Öpüşmekle İlgili Duyduğunuz An Ufkunuzu Açacak Birbirinden İlginç Bilgiler

Bugüne değin yapılan araştırmalar, dünya kültürlerinin yarısında öpüşmenin ya var olmadığını, ya da romantik bir anlam taşımadığını ortaya koymuştur. Aynı zamanda bu davranışın hayvanlarda da bizim anladığımız şekilde gerçekleşmediği bilinmektedir. Peki öyleyse, biz neden öpüşüyoruz?

1. İşin bilimsel tarafına baktığımız zaman öpüşmek hem garip, hem de biraz iğrenç bir aktivite.

Biriyle öpüşmek, salyalarınızı paylaşmak anlamına gelir. Bir öpüşme, çiftler arasında 80 milyon bakterinin transferine sebep olur ve bu bakterilerden bazılarının niyeti iyi değildir. Diğer yandan işin romantik tarafına baktığımız zaman öpüşmek ilişkilerde kilit rol oynamaktadır. İstisnasız herkes ilk öpüşmesini hatırlar ve yeni ilişkiler genellikle öpüşme ile başlar.

2. Peki öpüşmek evrensel bir davranış mı?

Hayır, değil. Batı kültürüyle yetişmiş insanların çoğu bu davranışın evrensel olduğunu zannetse de, öpüşmek yalnızca dünya kültürlerinin yarısında gerçekleştiriliyor. Ayrıca bu davranışa hayvanlar âleminde de oldukça ender rastlanıyor.

3. Öyleyse bu davranışın kökü neye dayanıyor?

Öpüşmek eğer çok gerekli olsaydı, bu davranışı hayvanlarda ve dünya kültürlerinin yarısında da görmemiz gerekmez miydi? Yapılan çalışmalarda dünya genelinde 168 farklı kültür analiz edildi ve bunların yalnızca %46'sında romantik anlam taşıyan öpüşmeye rastlandı.

4. Yapılan çalışmada özellikle avcı-toplayıcı gruplarda öpüşmeye rastlanmadı.

s1105.photobucket.com

Üstelik bu grupların çoğu öpüşmeyi tiksindirici bulduğunu ifade etti. Örneğin Brezilya'da bulunan Mehinaku kabilesi. İnsanlar tarihin büyük bölümünde avcı-toplayıcı gruplar olarak yaşamını sürdürmüş, bundan 10,000 sene önce tarımın gelişmesi ile yerleşik yaşama geçilmiştir. Eğer bugünün avcı-toplayıcı gruplarında romantik öpüşmeye rastlanmıyorsa, bunun atalarımız için de geçerli olması muhtemeldir.

5. Çalışmayı yürüten isim olan William Jankowiak, elde edilen bulguların öpüşmenin evrensel bir davranış olmadığını kanıtladığını belirtiyor.

Ve bu davranışın Batı medeniyeti tarafından üretildiğini ve nesilden nesle aktarılarak oluşturulduğunu iddia ediyor. Oxford Üniversitesi'nden araştırmacı Rafael Wlodarski de bu iddiayı destekliyor ve öpüşmenin tarihsel sürece bakıldığında çok yeni bir icat olduğunu ifade ediyor. Konuyu araştıran Wlodarski'nin rastladığı en eski kanıtı, 3,500 yıl öncesine dayanan Hindu metinleri oluşturuyor ve bu metinlerde öpüşmek, karşı taraftakinin ruhunu içine çekmek olarak tanımlanıyor.

6. Gelelim hayvanlara...

İnsanın en yakın akrabaları olan şempanzeler ve bonobolarda öpüşmeye rastlanıyor. Şempanzelerde öpüşmek, barışmak anlamına geliyor ve yaşanan çatışmaların ardından gerçekleştiği gözlemleniyor. Ayrıca bu davranışa dişi şempanzelerden çok erkekler arasında rastlandığı görülüyor. Kısacası öpüşüyorlar ancak bu davranış romantik bir içeriğe sahip değil...

7. Bonobolarda ise durum biraz daha farklı...

Bonobolar, şempanzelere göre daha sık öpüşüyorlar ve öpüşürken dillerini de kullanıyorlar. Öte yandan, biz insanlar nasıl karşılaştığımızda el sıkışıyorsak, bonobolar da seks yapıyorlar. Yani onlar için seks, elbette bizim için taşıdığı anlamı taşımıyor. Bu açıdan bakıldığında, bonobolar için de öpüşmek romantik içerikten yoksun.

8. Bu iki istisna dışında ise hayvanlarda öpüşmeye rastlanmıyor.

Hayvanların yüzlerini birbirlerine sürttükleri ya da birbirlerini kokladıkları biliniyor ancak dudaklarını birleştirmek gibi bir eğilimleri bulunmuyor. Örneğin yaban domuzlarında erkek, dişinin çekici bulacağı keskin bir koku salgılıyor ve feromon adı verilen bu kimyasal sayesinde dişide çiftleşme isteği uyandırıyor. Bu durum aynı zamanda pek çok memeli türü için de geçerli.

9. Bu kimyasal sayesinde hayvanların karşı cinsi koklamak için yanına yaklaşması gerekmiyor.

Çoğu hayvanın idrar ile açığa çıkardığı bu keskin koku, karşı cins tarafından algılanıyor ve işler kolayca halloluyor. Öte yandan insan, koku alma duyusu zamanla körelmiş bir canlı olarak karşısındakinin kokusunu almak için ona yaklaşma ihtiyacı hissediyor. Eş seçimimizde rol oynayan tek etken koku olmasa da, kokunun oldukça önemli bir faktör olduğu biliniyor.

10. 1995 yılında yürütülen bir çalışma, kadınların da tıpkı fareler gibi genetik açıdan kendisinden farklı olan erkeklerin kokusunu tercih ettiğini gösteriyor.

Bu oldukça mantıklı. Çünkü genetik açıdan size benzemeyen biriyle birlikte olmak demek, sağlıklı yavrulara sahip olma ihtimalinin artması demektir. Öpüşmek de bizim için karşıdakinin kokusunu en iyi alabileceğiniz aktivitelerden bir tanesidir.

11. Wlodarski, 2013 yılında yüzlerce insan üzerinde yürüttüğü çalışma ile kokunun insanlar için taşıdığı önemi ortaya koydu.

Katılımcılara bir insanı öperken en çok neye önem verdiklerini soran araştırmacı, kokunun insanlar için ne kadar önemli olduğunu ve kadınların doğurganlık döneminde kokuya daha fazla önem verdiğini ispatladı. Ayrıca, tıpkı diğer hayvanlarda rastlandığı gibi, insanların da terleme yoluyla feromon salgıladığı ve bu kokunun karşı cinsin uyarılma seviyesini artırdığı ortaya koyuldu.

12. Kısacası feromonlar, memelilerin eş seçiminde büyük rol oynamakta.

Bu sebeple öpüşmek, yalnızca karşıdakine yaklaşarak onun feromonlarını algılamak için kullanılan kültürel olarak meşru sayılmış bir yöntem. Olay, dünyanın bazı kültürlerinde koklama gereksiniminin evrimsel süreçte dudakları birleştirme şekline dönüşmesinden başka bir şey değil...

Popüler İçerikler

Wanda Nara ile Yasak Aşk Yaşadığı Öne Sürülen Keita Balde Sivasspor'dan Gönderildi
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
Görüşme Esnasında Erkeğe Maddi Sorular Sorulmasını Destekleyen Kadın Tepkilerin Odağında
YORUMLAR
23.10.2016

bende öpüşmk ile ufkumu açacak bilgiler arıyordum isabet olmuş.

23.10.2016

%54 nasıl öpüşmüyor ya ben her kez öpüşüyo sanıyordum

23.10.2016

biraz falan değil baya baya iğrenç bir aktivite

23.10.2016

sevdiceğin hiç öpmedi demek seni :(

TÜM YORUMLARI OKU (11)