Onları İyi ki Tanıdık: Ayşe Arman'ın Samimi Röportajlarıyla Hayatları Hakkında Bilgi Sahibi Olduğumuz Birbirinden Güçlü 10 Kadın

Ayşe Arman'ın röportajları sayesinde birçok olayın iç yüzünü öğreniyoruz. Burada yer verdiğimiz, veremediğimiz yüzlerce güçlü kadınla röportaj yapıp onların sesini duyuran Ayşe Arman'a teşekkürler!

1. Serebral palsi tanısı konulan oğlunun tedavisi için mesleğini bırakıp uzmanlık eğitimi alan Beril Tokcan...

Tokcan, oldukça başarılı bir tasarımcıydı. Ancak oğlu Emre 13 aylıkken serebral palsi tanısı konulduktan ve 'Bu çocuk konuşamaz, yürüyemez' denildikten sonra hayatını oğlunun tedavisine adamaya karar verdi. Bu süreçte Türkiye'de uzmanı bulunmayan ancak hastalık için oldukça etkili olduğundan bahsedilen bir metot buldu ve hem oğluna hem de başka özel ihtiyaçlı insanlara yardımcı olabilmek için Kanada'ya giderek eğitimini aldı, uzman oldu.

Röportajın tamamını okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

2. Annesini babasının şiddetinden korumak için kendi canını feda eden Gülnur Yozgatlı...

36 yıl boyunca eşinden şiddet gören Gülden Yozgatlı, tıp fakültesinde eğitim gören kızı Gülnur'un da desteğiyle eşinden ayrıldı. Ancak eşi peşini bırakmadı. Gülden'i bulabilmek için kızının arabasına GPS taktırdı ve onu takip etti. Takibin ardından bir anda kızı Gülnur'un karşısına çıkan 'baba', annesinin yerini söylemeyen kızını silahla vurarak öldürdü. 

Röportajın tamamını okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

3. Köy okulunda başardıklarıyla Dünyanın En İyi 50 Öğretmeni arasında yer alan Dilek Livaneli...

Samsun Kumköy'deki köy okulunda gerçekleştirdiği duvarsız eğitim, esnek sınıf modeli, gezi programları, sanat çalışmaları çocukların annelerinin de eğitim sürecine dahil edilmesi gibi birçok faydalı sistem sayesinde tanıdık Dilek Öğretmen'i. Yalnızca biz değil, tüm dünya tanıdı! MEB tarafından defalarca Mesleğinde Fark Yaratan Öğretmen seçildi, Dünyanın En İyi 50 Öğretmeni arasında yer aldı, Avrupa Parlamentosu Uluslararası Lider Kadın Ödülü’nün de sahibi oldu.

Röportajın tamamını okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

4. Görme engelli olmasına rağmen üniversite sınavında 5 dalda Türkiye birincisi olan Fulya Akkaya...

Hayattaki dezavantajlarına rağmen pes etmeyen kadınlardan biri de Fulya Akkaya! Doğuştan görme engelli olan Fulya, 2017'de girdiği üniversite sınavında 5 dalda Türkiye birincisi olmayı başardı ve Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nü kazandı. Fulya, engelini hiçbir zaman gerçek bir 'engel' olarak görmemiş, hatta hep diğer insanlarda olmayan bir özelliğe sahip olduğunu düşünmüş.

Röportajın tamamını okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

5. Kendisi olmak istediği için babası tarafından evden kovulan ve sıfırdan kendi yolunu çizen Ayta Sözeri...

Ayta henüz küçük yaşlarda erkeklerden hoşlanmasıyla birlikte durumunu fark etmiş ve gittiği psikolog da ailesine ileride trans birey olabileceğini açıklamış. Ancak ataerkil bir ailede büyüdüğü için bu durum babasının hiç hoşuna gitmemiş ve Ayta'nın evden gitmesini istemiş. Hayata sıfırdan başlamak zorunda kalan Ayta, Ege Üniversitesi'nde İşletme Bölümü'nü kazanmış ve sahne kariyerine de bir doğum gününde keşfedilmesiyle 'zenne' olarak başlamış. Basamakları sabırla adım adım çıkan Ayta, Türkiye'nin ilk trans oyuncusu oldu ve aynı zamanda da hayatını kendi gibi ezilenlere adamış bir insan hakları aktivisti!

Röportajın tamamını okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

6. 17 Ağustos depreminde aile fertlerinden hayatta kalmayı başaran tek kişi olan müzisyen Melis Güven...

