Ne kadar ünlü olursan ol bazı şeyleri aşamıyorsun...
Ne kadar ünlü olursan ol bazı şeyleri aşamıyorsun...
Depresyon ile mücadelesini egzersiz, müzik, meditasyon gibi yöntemlerle aşan Lovato, sorununu yendikten sonra depresyondaki insanlara yardım etmeye başladı.
Gençlik yıllarından itibaren depresyon ile baş etmeye çalışan Jolie, doğum sonrasında nükseden rahatsızlığı ile sıkı sıkıya bir mücadeleye girişti. Basında yer alan çökmüş halleriyse kararlılığı ile tarihe karıştı.
Hijyen konusunda aşırı takıntılı olan Megan Fox, aynı zamanda restoran seçiminde de bu yüzden çok fazla seçici davranıyor.
Çocukken obsesif kompülsif bozukluk sorunu ile mücadele eden DiCaprio, daha sonra hastalığı yense de Aviator filminin çekimleri esnasında tekrardan rahatsızlığının nüksetmesi ile beraber zor anlar yaşadı. Neyse ki çocukluğundaki gibi rahatsızlığının üzerinden gelmeyi başardı.
Sürekli devam eden endişe ve panik atak durumunun tetiklediği trikotilomani yani saç yolma sorunu ile de mücadele eden Olivia Munn, durumunu kabullenerek ilerleme kaydetmeyi başardı.
En parlak dönemi olan 90'lı yılların sonunda ağır bir depresyon yaşayan Brad Pitt, bu dönemi atlatmayı başarsa da ara sıra ataklar yaşıyor.
2015 yılında yaptığı doğum sonrası meydana gelen depresyonla mücadele edebilmek için tedavi olan Hayden Panettiere, durumu kabullenmesi sonucunda kısa süre içerisinde sorununu yok etmiş.
Sürekli neşeli halleri ile tanıdığımız Jim Carrey, ciddi bir depresyon süreci ile uzun süre mücadele etmiş.
Titizlik ve düzen konusunda ciddi takıntıları olan Lena Dunham, sorununu asgari düzeye indirmeye çabalasa da yine de dağınık yerlere tahammül edemiyor.
2. kez doğum yaptıktan sonra depresyona girdiğini söyleyen Gwyneth Paltrow, bu günlerini 'zombi gibi gezmek' olarak nitelendiriyor.
2002 yılında psikolojik olarak rahatlayabilmek için çareyi sürekli yemek yemekte bulan ünlü müzisyen, kontrolsüz yemeden dolayı uzun süre tedavi gördü.
Harry Potter serisini yazmaya başlamadan önce ciddi bir depresyon döneminden geçen Rowling, yazdığı kitap ile beraber hayatını ciddi anlamda değiştirdi.
1997 yılında eşcinsel olduğunu açıkladıktan sonra medyanın aşırı ilgisini çeken DeGeneres, bu dönemde çok ciddi bir depresyon sürecine girdi.
Hayatının belirli bir döneminde ciddi anksiyete atakları yaşayan Cyrus, bu durumlarla daha kontrollü baş edebilmeye başladı.
Supernatural dizisinin 3. sezonunda ciddi bir depresyon süreci yaşayan Jared Padalecki, intihar düşüncesi ile mücadele etti.
Babasını kaybettikten sonra depresyona giren Jon Hamm, antidepresanların bu konuda kendisine yardımcı olduğunu kabul etmiş.
Henüz 19 yaşındayken tecavüze uğrayan Lady Gaga, uzun süre bu olayı sakladığı için rahatsızlığı bir anda nüksetmiş. Çok zor günler geçiren ünlü şarkıcı, yaşadıkları ile yüzleşerek durumun üstesinden gelmiş.
Eşi Michael Douglas'ın kanser tedavisi gördüğü sırada epey yıpranan Catherine-Zeta Jones'a bipolar teşhisi konmuştu. Neyse ki şimdilerde bu durumu kontrol altında...
Okulda sürekli olarak konsantre olmak konusunda sorun yaşayan bir öğrenci olan Adam Levine, belirli bir duruma kendisini adapte etmede ciddi anlamda mücadele etmiş.
Öncesinde yaşadığı madde bağımlılığı nedeniyle zor günler yaşayan Fisher'a daha sonra bipolar teşhisi konuyor. Fisher, durumunu kabullenerek iyileşme sürecini daha kolay ilerletmiş.
Lady Gaga'ya PTSD yazsanız daha doğru olurdu bence.