Orgazm Olamadığı İddia Edilen Bir Prensesin Freud'u Nazilerin Elinden Nasıl Kurtardığını Anlatıyoruz!

Yakın tarihimizin en karanlık yüzlerinden biri; gaddarlık ve insanlık dışı eylemleriyle milyonlarca masum insanın ölümüne neden olan Nazilerin, Avusturya'yı işgali ile birlikte psikanaliz biliminin kurucusu ve aynı zamanda Avusturya doğumlu bir Yahudi olan Sigmund Freud'un hayatına kast ettiğini biliyor muydunuz?

Yakın arkadaşlarının yardımı ile Nazilerin kötücül emellerini ardında bırakabilen Sigmund Freud'un akıl almaz kaçış hikayesini sizler için derledik. Bakalım siz ne düşüneceksiniz... 👇

"Eğer böyle arkadaşlarınız varsa düşmana ne hacet!" derler ya; işte Freud'un başından geçen bu hikayede durum tam tersi.

Eğer düşmanlarınız Nazilerse, en az politik olarak onlar kadar güçlü dostlara da ihtiyacınız var. Çünkü gerekli adımları atarak torpil yaptırabilmek, fahiş 'kaçış vergileri' konusunda pazarlık masasına oturabilmek ve karmaşık evrak işlerini hallederek başka bir ülkeye güvenli bir şekilde kaçabilmenizi sağlamak, herhangi bir dostun yapabileceği bir iş değil.

İşte Amerikalı yazar Andrew Nagorski, son yayınladığı "Freud'u Kurtarmak" adlı kitabında, oldukça saygı duydukları Freud için tam da bunu yapan bir grup arkadaşın ve hayranın hikayesini bir araya getiriyor.

Bu insanlar, bu uğurda gösterdikleri çabalar ile sadece Freud'u değil, 24 kişiden oluşan geniş ailesinin de Haziran 1938'de İngiltere'ye göç etmelerini sağlamışlar. Peki nasıl?

Olayın kendisine geçmeden önce, hikayemizin baş kahramanlarını tanımanız gerektiğini düşünüyoruz.

twitter.com

1905 yılından sonra Freud'un hayatına giren herkes, ona ömür boyu bağlılık hissedecek kadar saygı duyan, hayatlarının bir döneminde zararlar görmüş ve bu yaraları sarmak isteyen tarzda insanlardan oluşuyordu. Gelin bu insanları birlikte tanıyalım...

Ernest Jones ile başlayalım...

Galli bir psikanalist olan Ennest Jones, teorilerine hayranlık duyduğu Freud ile 1905 yılında tanıştı. Zihinsel engellilere eğitim veren bir okuldaki iki öğrenci ile uygunsuz davranışlar içine girmek ile suçlanan Jones, o tarihten itibaren itibarını kurtarabilmek için elinden gelen her şeyi yaptı ve Freud tarafından tanıştırılan Viyanalı sekreteriyle evlenmesinin akabinde İngiliz Psikanaliz Derneği'nin başkanı oldu.

Marie Bonaparte ile devam edelim.

Aynı zamanda Fransa İmparatoru Napoleon Bonoparte'ın yeğeni olan Marie Bonaparte'ın Freud ile olan tanışıklığı, 1925 yılına dayanıyor. Danimarka ve Yunanistan Prensi George ile istemediği bir evlilik yaşayan Marie, orgazm olamamaktan şikayetçiydi ve bu nedenle tedavi olabilmek için Viyana'ya, Freud'un yanına geldi.

Bir anda birbirlerine tutulan Freud ve Marie, uzun zaman sürecek bir platonik aşkla birbirlerine bağlı kaldılar.

twitter.com

Hatta öyle ki; Marie, Freud'a Paris'teki evinden yazdığı mektuplarda 'Sevgili babacığım' diye hitap ediyordu. Orgazm konusuna dönecek olursak; Freud'un tedavi çabaları yanıtsız kaldı. Kendisi, Marie'nin klitorisini vajinasına yaklaştıran bir operasyon dahi yapmış olsa da; bu soruna çözüm bulamadı.

William Bullitt'ten de bahsetmeden olmaz...

Amerika Birleşik Devletleri Moskova Büyükelçisi olan Bullit, kendisinden 35 yaş büyük olan Freud ile 1920'li yıllarda Viyana'da karşılaştığında, karşısındaki bu insana karşı anında hayranlık duymaya başladı.

