Onların Gözünden Bakıyoruz: Tatilini Akdeniz’de Geçiren Turistlerden 10 Yorum

Her zaman ülkemiz için cennet gibi benzetmeleri yaparız ama bu görüş sadece bizim için mi geçerli ya da yabancı turistlerde bizimle aynı mı düşünüyor merak ediyorsanız Akdeniz bölgesinde gezen turistlerin yaptığı yorumların bulunduğu bu içeriğe bir göz atın.

1. Cennet vatan dememizin ne kadar doğru olduğunu İtalyan turistin Kekova Adası için yaptığı samimi yorumda da görüyoruz.

Cennetin bu küçük köşesinde unutulmaz bir gün! Berrak deniz ve arkeolojinin mükemmel bir birleşimi olan bu küçük ada, turkuaz sularda şnorkelli yüzmeden antik Likya kentinin sular altında kalan kalıntılarını görmenizi sağlayan tekne turuna kadar her köşede sizi şaşırtıyor. Muhteşem nekropolden bahsetmiyorum bile! Ayrıca balığa dayalı unutulmaz öğle yemeklerini denemelisiniz. Likya sahilinde boş günü olanlar için kesinlikle kaçırılmaması gereken bir fırsat.

Nekropol: Antik alanlarda bulunan toplu mezarlara denir.

2. Burdur'da bulunan Salda Gölünün güzelliği sadece bizim dikkatimizi çekmemiş.

Bu göl, berrak suyu ve manzarasıyla beni şaşırttı. İyi bir deneyimdi ve gezi listemin de bir parçasıydı. Günübirlik gezi yapmamanızı tavsiye ederim , gecelemeyi tercih edin.

3. Slovenyalı turistin Antalya'da bulunan Gelidonya Feneri için yaptığı ayrıntılı ve bilgilendirici yorum.

Likya yolu doğa yürüyüşümde ne güzel bir nokta. Buraya Karaöz rotasından geldim. Sadece son birkaç yüz metrelik yol yukarı dik bir şekilde çıkıyor. Yolun diğer yerleri gerçekten kolay. Deniz fenerinde kamp yapmak ya da sadece dinlenmek isterseniz ahşap bir platform var. Yukarıdaki yer kapalı olduğu için yanınızda su getirin. Kesinlikle çöp konusunda bir şeyler yapmalılar ama deniz fenerinin biraz yukarısından manzara muhteşem. Deniz Feneri kadar kolay olmayan Adrasan'a doğru yürüyüşe devam ettim ve kasabaya ulaşmam yaklaşık dört saat sürdü.

4. Antalya Kaleiçi bölgesine gelen Rus turistin, sıcak kanlı halkımızın iyi misafirperverler olduğunu gösterir nitelikte yaptığı güzel yorum.

Eski şehri mutlaka ziyaret etmelisiniz. Burada bir rehberle yürümek gerekli değil. Otelden bir harita alın ve kendi başınıza keşfedin. Bir şeyler ters gitse bile yerel halk size yardımcı olur, çok duyarlıdırlar. Mutlaka manzaralı bir kafe veya restoranda oturup manzaranın tadını çıkarmalısınız. Yürüyüş en fazla 3 saat sürecektir ve tekne turu yapmak isterseniz bir kaç saat daha ekleyin.

5. Antalya'da bulunan Patara Plajı'nı basit ama etkileyici bir şekilde anlatmamız istense en güzel bu şekilde anlatılırdı.

Olağanüstü bir yer. 18 km ince kum ve sahilin betonlaşmadan korunan bir plajı var. Korunmuş doğal ekosistem burayı eşsiz bir yer haline getiriyor.  Vahşi ve ıssız ortamın tadını çıkarmak isteyenlere şezlonglarla 'aile' plajı bölgesinde kalmamalarını, biraz yürümelerini tavsiye ederim. Belli bir süre yürüdükten sonra hızla ıssız bir yere varırsınız ve dalgaların sesinin tadını çıkarabilirsiniz.

6. Mersin'de bulunan Cennet - Cehennem mağaralarını gezmiş ve gözlemlerini kendince paylaşmış macera sever turistin uzun yorumu.

Bu ilginç yeri kesinlikle görmelisiniz.

