Onlara Hiç Bu Açıdan Bakmadınız! Gladyatörler Hakkında Çok Fazla Anlatılmayan 10 İlginç Bilgi

Filmlere, kitaplara konu olmuş ve tarihte de gerçekten yaşamış gladyatörleri duymayanımız yoktur. İnsanlık tarihinin en vahşi oyunlarının oynandığı ve izleyenlerin de bu şiddetten mest olduğu arenanın yıldızları gladyatörler hakkında, bugüne kadar çok fazla duymadığımız ilginç bilgiler nelermiş gelin birlikte bakalım;

Kaynak: 1, 2

1. Gladyatör müsabakaları bilinenin aksine her zaman ölümle son bulmazdı. Hatta bazen sağ salim arenadan çıkar giderlerdi...

Antik Roma döneminde gladyatör dövüşleri sıkı kurallar ve uygulamalar çerçevesinde düzenlenirdi. Mesela, bilinenin aksine hakemler, ciddi yaralanmış birini tespit ettiklerinde müsabakayı derhal durdururdu. Hatta, izleyiciler sıkılırsa dövüşlerin berabere bitmesine bile karar verilebilirdi. Çok istisnai durumlarda ise her iki savaşçının arenayı terk etmesine izin verilirdi. Ancak bir şartla: Seyirciler dövüşden anormal derecede mest olmalı!

2. Gladyatörler sadece kölelerden seçilmiyordu. Hatta ne kadar soylu olduğunuzu kanıtlamanın belki de en iyi yeri arenanın ta kendisiydi!

Eski mezar yazıtlarından edinilen bilgilere göre, gladyatör savaşları erken dönemde esir alınmış insanlar ve suç işlemiş kölelerden oluşsa da, zaman içerisinde popülasyonun artmasıyla sivil halk da gladyatörlüğe ilgi göstermişti. Para ve statü sahibi olmak isteyen üst sınıfa ait şövalye ve senatörler bu savaşlara zamanla dahil olmuşlardı.

3. Gladyatörler dövüş tarzlarına göre birçok sınıfa ayrılmıştı.

Gladyatörler belirli kurallar dahilinde sınıflara ayrılmıştı. En popülerleri “thraeces” ve “murmillones” olarak biliniyordu. Bu dövüşçüler, kılıç ve kalkanla dövüşüyordu. “Essedarii”ler ise, iki tekerli at arabalarında, “dimachaerus”lar da aynı anda kullandıkları iki kılıçla ortaya çıkıyordu. En yeteneklileri ise“retierius”lardı. Bu savaşçılar, yalnızca bir ağ ve üç uçlu mızrak kullanırdı. Rakiplerini ağla yakalamaya çalışan bu grup, başarısız olmaları durumunda ise tamamen savunmasız kalırdı!

4. Dövüşler, esasında insan kanıyla ruhun arındırıldığı cenaze törenlerinin bir parçasıydı!

Gladyatör savaşlarında, ölen soyluların aileleri ölenin anısına, köleler veya ölüm cezasına çarptırılmış mahkûmlar arasında özel müsabakalar düzenlerdi. Romalılar, insan kanının ruh arındırıcı bir özelliğe sahip olduğuna inanırdı. Dolayısıyla bu ritüeller aslında, insan kurban etmenin farklı bir yöntemiydi.

5. İkonik baş parmak hareketi sadece ölüm anlamına gelmiyordu: Kralın otoritesinin bir göstergesiydi.

Kolezyum’da düzenlenen müsabakalarda imparator, savaşçıların öldürülüp öldürülmeyeceğine  karar vermeden önce izleyicileri gözlemlerdi. İnsanların reaksiyonlarına göre meşhur “başparmak aşağı” hareketini yapar ve gladyatörün rakibini öldürmesini emrederdi. Ancak bazı durumlarda, seyircilerin isteklerinin tam aksine yenilen savaşçının canını bağışlardı. Bazı tarihçilere göre bu eylem otoritenin kimde olduğunu göstermenin en açık yöntemlerinden biriydi.

