Oppenheimer Filmi Tartışmaları Işığında Japonya'ya Atom Bombası Atılmasının 78. Yılında Süreci Anımsıyoruz

Son günlerde tüm Dünya'da gündemi kasıp kavuran, teorik fizikçi Robert Oppenheimer'in yaşamını ve Atom Bombası'nın yapım sürecini anlatan Oppenheimer filmi, Nükleer Silah tartışmalarını da beraberinde getirdi. 6 ve 9 Ağustos 1945 tarihlerinde Japonya'nın Hiroşima ve Nagasaki şehirlerine atılan iki nükleer bomba sonucunda, 200 binden fazla kişi yaşamını yitirdi. 

Askeri tarihte nükleer silah saldırısı olarak bir ilk olan bu saldırılar, günümüzde de tartışılmaya devam ediyor. 

Öyleyse gelin, İkinci Dünya Savaşı'nın son döneminde Pasifik Cephesi'nde neler yaşanmış birlikte inceleyelim...

İkinci Dünya Savaşı'nın Pasifik Cephesi'nde ABD ve Japonya 4 yıla yakın süre birbirleriyle savaştı. Her iki ülkenin müttefiklerinin de dahil olduğu cephelerde yüzlerce çatışmada, on binlerce asker ve sivil yaşamını yitirdi.

1945 yılına gelindiğinde Avrupa savaşında Müttefikler büyük bir ivme kazanmış, Almanya ve İtalya teslim bayrağını çekme noktasına gelmişti. 2 Mayıs 1945'te Berlin'in düşmesiyle Almanya savaşı kaybetti ve Avrupa Savaşı sona erdi. Bu günlerde Japonya teslim olmamış, Pasifik'teki direnişini sürdürmekteydi. Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri, savaşın kesin olarak kazanılması ve Japonya'nın teslim olması için öldürücü bir darbe vurulması kanaatine sahip oldular. O öldürücü darbe nükleer silahtı.

ABD, Nükleer Silah önlemini Nazilere karşı bir koz olarak görüyordu. Bu doğrultuda Manhattan Projesi adıyla bir çalışma hayata geçirildi. 1939'da başlayan bu proje, zamanla devasa bir çalışma alanı haline geldi.

Projenin başına Nükleer Fizikçi Robert Oppenheimer getirildi. Zamanla 130 bin kişinin istihdam edildiği ve 2 Milyar Amerikan dolarının harcandığı çok büyük bir kampüs oluşturuldu. Uzmanlar 1942'den 1945'e kadar atom bombasının yapımı üzerinde çalıştılar. Yapımı tamamlanan iki nükleer silahtan ilki, 16 Temmuz 1945'te New Mexico'da denendi. Artık silahlar kullanıma hazırdı.

Bombaların yapımı tamamlandı tamamlanmasına ama kullanılıp kullanılmayacağı bir soru işaretiydi. Nazi tehdidi ortadan kalkmış, Almanya yenilmiş, Japonya yalnız kalmıştı.

Buna rağmen Birleşik Devletler yöneticileri bombanın kullanıma hazır hale getirilip Pasifik Cephesi'ne gönderilmesine karar verdi. Little Boy ve Fat Man isimli iki bomba yoğun güvenlik önlemleri altında Cephe'ye gönderildi. Manhattan Projesi personeli de teknisyen ve silah uzmanı olarak bombalarla birlikte cepheye hareket etti. Şimdi her şey ABD'nin Pasifik'teki komutanının dilinin ucundaydı. 6 Ağustos sabahı, haberler tek bir olaydan bahsedecekti.

6 Ağustos 1945 Pazartesi günü ilk bomba ateşlendi. Japonya'nın Hiroşima kentini hedef alan bu bomba ile 140 bin kişi hayatını kaybetti.

Yaşamını yitiren insanların bir kısmı patlamadan günler hatta haftalar sonra vefat etti. Bombanın biyolojik etkileri uzun yıllar çeşitli sakatlık ve hastalıkların oluşmasına sebebiyet verdi. Bomba bilinçli olarak halkın en yoğun şekilde dışarıda bulunduğu sabah 08:15'te gönderildi. İlk bombanın ardından yaşanan büyük insan kaybına rağmen Japonya yine teslim olmayı reddederek direnişi sürdürdü. Bunun üzerine ikinci bombanın ateşlenmesi için çalışmalar başlatıldı.

9 Ağustos 1945'te saat 10:58'de ikinci bomba Nagasaki şehrine gönderildi. Burada da 80 bin insan hayatını kaybetti.

O dönemki toplam nüfusu 240 bin kişi olan Nagazaki şehrinin üçte biri bu saldırı ile yaşamını yitirdi. Şehir neredeyse tamamen yok oldu. Hayatta kalanlar ise uzun yıllar hem psikolojik hem de fiziksel travmalardan kurtulamadılar. Hemen ardından Sovyetler Birliği de Japonya'nın kuzeyindeki Mançurya'ya saldırı düzenledi. Bu son hamleler, İkinci Dünya Savaşı'nın bittiğinin resmi oldu.

Japonya için kayıtsız şartsız teslim olmaktan başka bir seçenek kalmamıştı. Nükleer saldırılarla ülke harabeye dönmüş, Japonlar tek başlarına kalmışlardı.

Buna rağmen savaşmaya devam etmek isteyen ve daha iyi koşullarda barış masasına oturmayı planlayan Japon bürokratlar da vardı. Bu süreçte Japonya'da teslimiyet şartlarını kabul edenler ile savaşı sürdürmek isteyen politikacılar birbirilerine girdiler. 14 Ağustos günü geldiğinde İmparator Hirohito, daha fazla kan dökülmesini istemediğini belirterek teslimiyet koşullarını kabul ettiklerini radyodan Japon ulusuna ilan etti. Ülkede bu duyurunun ardından yüzlerce intihar vakası gerçekleşti.

Missouri güvertesinde düzenlenen ve 23 dakika süren teslimiyet töreni dünya çapında radyoyla yayınlandı. ABD ve İngiltere tarafından tutuklu bulunan Japon savaş esirlerinin ülkelerine iade edilmeleri uzun zaman aldı, 1947 yılında tüm esirlerin gönderilmesi tamamlanabildi.

Japonya, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra 1952 yılına kadar müttefik devletler tarafından kontrol edildi. Japonya tarihinde ilk defa yabancı güçler tarafından istila edildi. Bu süreçte ülkede intihar vakaları devam etti. Yenilgiyi ve istilayı onurlarına yediremeyen binlerce kişi harakiri yaparak veya tabanca ile intihar etti. Müttefikler, Japon İmparatorluğu kavramını ortadan kaldırarak Parlamenter bir Cumhuriyet inşa ettiler. 

78 yıl geçtikten sonra, akıllardaki soru ise yerinde durmaya devam ediyor. 

Stratejik açıdan yenilgisi kaçınılmaz olan Japonya'ya iki atom bombası birden göndermek doğru muydu? Savaşı kazanan devletler, bu konuda bir herhangi bir soruşturmadan ve yargılamadan hiçbir zaman geçmediler.

İlgini çekebilir...

Tarihin En Büyük Katliamlarından Biri Olan Hiroşima Atom Bombasının Geride Bıraktığı İnsan Gölgeleri

Popüler İçerikler

Survivor Aleyna Kalaycıoğlu Elenir Elenmez O İsmi Takipten Çıktı!
Arka Sokaklar'a Dönen Şevket Çoruh'tan Kahkaha Attıran Serenay Sarıkaya Göndermesi!
Hepimiz Merak Ediyorduk: Ortalığı Kasıp Kavuran Mert Demir Stilinde Kimin İmzası Olduğunu Açıkladı!
YORUMLAR
06.08.2023

Nedense hep Japonların savaş suçları, savaşı başlatan taraf oldukları, nazilerin müttefiği olduğu vs. göz ardı ediliyor. Ayrıca atom bombaları atılmasa, Japon ana karasını işgal etmek gerekecekti (Operation Downfall) savaşı bitirmek için ve yaklaşık milyonlarca Japon ve 100-800bin arasında müttefik askerinin ölmesi gerekecekti.https://www.youtube.com/watch?v=-Rrmqju74A8 Tabi SSCB'nin Mançurya'yı işgali de etken ama söylemesi zor çünkü Hiroşima'dan sonra olduğu için etken mi bilinmez. https://en.wikipedia.org/wiki/Operation_Downfall Yani bu durum o kadar siyah beyaz değil. Nanjing'den, Bataan Death March'a, ooradan Unit 731'e kadar bir sürü katliamları ve savaş suçları var https://en.wikipedia.org/wiki/Japanese_war_crimes

06.08.2023

"Japon İmparatorluğu kavramını ortadan kaldırarak Parlamenter bir Cumhuriyet inşa ettiler." Japonya hala Unitary parliamentary constitutional monarchy olarak görünüyor yönetim şeki olarak.Yani hala imparator var temsili olarak. Bir ara cumhuriyete geçtilerse göremedim wikide, gören varsa aydınlatsın. Tek bildiğim 1869 yılın 5 ay süren Ezo cumhuriyeti olduğu idi.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