İkisi de Versay Barış Antlaşması'nın tam bir fiyasko olduğu konusunda hemfikirdi ve bu antlaşmanın, barıştan ziyade savaşı devam ettirebilecek şartları oluşturduğuna inanıyordu.

twitter.com

Ayrıca Bullit ve Freud, birlikte eski Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Woodrow Wilson hakkında bir psiko analiz kitabı yazmış olsalar da bu kitap, 1967 yılına kadar yayınlanmamıştır. Buna ek olarak 1937 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nin Viyana Başkonsolosu olarak atanan John Wiley de; Bullit'in tavsiyesi üzerine Freud ile tanışmış ve kendisi, o tarihten itibaren Freud ve ailesini koruma görevini üstlenmiştir.

Son olarak, Max Schur...👇

twitter.com

Freud'un arkadaşı ve aynı zamanda kişisel doktoru olan Max Schur, yaklaşan Nazi tehlikesini çok önceden fark ederek ailesini Amerika'ya göndermiş olsa da kendisi Avusturya'yı terk etmemiştir. Bunun sebebi ise Freud'a göz kulak olmak istemesidir. Ayrıca Freud'un 1939 yılındaki vefatından hemen önce, kendisine morfin vererek muzdarip olduğu ağız kanseri acılarını dindiren de yine Schur'dur.

Kaçış hikayemize geçmeden önce bir konuya açıklık getirmek istiyoruz; "Tehlike bu kadar yakınındayken, Freud nasıl olur da kaçmayı hiç düşünmez?"

twitter.com

Freud insan ruhu konusunda dünya çapında bir uzman olabilirdi ancak söz konusu burnunun dibinde yaşanan olayları yorumlamak olduğunda sınıfta kalmıştı. Freud'un oğlu Ernst, 1933 yılında Viyana'yı terk etmiş olsa da; yaşanan bu olumsuzluklara karşı hissettiği derin bir inkar hali, Freud'u esir almıştı.

Goethe'den gelen bir ulusun bu denli kötüye gidemeyeceğine inanan Freud, tahmin edebileceğiniz üzere büyük bir yanlışın içerisindeydi.

Oğullarının çalıştığı yeri basarak alıkoyan, karısını sorgulamak için gözaltına alan Nazi kuvvetlerinin dur durak bileceği yoktu ve Freud ve ailesinin en ivedi şekilde şehri terk etmeleri gerekiyordu.

İşte biraz önce de teker teker tanıttığımız, kaderin bir araya getirdiği bu insanlar; bu noktada devreye girdiler.

twitter.com

İngiltere'de bulunan Ernest Jones, doğrudan en tepeye çıkarak Freud ve ailesinin sorunsuz bir şekilde İngiltere'ye girebilirmeleri için dönemin İçişleri Bakanı Sir Samuel Hoare ile görüşmeler ayarladı. John Wiley ise Amerika bayrağı taşıyan diplomatik bir aracı, Freud ve ailesinin yaşadığı evin önüne çekerek Amerika ile sorun yaşamak istemeyen Nazileri uzak tutmaya çalıştı.

Orgazm yaşayamayan vefalı prensesimiz Marie ise Freud'un toplam mal varlığının dörtte biri kadar olan bir meblağı, uçuş vergisi olarak ödemeyi kabul etti.

twitter.com

Sonunda Freud, ailesi ve çok sevdiği köpeği ile 'Lün' ile önce Paris'e; oradan da Londra'ya geçerek özgürlüğüne yeniden kavuşabildi. Ne yazık ki Freud'un kaçmayı başaramayan dört küçük kız kardeşi, yakalanarak toplama kamplarına götürülmüş ve katledilmişlerdir...

Siz bu kaçış hikayesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bizlerle paylaşmayı unutmayın... 👇

Bu içeriklerimiz de ilginizi çekebilir;

Sigmund Freud Kimdir? Sigmund Freud Neler Yapmıştır? İşte Hayatı ve Ölümü...
Sigmund Freud'dan Duyduğumuz, Okudukça Yüzümüze Tokat Gibi Çarpan Enteresan Bilgiler
Sigmund Freud'un Hayat Hakkında Söylediği 10 Acı Gerçek

Popüler İçerikler

TÜİK, Ekim Ayı Enflasyonunu Açıkladı: Yıllık 48,58'e Geriledi! Kira Zam Oranı da Belli Oldu
Fenerbahçe Genel Sekreteri Burak Kızılhan'ın Açıklamaları Gündem Oldu: ''Sponsorlarımız Yasal ve Helal''
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un Yaptığı Açıklamalar Gündem Oldu: ''Uyanın Fenerbahçeliler Uyanın!''
YORUMLAR
20.08.2022

30 milyon öldü ama sadece rakam..

20.08.2022

harika bi icerik basarili👍

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