Posta gazetesine röportaj veren Orhan Gencebay, hakkındaki eleştirileri yanıtladı ve birçok konuda yorumlarını paylaştı.
Ülkenin durumu için, 'Beş kuruş para yoktu kimsede. Bugün çok şükür güzel, aydın bir ülke var.' ifadelerini kullanan Gencebay, 'Devletine saygı duymayan, bu ülkenin nimetlerinden yararlanmasın' dedi.
Posta gazetesinden Alev Gürsoy Cimin'in haberinde Orhan Gencebay, son dönemde hakkındaki eleştiriler ile ilgili yanıtlar verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu'na alınmasıyla ilgili gelen eleştirilere 'Bilinçli kişilerin bunu eleştirmesine saygı duyarım ama bir müzik adamı ve araştırmacı olarak, sanatın da gelinebilecek en üst noktalarına gelmiş biri olarak, müzik konusunda tartışılmaz biri olduğumu düşünüyorum. Beni böyle kutsal bir göreve layık görenlere teşekkür ediyorum.' diyen Gencebay, kurul üyesi olarak 10 bin TL'nin üzerinde maaş alacaklarına ilişkin haber için de 'Ben varlıklı bir insanım. Ben orada maaş almak için değil ülkeme yararlı olmak için varım.' yorumunda bulundu.
Hakkında, 'iktidara yakın durarak kendisini bitirdi' yorumları için 'Ben ülkesini seven, parti ve particilik değil, devletini koruyan bir anlayıştayım. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dik duruşuyla, ülkesine sahip çıkışıyla son derece önemli bir görevi başardığını ve her Türk vatandaşı gibi Türkiye sevdalısı olduğunu düşünüyorum. Ben siyasetçi değilim.' diyen Gencebay, ''Sanatçı muhalif olmalı' diye bir söylem var. Sanatçı kesinlikle muhalif değildir. Sanat, siyaset yapmaz.' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile arasındaki ilişkinin yıllar öncesine dayandığını söyleyen Orhan Gencebay, 'Ben Atatürk'üme nasıl saygı duyuyorsam, arkasından gelen bütün liderlere, ülkemi yönetenlere saygı duyarım. Bazı insanlarda saplantılar var. Süleyman Demirel ile baba-oğul gibiydim, bana “Demirelci” diyorlardı. Özal zamanında “Özalcı”, Ecevit zamanında “Ecevitçi...” Nedir bu rezalet?' dedi.
Hakkındaki hakaretlere karşı suskun kalmayacağını söyleyen Gencebay, 'Bunlarla ben ilgilenmiyorum. Sevim Hanım ilgileniyor. Son hastalandığım gece Sevim Hanım’ın hüngür hüngür ağladığını gördüm. Sordum ama bana söylemedi. Meğer bana “Gebersin” diyenler olmuş. O gece bizim için sabrın sonuydu ve hastaneden çıkar çıkmaz adli makamlara başvurduk. Ne yazık ki bu klavye delikanlıları, gizli profiller, bilmiyorlar ki bizim polisimiz tarafından anında bulunuyorlar. Şu ana kadar 17 kişiyi saptadık. Haklarında soruşturma başlatıldı. Bu acımasızlık değil, bu bir emsal teşkil edecektir.' ifadelerini kullandı.
Günümüz dünyası için 'Batsın bu dünya' düşüncesine sahip olup olmadığı sorusu üzerine 'Demiyorum, demem de. Şimdi öyle bir ortam yok. O zaman çok kötü bir ortam vardı, ülkemin daha iyi olması için eleştirilerimi yaptım. Rabbim bir daha öyle ortamlar göstermesin bize. Ben de öyle beste yapmayayım bir daha. O zamanlar sağcı- solcu bir mahalleden geçemezdi.' diyen Orhan Gencebay, 'Beş kuruş para yoktu kimsede. Bugün çok şükür güzel, aydın bir ülke var. Sorunlar elbette olacak ama dünya sorunlarla boğuşuyor.' yorumunda bulundu.
Çok tartışılan 'deodorant reklamı' ile ilgili olarak 'Bu konuda ilk ve son kez konuşacağım. Güzel bir reklam o. Temizlik imandan gelir. İnsanlar kendilerini temiz tutmalılar. O reklam da bunu anlatıyor. Bunun neresi kötü? Pişman değilim. Keyifli bir reklam oldu.' diyen Gencebay, oynadığı reklamın 'Türkiye'de son dönemde yapılan en iyi reklam' olarak gösterildiği için mutlu olduğunu söyledi.
Bu yüzden, bu adam ölünce ardından 'Orhan' diye film yapılmayacak. Hoş, yapılsa da kimse gitmeyecek. Reis filmi gibi, aktrol oylarıyla IMDB'den 1-2 puan alacak.
sesine bestelerine müzikal bilgine tek laf edemem. ayrıca deodorant reklamın da gayet sempatik. ama. sevmiyorum seni. yalaka pezevengin tekisin. keşke sadece şarkı söyleseydin
Kula kulluk edene yazıklar olsun!