Oldukça farklı bir sese sahip olan Melis'in o güçlü görüntüsünün ardında trajik bir olay yatıyor. Kardeşiyle ranzada yatan Melis, 17 Ağustos 1999'da kız kardeşinin üstte yatmak istemesiyle alt kısımda yatmış. Depremin olmasıyla birlikte duvar, ranzanın üst katında yatan kardeşinin üstüne çökmüş ve saatlerce kardeşinin son nefesini verişine tanıklık etmiş. 20 daireli apartmandan yalnızca 5 kişinin sağ çıkabildiği olayda henüz 14 yaşında olan Melis, kurtarılmak için sol bacağına saplanan inşaat demirini çıkarmak zorunda kalmış.

Röportajın tamamını okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

7. Yüzde 99 engelli olmasına rağmen sol işaret parmağıyla kitap yazan Rukiye Türeyen...

Henüz üç aylıkken menenjit geçirerek ölümden dönen Rukiye, hastalığının ardından yüzde 99 engelli kaldı. Sadece sol işaret parmağını kullanabilen ve yatağa bağlı bir hayat sürmek zorunda kalan Rukiye'ye annesi bakıyor. Ancak bu engeller Rukiye'nin 2 sene boyunca uğraşarak kitap yazmasına engel olmamış! 'Kanadı Kırık Melek'in Kanadına Takılanlar' kitabını yazan Rukiye, kitap yazmanın onun için iğneyle kuyu kazmak gibi olduğunu söylüyor.

Röportajın tamamını okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

8. 115 hamile kız çocuğu skandalını ortaya çıkaran cesur sosyal hizmet görevlisi İclal Nergiz...

2012'de Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sosyal hizmet uzmanı olarak görev yapan İclal Nergiz, hastane yönetiminin 18 yaş altı gebelikleri emniyet müdürlüklerine bildirmediğini fark edince ilk önce başhekimliğe gitmiş ancak bu durumu ortaya çıkarmaya çalıştığı yönetim tarafından için vatan haini ilan edilmişti. Ancak İclal doğru bildiğinden şaşmadı, ezme politikasına yenik düşmedi.

Röportajın tamamını okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

9. Bir bacaktan çok daha fazlası olan, mücadelesiyle kendine hayran bırakan Neslican Tay...

Üniversite sınavına hazırlandığı sene bacağında sızlamalar olunca doktora giden Neslican, üniversite sınavından sadece iki hafta önce kanser olduğunu öğrenmişti. Hastalık süresince çok ağır bir şekilde tedavi gördü ancak bu tedavilerden olumlu sonuç alınamayıp tümör sıçrama yapınca bacağının yarısı alındı. Mücadelesini ne yazık ki kaybetti ama yine de en azından hepimize örnek olacak şekilde savaştı...

Röportajın tamamını okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

10. A Milli Kadın Futbol Takımı'nın kaptanı olarak ülkemizi temsil eden Didem Karagenç...

27 yaşındaki Didem, hem Beşiktaş'ta hem de kaptan olarak Türkiye Mili Kadın Futbol Takımı'mızda oynuyor. Didem aynı zamanda beden eğitimi öğretmeni ve Türkiye Futbol Federasyonu'nda analiz uzmanı olarak da görev yapıyor. Didem ilkokula giderken okulun futbol takımında tek kız öğrenci olarak yer alıyormuş ve bir gün bir futbol antrenörünün onu keşfetmesiyle birlikte henüz 11 yaşındayken lisanslı bir futbolcu olmuş. O günden beri futbola aşık olarak kariyerine devam eden Didem, 90 kere milli takım forması giyerek bizleri gururlandırdı.

Röportajın tamamını okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Otostopla Dünyayı Gezerken Türkiye'de Tecavüze Uğrayarak Öldürülen, Barışın Trajik Simgesi: Pippa Bacca
Hem Spor Bilgisiyle Hem de Güler Yüzüyle Taraftarların Sevgisini Kazanan, Kadın Gücünün Örneği Bir Spor Spikeri: Dilay Kemer
Bebeğini Düşürdükten Birkaç Saat Sonra Sahneye Çıkacak Kadar Kendini İşine Adamış Bir Şarkıcı: Halsey

Popüler İçerikler

Çanakkale'de AK Partili Belediyenin Tepki Çeken Atatürk Afişi Kaldırıldı!
Apar Topar Çıkarılmışlardı: Kızılcık Şerbeti'nde Giray ve Heves Ayrılığının Gerçek Nedeni Ortaya Çıktı
Türkiye'de 9.05'te Hayat Durdu! Atatürk'e Saygı Duruşu!
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
10.12.2020

Eğitimi, hırsı, tutkuyu ve yaşam sevincini ilke edinen tüm kadınlarımızın elinden öpüyorum. Bedenlerini pazarlayan editör ve medya maymunlarına prim vermeden ailesi ve çevresi için savaşan gerçek karakterli insanlar, varolun.

09.12.2020

bütün kadınlarımız böyle olsa keşke ama çoğu böyle

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