Öncelikle temmuz veya ağustos aylarında oraya gitmemelisiniz çünkü hava çok sıcak ve bundan dolayı tırmanışlar çok stresli olabiliyor. Ayrı ayrı iki büyük delik vardır ve bunlar birbirine çok yakındır (sadece 100 metre). Bence önce Cehennem Çukuru 'nu görmelisin. Daha sonra Cennet Çukuru 'nu görebilirsin. Cehennem Çukuru'na giremezsin ama cennete girebilirsin. Çukurda yaklaşık 500 basamak var ama yine de çıkılması çok zor değil. Onlar için de iki ayrı kapı var, bilet sadece 15 TL (3,5 Euro) ve iki deliğe de tek biletle girilebiliyor. Ayrıca Cennet Çukuru'nun sonunda yıkık bir kilise bulacaksın. Çukurların etrafında güzel kafeler ve tuvaletler var, böylece yorucu bir tırmanıştan sonra dinlenip soğuk bir şeyler içebilirsin.

7. Japon turistin Antalya'da bulun Aspendos Harabeleri için yaptığı ve içinde övgülerin de eleştirilerin de bulunduğu objektif bir yorum.

Dünyanın dört bir yanındaki tiyatro kalıntılarına baktığımda, modern tiyatrolara hayal ettiğimden daha fazla benzediklerini görünce şaşırdım. Etkileyici bir şekilde antik tiyatro olan yapının neredeyse tamamen sağlam kaldığı görebilirsiniz. Ama ne yazık ki tiyatroyu süsleyen heykel gibi süslemeler Selçuklu döneminde put olarak görüldüğünden dolayı kaldırılmış. Benzer şekilde, uzun tarih boyunca tekrarlanan onarımlar, tiyatronun işlevini sürdürmesi için yapılmış gibi görünüyor. Bence yapılan onarımlar yama işi duygusunu öne çıkarmış.

Harabelerin sağ tarafındaki yola tırmanırsanız harabelerin arkasındaki tepenin zirvesine ulaşabilirsiniz. Yukarıda tiyatronun, onu çevreleyen ovaların ve çevredeki dağların engelsiz panoramik manzarasına sahipsiniz. Tepenin arkasında tiyatrodan başka harabeler var gibi ama ben turda olduğum için vakit bulamadım.

8. Buz çağından kalma Gilindire Mağarası'nın yalın bir anlatımı.

Mağara, çok geniş dağlık bir kıyıda güzel bir ortamda yer almaktadır. Giriş aslında kayalıkların yanındadır ve mağaranın ağzına inen bir merdivenler vardır. İçeride derin ve nefes kesici bir manzara, dipte ise el değmemiş ve heybetli bir göl sizi bekliyor. Sonuç olarak, Alanya'dan dolambaçlı yollardan iki saatlik dönüş yolculuğuna fazlasıyla değer çünkü o şehirdeki ve çevresindeki daha turistik ve iyi bilinen mağaralardan çok daha güzel.

9. Bizim gibi kalabalıktan şikayetçi olan turistin Manavgat Şelalesi'nin huzurunu ve ferahlığını anlattığı doğal yorumu.

Dinlenmek için çok güzel bir yer. Şelale çok güzel ve özellikle sıcak Türk yazında her yer çok ferahlatıcı. Temiz suda serinleyebilir, hediyelik eşya dükkanlarından hediyeler alabilir ya da nehir kenarındaki koruda içkinizi yudumlayabilirsiniz. Öte yandan, çok fazla insan vardı. Bu yüzden yer biraz kalabalık ve fotoğraf çekmek çok kolay değil.

10. Antalya'da bulunan St Nicholas Kilisesi'ni (Noel Baba Kilisesi) bu sefer kendisi ve ailesi için farklı bir anlamı olan birinden öğrenelim.

Bu kilise görülmeye değer. İnançlı değilseniz bile tarihi değerinden dolayı ziyaret etmelisiniz. Aziz Nicholas ailemin koruyucusu olduğu için bu turun benim için özel bir anlamı vardı. Kilisenin yaklaşık 2000 yıllık olması ve günümüze ulaşan fresklerin heybetli olması dikkat çekiyor. Yerdeki mozaikler de bir harika. Tur için 45 dakikanızı ayırmanız yeterlidir.

Popüler İçerikler

RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi