Onları Rahat Bırakın! Anne Olan Kadınlara Uygulanan Toplumsal Baskıyı Mercek Altına Aldık

Fedakar, cefakar, çilekeş ama bakımlı, güzel, kutsal… Anneliğe toplum tarafından yüklenen rolleri sizin için mercek altına aldık. Buyurun…

1. “Annelik kutsaldır; çocuğuna iyi bakmalı, onu hayatının odak noktasına yerleştirmelisin.”

Üzgünüz ama kimse doğurarak kutsal bir kimlik kazanamaz. Anneliğe kutsallık atfedenlerin tek amacı kadını eve hapsetmektir. Sokakta, işte, orada burada kadın görmeye dayanamayanların uydurması olan bu kutsallık safsatası kadının hayatın her alanından zevk almasını da engeller. Bırakın, kadınlar anneliklerini istedikleri gibi özgürce yaşasınlar.

2. “Çocuğun olsa bile kocana her zaman vakit ayırmalı, her zaman onun gözüne güzel görünmelisin.”

Neden? Kadınların neden böyle bir zorunluluğu olsun? İsteyen, vakit yaratan, kendine bakmayı seven kadınları tabii ki takdir ediyoruz ama ya postpartum depresyondan mağdur olanlar? Kadınlar sırf kocaları elden kaçmasın diye bakımlı olmak zorunda değil, bu konuda anlaşalım ve yolumuza öyle devam edelim.

3. “İyi bir anne olmanın yolu iyi bir evlat, kardeş, arkadaş olmaktan geçer. Sevdiklerine vakit ayırmalısın ki çocuğun da seni örnek alsın.”

İyi bir evlat, kardeş ya da arkadaş olmak ne demek? İyi bir insan olmak yetmez mi? İlla kadın olarak toplumsal bir rolü üstlenmek zorunda mıyız?

4. “Kamusal alanda emzirmemelisin, ayıp.”

Kadını eve hapseden, dışarı çıkmasını engelleyen bir diğer toplumsal baskı da bu. Memelerden rahatsız ve hatta tahrik olan bu zihniyet kadının bebeğinin karnını doyurmasını bile şehvet aracı olarak görür. Bunun doğal bir süreç olduğunu kabul edin, bebek aç mı kalsın? Aaaaa!

5. “Bir anne olarak artık çalışmamalı ve bebeğine bakmalı, evinle ilgilenmelisin.”

Çalışan anne diye bir kavram var da çalışan baba yok, değil mi? Erkeğin toplumsal olarak görevi çalışmak ve para kazanmak ama kadın evinde oturmalı, evine ve çocuklarına bakmalıdır. Kadınlar olarak bunu reddediyoruz!

6. “Bir tane yetmez, ikinciyi yapmalısın. Kardeşsiz mi büyüsün yavrucak?”

Sosyal hayat, ekonomik şartlar ve ilişkinin durumunu görmezden gelen herkesin odak noktası ikinci çocuk için baskı kurmak oluyor. İstememek gibi bir seçeneği saymadık bile…

7. “Uykusuz kalabilir, yorgun olabilir, hatta aç gezebilirsin. Şikayet etmemelisin, annesin sen.”

Her şey içine atmaktan değil miydi? Neden şikayet edemiyoruz? İçinde bulunduğumuz şartları iyileştirmek adına adım atmayı henüz başaramıyorken, söylenmek hakkımız bence. Lütfen bizi dinleyin.

8. “Ev işlerini eksiksiz yapmalısın. Ocakta her daim yemek pişmeli, bulaşıklar temiz olmalı, evde tozun zerresi bile bulunmamalı.”

Sağlıklı bir hayat için bunlar şart da neden kadın yapsın bunları?

9. “Hasbelkader dışarı çıktıysan bebeğinin tüm bakımını üstlenmelisin çünkü bebek bakım odaları yalnızca anneler içindir.”

Annelere dışarı çıkmaları için imkan sağladınız, bakım odaları yaptınız ama o da nesi? Burayı yalnızca anneler kullanabiliyor! Babalar bebeklerinin altlarını değiştiremez mi peki?

10. “Erkek adam para kazanır. Kocana bebeğinin sorumlulukları yüklememelisin.”

Bu bir sır değil arkadaşlar; insan olarak erkekler de bebeklerinin altlarını değiştirebilir, onları yıkayabilir, kıyafetlerini ütüleyebilir, hatta inanmazsınız onlarla oyun oynayabilirler. Tıpkı anneleri gibi babaların da hakkıdır bu. Ellerinden almayalım lütfen!

11. “Dışarıda her zaman bakımlı olmalı, iyi görünmelisin.”

Öyle lohusa topuzuyla aylarca sokaklarda gezmek, depresyon hırkasını üzerinden çıkarmamak, hamilelikten kalan lekelerle fondötensiz gezmek yok. Bırakın kim nasıl olmak istiyorsa öyle olsun, bırakın.

Toplumda dayatılan anne rolleri nedeniyle pek çok kadın eve hapsoluyor, sokağa çıkamıyor. Bu baskıyı bir kenara bırakın ve özgürce yaşayın. Hayat böyle daha güzel!

Popüler İçerikler

Mauro Icardi'den Olay Wanda Nara Paylaşımı: ''Evimde 2 Saat Boyunca Beni Taciz Etti''
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Bahis Reklamı ve Teşvik İçin Soruşturma Başlatılmıştı: RTÜK Başkanı TV8 İçin İnceleme Başlatıldığını Açıkladı!
YORUMLAR
15.11.2017

"Acaba siz nerde yaşıyorsunuz? " diye sormadan edemiyorum kendime ... Burada yazan birçok şey bir baba ve bir koca içinde geçerli ; eşine güzel görünmek , evlatlarına örnek olmak vs. Emzirme meselesine gelirsek de , eğer çocugunuzu kimsenin göz tacizine uğramadan alelade yapmak istiyorsanız bulunduğunuz coğrafyanın toplumsal yapılarını değiştirmeye çalışan azınlık bir birey olmak yerine , kendinize Namibia çöllerinde bir kabile seçmnizi tavsiye ederim . Kucak dolusu sevgi ile esen kalın 😇

15.11.2017

Özgürlüğü, korkmadan gezmeyi tozmayı, bir kadından öte bir birey olabilmeyi ben de isterim ama her şeyden önce @Yusuf Han çok, çok haklı. Bunları isterken, bu gerçekleri göz ardı etmek kolay, genç anneler olarak 'Benim oğlum yapar, ben çocuklarıma anamın babamın yaptığı şeyleri yapmıcam' düşüncelerini bir kenara bırakmakla başlayabiliriz bu coğrafyanın sonra ki nesle daha iyi bir toplum olması adına. Bence.

Sokak, park, tüm şehir onun gibi istediğimi yaparım diyorlar ama sikiyim senin yapacağın işi siktir git buradan diyen insan bunlardan daha haklı. Evinde insanların görmediği yerde istediğini yapabilirsin. Ama ben kimsenin tribini, salak salak hareketlerini, sesini, gürültüsünü, pis kokusunu, çirkin görüntüsünü, yere tükürmesini, osurmasınıı, sıçmasını, işemesini görmek istemiyorum bunlar nasıl özgürlük değilse insanların yolda sikişmesini, sevişmesi(insanlar biribirini öpsün sarılsın ona da bi şey demiyorum ama oturup parka birbirini yemesin), yemek yemesini, çıplak gezmesini(açık giyinebilir bu da umurumda değil) kendi evindeki, banyosundaki, tuvaletindeki rahatlığı sokağa dökmesini istemiyorum. İstiyosanız evinizde bok yiyin umurumda değil kimse sizin kahrınızı çekmek zorunda değil. Toplumsal alan ortak alan ve insanları rahatsız edecek şeyler yapmak ulu orta işemekten farkı yok. O da ayıp terbiyesizlik saygısızlık diğeri de.

15.11.2017

ya şu feminist olucam ayaklarına toplumun (erkeklerin değil toplumun) kutsal saydığı herşeye verip veriştirmek de moda oldu ..seni editör yapanı düdüklemek lazım esasında..boş boş,saece yazı yazmış olmak,sadece içerik olsun diye yazdığın bütün o safsataların var ya gülüm işte o senin çürümüş gayri medeni beyninden çıkıyor..senin gibilerin sınırsız özgürlükçü hayalleri aslında toplumu kısıtlamaktan öte bişey değil..yazık size.

TÜM YORUMLARI OKU (17)