Çocukluk arkadaşınız mı, en yakın arkadaşınız mı? Hoşlandığı kişiyi mi anlatıyor, sizi yanaklarınızı sıkarak mı seviyor? Sadece seks mi? Yoksa vereceği cevaptan çok çok korktuğunuz biri mi? 15 filmle derdinize deva buluyoruz.
Çocukluk arkadaşınız mı, en yakın arkadaşınız mı? Hoşlandığı kişiyi mi anlatıyor, sizi yanaklarınızı sıkarak mı seviyor? Sadece seks mi? Yoksa vereceği cevaptan çok çok korktuğunuz biri mi? 15 filmle derdinize deva buluyoruz.
Filmdeki kahramanımız bir obez ve bu yüzden reddediliyor. Ama kader alnınıza friend zone yazdı mıydı, kim olursanız olun orada kalırsınız. Karakterimiz başka bir şehire gidip fitleştiğinde ve çapkın birine dönüştüğünde bile, tekrar aynı arkadaşına aşık oluyor. Siz de ya ilk reddi yediğinde ya da her şey çözüldüğünde bir bakış atarsınız artık.
Sadece arkadaş mı kalmak istiyor? Seviştiniz ama böylesi daha mı iyi? Aranızda engeller mi var? Lanet olsun ona saldırma vakti gelmiş. Battaniye, şarap, en sevdiği yemek ve güzel bir televizyonla saldırıya başlıyoruz. Bunu çay içip poğaça yerken yapmayın. Her şeyin imkansız olduğu söylenildiği anda ÇAT! Belli et artık durumunu!
Eski karısını geri kazanması için ona yardım eden bir kadın, karısını kazanmak için uğraşırken iş birliği yaptığı hanım kişiye aşık olan bir bey. Demek ki hiçbir şey imkansız değil...
Aynı yoldan gidiyoruz. Burada da aşk doktorluğu yapmaya çalıştığı kadına aşık olan bir adam var. Doğru anda kafanızı yavaşça önünüze eğin, gülümseyin. İç çekerek başınızı kaldırın. Sonra hafifçe ona dönün. Umarız görmüştür, görmediyse çok komik 😄
Formalite icabı başlayan evlilik oyunu o kadar eğlenceli ve güzel ki, hiç olmaz denen iki insan yavaş yavaş birbirine aşık oluyor. Ama niye başladığını unutmamak lazım, bir de karşındakinin ne tepki vereceğini bilemeyeceğini. Ama ya olursa? Madem çok korkuyorsun, ver tutkuyla öpüştükleri sahnede mehteri!
İki iyi arkadaş mı olalım, yoksa sevgilimi mi? Ya da sevişelim ama asla sevgili olmayalım. Sen başkalarıyla görüş ben başkalarıyla... Bunun sonu milka ineği gibi damgalamaya, sarhoşken 'kimdi o arayan?' demeye gider söyleyelim. Eğer bu konuda keyfiniz yerinde değilse açın şu filmi, bir iç geçirin.
Bakın olmuyor işte, bu 'sadece seks' çetesinin yaydığı bu akım tutmuyor. Onlar da sadece seks diye başladı, sonra belasını buldu. Siz de artık bu durumu bir adım öteye taşımaya başladıysanız, tam kıskançlık sahnelerinden önce bir bahaneyle elini avcunuza alın ve o sahnelerde canını acıtmadan sıkın. 'Ben de kötü oluyorum artık' çağrısını harekete geçirin.
Karşınızdaki sadece bazı şeyleri yaşamaya, sizi bir sorunda kaybetmeye korkuyor olabilir. Belki de bu yüzden evet diyemiyordur. Eğer tüm o yıllar boyunca duygularınızı bilmesine rağmen gitmiyorsa, açın gelsin 'asla vazgeçmeyeceğim' filmini.
'Gerçekler acıtır'. Bakın bu film diyor ki; 'Sex is the quickest way to ruin a friendship.' Yani seks, bir arkadaşlığı mahvetmenin en hızlı yoludur. Ağzınızın içinden söyleyebileceğiniz ama duyabileceğine de emin olduğunuz bir 'denemeye değer', kafanızı çevirip sorduğunuz 'sence?' veya tüm cesaretinizle verdiğiniz bir öpücükle öyle miymiş değil miymiş görelim.
Her sene aynı gün buluşup birbirlerine hayatlarında neler olduğunu anlatıyorlar, ondan daha fazlasını göremiyorlar. Sizin de böyle 'arkadaş'larınız yok mu? O nadir görüşmelerinizden birinde açın bu filmi. 'Ben seni özlüyorum' deyin. Gözleriniz kendiliğinden dolar, bırakın onunki de dolsun. Sonrası freestyle.
Hadi ya? Acaba sevgililerinin tamamından nefret etmen ve kimseye aşık olamamanın sebebi onun çocukluğundan beri arkadaşın olması değil de, çocukluk aşkın olması olabilir mi? Bu filmde de asla birbirlerine bunu söyleyemeyen ama yıllar geçse de, hayatlarına başkaları girse de, mesafeler uzasa da bitmeyen bir aşk var. Çok kritik. O sizi gerçekten kardeşi gibi görüyorsa, hayat boyu onu kaybetme ihtimaliniz var. O yüzden en azından bir sinyal görmeniz gerek. Bırakın bu filmde sinyali o versin.
Eğer gerçekten bu konudan muzdaripseniz, izleyip doğru zamanı kendiniz seçin. Belki de seçmezsiniz ve yapmazsınız, kim bilir?
Onunla bu filmi izleyen ve ilk harekete geçenseniz, bir derece şansınız daha yüksek. Yine de kimse için arkadaşını üzmeye kırmaya değer mi bilemiyoruz.
'Kadın ile erkek sadece arkadaş olamaz' diye iddialı bir cümle kurup, sonra yıllar boyu sevgili olamayan Harry ve Sally, kulağınıza küpe olsun. Unutmayın siz aşıksanız bu işin %50'si bitmiş. Ama hiç istemiyorsa, bu tacize girer. En azından onun da isteyip istemediğini öğrenmek hakkınız. Biraz tehlikeli olabilir, her an 'şaka yaptım' kozunu kullanabilirsiniz bu filmde.
Sevdiğiniz kadın / adam başka birine mi aşık? Uzaktan mı izleyeceksiniz? Sevgililerse müdahale etmiyoruz. Ama henüz iş işten geçmediyse, sonuna kadar savaşıyoruz. Son kozumuz, en kritik olanı: birkaç damla gözyaşı. Birkaç damla gözyaşı döküp ağladığınız belli olacak şekilde tuvalete gidiyorsunuz. Gelsin 'Meriç n'oldu sana şimdi ben anlamadım?'lar, gitsin 'Sen bir şeye mi bozuldun...'lar. Zaten durumunuzu çoktan anladıysa umut az söyleyelim. Ama ilk kez fark ediyorsa çoktan aklına düştünüz bile ❤️
Bonusta vurdun en derinden ...
love rose güzeldi fakat sonuncu kalbimden vurdu😞
Always..