6. Belki şaşıracaksınız ama bir dönem kadınlar da gladyatör olarak dövüşmüştü!

Tarihçiler, ilk kadın gladyatörün ne zaman ortaya çıktığı konusunda emin değil. Ancak kadın savaşçıların, M.S. 1. yüzyılda oyunlarda görüldüğü bilinmekte. Ataerkil kültürün egemen olduğu Roma'da, kadın savaşçılar başlarda ciddiye alınmasalarda, aralarından bazıları kendilerini arenada kanıtlamayı başarmıştı. Ancak M.S. 200'lerin sonlarında İmparator Septimus Severus, kadınların savaşlarda yer almasını yasaklayarak bu döneme son vermiştir.

7. Gladyatörler nadiren vahşi hayvanlara karşı savaşırdı. Daha doğrusu bu bir savaştan çok zevkine katliamdı!

Antik Roma'da bilinenin aksine gladyatörler, vahşi hayvanlarla nadiren karşı karşıya getirilirdi. Vahşi hayvanlar genellikle büyük açılışlarda katledilmek üzere arenaya salınır ve çeşitli işkencelere maruz bırakılarak katledilirdi. Bazıları ise insanları eğlendirmek üzere eğitilirler ve çeşitli numaralar yaparlardı...

8. Gladyatörler, Roma'lı kadınlar arasında her zaman ilgi odağı olmuştu: Öyle ki gladyatör kanı bulaşmış saç tokaları oldukça popülerdi!

Genelde tarihçiler tarafından vahşi barbarlar olarak anlatılsalarda gladyatörler, Roma İmparatorluğu'nda her zaman ilgi odağı olmayı başarmışlardı. Gladyatörler, Roma'lı kadınların bir çoğu için ideal erkek profilindeydi. Çoğu kadın afrodizyak etkisine inandıkları için, gladyatör kanına bulanmış saç tokaları ya da mücevherler takar, kimileriyse kozmetik malzemelerine veya kremlerine gladyatör teri karıştırırdı!

9. Gladyatörlerin kendilerine ait bir birlikleri ve liderleri vardı.

Antik Roma'da gladyatörler, saygınlıklarına ve onurlarına büyük önem verirlerdi. Kendi aralarında bu düşünceleri o kadar yaygındı ki kendi içlerinde “collegia”  denen topluluklar oluşturmuşlardı. Bu toplulukların seçtikleri liderleri de bulunurdu. Bir gladyatör mücadele esnasında ölürse onun için başarılarının yazılı olduğu bir anıt mezar yapılır, eşi ve çocukları varsa onlar için gerekli maddi destek topluluk tarafından sağlanırdı...

10. Arena öyle bir yerdi ki bazı Roma imparatorları dahi kendi gücünü pekiştirmek için buraya inmişlerdi!

Titus, Caligula ve Hadrian gibi bazı imparatorlar, çeşitli arenalarda boy göstermişti. Tabii ki bu savaşların çoğu, sıkı denetim ve kontrol altında, köreltilmiş savaş aletleriyle yapılıyordu. İmparatorlar hayvanlarla karşılaştıklarında ise yerden yüksekte, hayvanların onlara ulaşamayacağı bir platformda durup, ellerindeki uzun mızraklarla yaklaşan vahşi hayvanları kolaylıkla öldürüyorlardı...

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Mideler Altüst! Tarihin Derinliklerinde Kaybolmuş Birbirinden Tuhaf 15 Bilgi
Gladyatörler Hakkında Şimdiye Kadar Hiçbir Filmden Öğrenemediğiniz Birbirinden Enteresan 16 Gerçek
Onların Değeri Bilinmedi! Tarihte Arka Planda Kalmış 15 Önemli Kişi

Popüler İçerikler

Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu