda işlenmiştir. Kemal, Aristo’nun açıklamalarını kendi aşk yaşamıyla da ilişkilendirmiştir.

Orhan Pamuk müze kurma fikrini şu sözlerle anlatıyor:

“Bir yandan da Kemal’in Füsun için kurduğu müzeyi, ben Çukurcuma’da kuruyorum. Bu karara vardıktan sonra, bundan dokuz yıl evvel Çukurcuma’da bir bina satın aldım. Sonra o binayı bir müze mekanı haline getirdim. Sonra da kendimi Kemal gibi hissederek eşyalar toplamaya başladım ve romanımı da zaman zaman bu eşyalar üzerinden anlattım.”

Merhamet Apartmanı

Kemal Basmacı'nın sahip olduğu, Teşvikiye Caddesi 131 numaradaki Merhamet Apartmanı’ndaki daire Füsun ve Kemal'in buluştukları mekan olarak geçer. Daha sonra burada her zaman matematik çalışmak için buluşurlar.

Füsun'la Kemal tanıştıklarında Füsun'un ayağında, vitrindeki sarı ayakkabı vardı.

Kemal'in nişanlısı Sibel, Şanzelize Butik’in vitrininde Jenny Colon marka bir çanta beğenir ve bunu Kemal’e söyler. Daha sonra Kemal tarafından kendisine hediye edilen çantanın sahte olduğunu fark edip Kemal’in tekrar butiğe gitmesini sağlayan Sibel olur. Kemal, Şanzelize Butik’in tezgâhtarı Füsun’a tutulacak bu sebeple Kemal ile Sibel arasındaki nişan bozulacaktır.

Roman boyunca ara ara yer verilen ve sonunda Masumiyet Müzesi’nde sergilenen 56 model Chevrolet romanın sonunda bir simgeye dönüşür.

Kitap kapağında yer verilen bu araba hem bir sosyal sınıfın hem de bir yaşam tarzının göstergesidir. Chevrolet ayrıca roman karakterleri Kemal ve Füsun için de birlikte oldukları son mekân olacaktır. Çünkü Füsun'un ölümü bu arabanın direksiyonu başındayken gerçekleşir.

Füsun’un küpesinin kayıp teki sembolik bir değer kazanır.

Kemal’in toplama alışkanlığı, bu küpenin teki ile başlar. Füsun küpeye büyük bir anlam yüklemiştir. Romanın başında Kemal’in “Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum.” dediği günün sonrasında Füsun, Merhamet Apartmanı’nda kalan ve Kemal’in sakladığı küpesinin tekini ister. Fakat Küpeyi diğer ceketinin cebinde unuttuğunu söyler. Küpenin ikilinin dokuz yıl sonraki buluşmasında Kemal tarafından fark edilmemesi ise Füsun’u intihara sürükler.

Füsun'un sigara izmaritleri

Romandaki bütün eşyaların bir anlamı olduğu gibi bu sigara izmaritleri de romanda biriktirilen önemli eşyalardan biri olup müzenin giriş katında sergilenmektedir.

Füsun'un Keskinlerin evinde ikram ettiği kolonya şişeleri sergilenir.

O günlerin mutlu, neşeli ve rahat havasını hatırlatan ilk Türk meyveli gazoz, Meltem gazozu.

Kemal Basmacı'nın Füsun'dan ilk etkilendiği anda üstünde bu elbise vardı.

Anlatıcı romanda bu nesneleri neden biriktirdiğini şu sözlerle açıklar:

“Bu sigara paketlerini, içeriden bir dolaptan alıp yatak odasına getirdiğim Kütahya işi küllüğü, çay fincanıyla cam bardağı ve Füsun'un hikâyelerini tek tek anlatırken ikide bir eline alıp sinirli sinirli oynadığı deniz kabuğunu, o sırada odadaki ağır, yorucu ve ezici havayı yansıtır diye ve Füsun'un çocuksu saç tokalarını da bu hikâyelerin bir çocuğun başından geçtiği unutulmasın diye sergiliyorum.”

Masumiyet Müzesi’nde baba motifi önemli bir yer tutmaktadır.

Kemal'in babasına benzer birçok huyu vardır. Babası da Kemal gibi hatta ondan da öte evli iken bir sevgili edinmiş; onunla on bir yıl boyunca yaşamıştır.

Rüya motifi romanda mekan ve nesneleri hatırlatan önemli bir yere sahiptir.

Kemal, Füsun’u Merhamet Apartmanı’na davet ettiği tarihten sonra, rüyasında ona dairenin kapısını yine açtığını hatırlar.

Füsun ise bir defasında rüyasında kendisini bir ayçiçeği tarlasında gördüğünü söyler. Füsun, aynı anda birden irkilerek Kemal’le birlikte uyandığı uykusundan sonra “Ve ayçiçekleri hafif rüzgârda tuhaf bir şekilde dalgalanıyordu. Nedense çok korkutucuydu, bağırmak istedim, ama bağıramadım.” der.

Müze bileti

Bilet almak yerine kitabın 487. sayfasında yer alan bu kısmı göstererek müzeye giriş sağlayabilirsiniz.

Nişantaşı semti mekan unsuru olarak olayın merkezinde yer almaktadır.

Evin bulunduğu Çukurcuma, Taksim, Harbiye, Beyoğlu semtleri ile Boğaz yalıları ve lokantaları da geniş yer tutmaktadır.

Müzenin en üst katında yer alan Kemal Basmacı'nın odasında bir tek ona ait eşyalara rastlayabilirsiniz.

Masumiyet Müzesi'nde pencere unsuru hem içerden hem dışardan bakan için bir değer taşır.

Kemal bir akşam Füsun’un Kuyulubostan Sokak’taki evine gider; pencereden sızan ışığı görüp Füsun'un evde olduğunun bir işareti olarak düşünür. Füsun'un Kemal’i terk etmesine rağmen yine bu eve giden Kemal, bu kez pencerelerin perdesiz olduğunu görür ve Füsunların taşındıklarını anlayarak büyük bir üzüntü duyar.

Roman için bir sonuca varacak olursak Orhan Pamuk'un bütün amacının geçmişi hatırlatarak yaşatmak olduğu ve Abdülhak Şinasi Hisar, Ahmet Hamdi Tanpınar ve daha birçok yazarın geçmiş zamanı kendi kaleminden anlattığı gibi Masumiyet Müzesi'nde de müze ve roman bağlamında göstermek olduğu söylenebilir.

Roman için bir sonuca varacak olursak Orhan Pamuk'un bütün amacının geçmişi hatırlatarak yaşatmak olduğu ve Abdülhak Şinasi Hisar, Ahmet Hamdi Tanpınar ve daha birçok yazarın geçmiş zamanı kendi kaleminden anlattığı gibi Orhan Pamuk da müze ve roman bağlamında göstermeyi amaçlamıştır.

Bu içeriklere de göz atabilirsiniz.

Orhan Pamuk Kimdir, Yaşıyor mu? Orhan Pamuk'un Eserleri
Orhan Pamuk: 'Sorunların Kimse Tarafından Umursanmadığı Eski Günleri Özlüyorum'
Bu Şehrin Aşıklarını Kütüphanenin Başına Geçirecek İstanbul'u Konu Edinen 19 Kitap

Popüler İçerikler

Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
YORUMLAR
27.09.2022

bu adamı okurken bir tek ben mı nolur artık bitsin şu kitap dıye sıkılmakdan perperişan oluyorum

27.09.2022

Aynen öyle ya masumiyet müzesi güzel kitaptı ama o kadar zor bitirdim ki ben de sorun var herhalde diye düşünmeye başlamıştım.

27.09.2022

Duygulanmaya geldim, duygulandım ve gidiyorum.

27.09.2022

Çok güzel bir kitap🤩🤩

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